Dava öncesinde mahkeme önünde aileler, KKTC’den devlet yetkilileri ve muhalefet vekilleri bir araya gelerek, açıklamalarda bulundu.
Açıklamalarda “adaletin tecelli bulması ve en ağır cezanın verilmesi” çağrısında bulunuldu.
- Ataoğlu: "Türkiye'de emsal bir karar olmasını bekliyoruz"
Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, dava öncesi yaptığı açıklamada, yine ailelerle birlikte geldikleri Adıyaman'da beklentilerinin en ağır cezanın verilmesi olduğunu kaydetti.
İsias Davası kararının Türkiye’de emsal bir karar olmasını beklediklerini belirten Ataoğlu, böyle bir kararın canları geri getiremeyeceğini ancak gelecekteki doğal afetlerde canların yitirilmesini engelleyeceğine inanç belirtti. Ataoğlu, “Türkiye Cumhuriyeti’nin adaletine güveniyoruz, bekleyip göreceğiz.” dedi.
- Oğuz: “Bizi teselli edecek olan en ağır şekilde cezalandırılmaları”
İçişleri Bakanı Dursun Oğuz ise yine bir umutla Adıyaman’a geldiklerini kaydederek, “Türkiye Cumhuriyeti’nin adaletine güveniyoruz. Sonuç ne olursa olsun ailelerin acısı dinmeyecek. Ama bizi teselli edecek olan, en ağır şekilde cezalandırılmalarıdır" dedi.
Oğuz, ailelerin her Adıyaman’a geldiklerinde aynı acıları yaşadığını vurgulayarak, adaletin tecelli etmesini istediklerini belirtti. “Binanın savunulacak bir yeri yok. Adeta gerçekle bağdaşmayan savunmalar yapıldı daha önceki oturumlarda. Bina tam bir moloz yığınıydı. Bununla ilgili herhangi birinin bilimsel anlamda farklı bir söylemde bulunması mümkün değil.” diyen Oğuz, kararın en ağır şekilde ceza verilmesi olması gerektiğini söyledi.
“Bugün Adıyaman’da KKTC var. İktidarı, muhalefeti, ailesi, sivil toplumu. Ülke bir oldu.” diyen Oğuz, bu sürecin sonuna kadar takipçisi olacaklarını ifade etti.
- Erhürman: “Burası sadece bir durak. Bunun istinaf aşaması da var”
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman ise, ilerleyen günlerde bir karar çıkabileceğine dikkat çekti.
Davanın “bilinçli taksir mi? Olası kast mı?” tartışmalarında tıkandığını kaydeden Erhürman, savcılığın, otel sahipleri ve ailelerin otelde zaman geçirmesini "bilinçli taksir"e gerekçe gösterdiğini ancak otel sahibinin ailesini de riske attığı "bu umursuzluk hali”nin cezada indirime dönüşmemesi gerektiğini belirtti.
“Sen orada kalmasaydın ‘olası kast’, sen orada kaldığın için ‘bilinçli taksir’. Dolayısıyla cezada ciddi bir indirim. Adalet duygusunun kaldıramadığı kısım burası” diyen Erhürman, ailelerin ve çocukların karar ne çıkarsa çıksın geri gelmeyeceğini bilen ailelerin başkaları da aynı acıları yaşamasın diye mücadele verdiklerini söyledi.
Bilirkişi raporunda yıllar içerisinde tekrar eden, üst üste binen kusurlar ve ihmaller ortaya çıktığını hatırlatan Erhürman, “Hiçbir önlem alınmamış, düzeltilmemiş. Tam tersine her hatanın üstüne başka hata eklenmiş. Bir defalık yapılan bir hata değil. Buna ‘öngörülebilir değil’ demek vicdana hitap etmiyor.” diye konuştu.
Sürecin alınacak kararla bitmeyeceğini de söyleyen Erhürman, “Burası sadece bir durak. Bunun istinaf aşaması var. Dana geniş perspektiften bakmak lazım. Ailelerimiz zaten insanüstü bir sabır gösteriyorlar. Burada, en azından ailelerin duygularına hitap eden bir sonuç inşallah çıkar. Ama bunun uzun bir yolculuk olduğunu biliyorduk. İzleyip göreceğiz.” dedi.
Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı ise, duruşmaya katılanların, avukatlarının, sanıkların ve sanık avukatlarının sırayla beyanlarının alınacağını belirterek, mahkemenin ciddi bir mesaisi olacağını söyledi.
Esendağlı, bu öğlen veya öğleden sonra 2 günlük mahkeme süreciyle ilgili daha sağlıklı değerlendirme yapabileceklerini belirtti.