MÜLKİYET SORUNLARINA ULUSLARARASI DİKKAT ÇEKİLDİ
Esendağlı, yaptığı açıklamada, Kuzey Kıbrıs'ta yaşanan mülkiyet sorunlarının yalnızca yerel bir mesele olmadığına dikkat çekti. Bu sorunun uluslararası insan hakları ve adalet açısından da büyük önem taşıdığını belirten Esendağlı, Kıbrıslı Türklerin mülkiyet haklarının korunması gerektiğini vurguladı. Özellikle Annan Planı referandumu ve Crans-Montana müzakereleri gibi süreçlerde çözüm bulunamamasının büyük bir üzüntü kaynağı olduğunu ifade etti.
"KIBRISLI TÜRKLERİN İZOLASYONU SONA ERDİRİLMELİ"
Açıklamada, Kıbrıslı Türklerin maruz kaldığı haksız izolasyonun sona erdirilmesi gerektiği de dile getirildi. Bu izolasyonun, Kıbrıs Türk halkının uluslararası topluma adaletsiz bir şekilde teslim edilmesi anlamına geldiğini belirten Esendağlı, adadaki barış çabalarının başarıya ulaşabilmesi için bu durumun ortadan kaldırılması gerektiğini savundu.
Esendağlı, mülkiyet sorunlarının çözümünde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) etkin bir yol sunduğunu vurguladı. TMK'nın, adil ve hızlı bir çözüm sağlayan önemli bir mekanizma olduğunu ve bu çözüm yollarının desteklenmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, Kıbrıslı Rumların, Kuzey Kıbrıs’taki mülkiyet talepleriyle ilgili olarak doğrudan mahkemelere başvurmadan önce TMK'yı kullanmaları gerektiği ifade edildi.
ULUSLARARASI TOPLUMA ÇAĞRI: "GERİLİMİ ARTIRACAK EYLEMLERDEN KAÇININ"
Hakların Korunması İnisiyatifi, uluslararası topluma da seslenerek, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Kıbrıslı Türklere yönelik yaptığı uygulamaların gerilimi artırdığını belirtti. Özellikle son dönemde, Kıbrıs Rum tarafının, Türk iş insanlarına yönelik hukuki baskı ve gözaltı uygulamalarının kabul edilemez olduğunu ifade eden Esendağlı, bu tür eylemlerin adadaki barış çabalarına zarar verdiğini söyledi.
HAKSIZ TUTUKLAMALARA TEPKİ GÖSTERİLDİ
Açıklamada, yakın zamanda yaşanan haksız tutuklamalara da değinildi. Simon Aykut isimli 74 yaşındaki bir iş insanının haksız yere tutuklandığı ve ağır koşullar altında gözaltında tutulduğu belirtilirken, bu olayın gerilimi daha da artırdığı vurgulandı. Hakların Korunması İnisiyatifi, uluslararası toplumu bu tür gerilimleri tetikleyen uygulamalardan kaçınmaya çağırdı.
DİYALOG YOLUYLA ÇÖZÜM ARAYIŞI VURGUSU YAPILDI
Son olarak, Hakların Korunması İnisiyatifi, uluslararası hukuka bağlı kalınarak tüm sorunların diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğini ifade etti. Kıbrıslı Türklerin haklarının korunması için her türlü girişimin karşısında duracaklarını belirten inisiyatif, bu konuda uluslararası topluma önemli sorumluluklar düştüğünü vurguladı.