Yaz aylarının geldiği Kuzey Kıbrıs’ta sıcaklıkların artmasıyla
yılanlar da ortaya çıkmaya başladı. Uzmanlar tarafından yapılan araştırmalara göre, Kuzey Kıbrıs’ta literatüre göre 9, mevcut kayıtlara göre de 6 farklı yılan türü bulunuyor. Bu türlerin arasında zehirli yılanlar kategorisinde sadece 3 tür bulunuyor.
Zehirli yılan kategorisindeki Kedi Gözlü, Çukur Başlı ve Engerek (
Gufi) yılanları arasında sadece Engerek türü yılanın insanlar için tehlikeli olabileceği belirtiliyor.
Kuzey Kıbrıs’taki endemik olmayan yılar türlerinin Kör
Yılan (Typhlops vermicularis), İnce Yılan- Ok Yılanı (Platyceps najadum, varlığı şüpheli), Sikkeli Yılan (Hemorrhois nummifer), Su Yılanı (Natrix tessellata, varlığı şüpheli), Uysal Yılan (Eirenis levantinus, varlığı şüpheli), Çukur başlı Yılan- Sarı Yılan (Malpolon insignitus), Kara Yılan (Dolicophis jugularis) olduğunu anlatan Kaşot, alt tür olarak endemik türü ifade eden yılan türlerinin ise, Kedi Gözlü Yılan (Telescopus fallax cypriaca),Sağır Yılan- Koca Engerek- Gufi (Macrovipera lebetina lebetina)
“Kuzey Kıbrıs’ta insan için tek tehlikeli yılan Gufi”
“GUFİ TEHDİT HİSSETTİĞİ ZAMAN OLDUĞU YERDE KALIR"
Taşkent Doğa Parkı Biyoloji ve Çevre Eğitimi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Nazım Kaşot, Engerek yani Gufi yılanının herhangi bir tehdit hissettiği zaman olduğu yerde kaldığını ve tehdit unsurunun kendine yaklaşmasını beklediğini söyledi. Kaşot, “Tehdit unsurunun üzerine doğru hareket etmesiyle de saldırır. Kuzey Kıbrıs’ta meydana gelen Engerek ısırılmalarının neredeyse tamamı hayvanı görmeyerek üzerine basma sonucu gerçekleşir. İnsanlar, doğada tam bir kamuflaj ustası olan bu türü fark etmeyerek üzerine basar” dedi.
“Kan hücrelerini parçalayarak, dokularda nekrozlara neden olur. Normal koşullarda insana herhangi bir zararı olmayan bu yılan, zehirli oluşu nedeniyle hareketsizdir. Zehir, yılanı düşmanlarından koruyan bir savunma mekanizmasıdır. Aynı zamanda hayvanın avlanmasına da yardımcı olur. Sahip olduğu zehir nedeniyle herhangi bir tehdit hissettiği zaman olduğu yerde kalır ve tehdit unsurunun kendine yaklaşmasını bekler.
Isırık vakalarında ısırılan bölgenin zehirin yayılmasını engellemek için kalp hizasının altında tutulması, hareket ettirmekten, sıvazlamaktan kaçınılması ve en yakın sağlık kuruluşuna taşınarak götürülmesi gerekir. Yılanlar insan varlığında, ortamdan sıvışma eğilimindedirler.
Yılan Sokmasında İlk Yardım Nasıl Yapılmalı?
Zehirli bir yılan tarafından ısırılan kişi, öncelikle sakinleştirilmelidir. Hastanın minimum düzeyde hareket etmesi, zehrin damarlarda ya da lenf yollarında daha yavaş hareket etmesine neden olacaktır. Bununla birlikte sabit ve sakin durumda tıbbi yardımın beklenmesi, hastanın nefes alışverişinin düzenli olması ve şoka girmemesi açısından da katkı sağlamaktadır.
Tıbbi yardım gelene kadar yara üzerinden ve turnike uygulanmadan ısırılan bölgeye baskı uygulanması, dolaşımı engellemeden zehrin daha yavaş hareket etmesini sağlayacaktır. Yılan
sokmalarında yaranın olduğu yer, müdahalenin türü bakımından da büyük önem taşır. El ve ayak yaralanmaları daha kolay ilk yardım yapılabilen vücut bölgeleri olup, kafa ve gövde ısırıkları ölüm oranının yüksekliği bakımından daha riskli bölgeler arasında yer almaktadır. Yılanın ısırdığı yer vücudun neresinde olursa olsun kesinlikle zehrin emerek boşaltılmaması gerekir.
İlk yarım saat içinde emme harici mekanik bir yolla boşaltılan zehir, vücuda verilen hasarın azaltılmasına da yardımcı olacaktır. Yaralı bölgeye kesik atmak ve yaranın içinden zehri emerek tükürmek ilk yardım müdahalesi olarak doğru bilinen yanlışlar arasındadır.
Bu şekilde bir müdahale, zehri emen kişinin ağız yoluyla zehirlenmesine neden olabileceği gibi, oldukça tehlikeli bir uygulamadır. Isırılan yer temiz ve ıslak bir bezle öncelikle silinmeli ve ısırılan yer kalp hizasına gelecek şekilde hareket ettirilmeden sabit tutulmalıdır.
Isırığın olduğu yerde yüzük, küpe, bileklik gibi takılar varsa hemen çıkarılmalıdır. Yaralı bölgede oluşabilecek ödem ve şişme, bu takıların daha sonra çıkarılmasını zorlaştırabilir. Tüm bu yılan sokması ilk yardım müdahaleleri yapılır yapılmaz, en yakın sağlık kuruluşuna en hızlı biçimde hastanın nakli gerekmektedir.