Güney Afrika'nın East London şehrinde apartheid döneminde onlarca siyahi erkeği öldüren Güney Afrikalı hükümlü Louis van Schoor, "polisin o dönem işlediği cinayetlere göz yumduğunu" iddia etti.
Apartheid döneminde 39 kişiyi öldüren, 12 yıl hapis yattıktan sonra 2004'te şartlı tahliye edilen güvenlik görevlisi Louis van Schoor, BBC'ye açıklamalarda bulundu.
Van Schoor, işlediği suçlarda başkalarına da sorumluluk yüklenmesi gerektiğini söyledi.
Güney Afrika'nın East London şehrinde apartheid döneminde onlarca siyahi erkeği öldüren Louis van Schoor, "polisin o dönem işlediği cinayetlere göz yumduğunu" iddia etti.
"Seri katil" suçlamasını reddeden van Schoor, cinayetleri yasalar dahilinde yaptığını, kendisinin yanı sıra Güney Afrika polisinin de suçlanması gerektiğini savundu.
Çoğu cinayetini Eastern Cape bölgesindeki East London şehrinde gerçekleştiren van Schoor, polisin kendisini engellemediğini, eleştirmediğini hatta aktif şekilde cesaretlendirdiğini öne sürdü.
Van Schoor, "East London'daki her memur neler olup bittiğini biliyordu. Tüm polis memurları biliyordu. Bir kez bile kimse 'Hey Louis, sınırdasın ya da sakin olmalısın.' demedi. Hepsi neler olduğunu biliyordu." ifadesini kullandı.
Van Schoor, röportaj sırasında işlediği cinayetlerle ilgili ayrıntılara da yer verdi.
"Kurbanlarının ayaklarını testere ile kestiğini" anlatan van Schoor, insanların kendisini "canavar" olarak tanımlamasından rahatsızlık duyduğunu söyledi.
1980'lerde işlediği tüm cinayetleri polise bildirdiğini öne süren Van Schoor, "o dönemde restoran, mağaza, fabrika ve okul gibi beyazlara ait işletmelerin yüzde 70'ini korumakla sorumlu güvenlik görevlisi olarak çalıştığı ve öldürdüklerinin suçüstü yakaladığı kişiler olduğu" iddiasında bulundu.
En genç kurbanı 12 yaşındaydı
BBC'nin haberinde, kurbanlarının çoğunu siyahiler arasından seçen van Schoor'un en genç kurbanının 12 yaşında Güney Afrikalı bir çocuk olduğu bilgisi yer aldı.
Van Schoor'un sağ kurtulan kurbanlarından biri olan ve adı gizli tutulan çocuğun, "Van Schoor, bana 'ayağa kalkmamı' söyledi ama kalkamadım. Ben orada yatarken ağzıma tekme attı. Beni kaldırıp bir masaya yasladı ve sonra tekrar vurdu." ifadesine yer verildi.
BBC'ye davayla ilgili açıklamada bulunan gazetecilerden Dominic Jones, "Louis van Schoor, dışarı çıkıyor ve insanları spor olsun diye öldürüyordu." değerlendirmesinde bulundu.
Eski bir apartheid karşıtı aktivist Tetinene ise "Van Schoor, avlanıyordu, kelimenin tam anlamıyla insan avlıyordu." dedi.
Van Schoor davası
Polis ve tanık kayıtlarına göre, van Schoor'un "East London'da dehşet saçtığı, sadece bir gecede birkaç cinayet işlediği" belirtiliyor.
1980'lerde beyazlara ayrıcalık tanınan 3 yıllık ırkçı apartheid döneminde, Schoor'un en az 39 kişiyi ya vurarak ya da işkence ederek öldürdüğü ifade ediliyor.
1990'da apartheid karşıtı lider Nelson Mandela'nın hapisten çıkmasından sonraki süreçte gazeteciler ve aktivistlerin baskısı üzerine güvenlik görevlisi Van Schoor, 1991'de tutuklandı.
Van Schoor'un davası, "Güney Afrika tarihinin en büyük cinayet davalarından biri" olarak biliniyor. Dava, yüzlerce tanık ve binlerce sayfalık adli kanıt içeriyor.
En az 39 kişiyi öldüren Van Schoor, 1992'deki duruşmasının sonunda 90 yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı. 12 yıl hapis yatan Van Schoor, 2004'te şartlı tahliye ile serbest bırakıldı.