Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Başkanı Mehmet Harmancı, sosyal medya hesabı üzerinden paylaşımda bulunarak,
Belediye Emekçileri Sendikası (BES) ile yaşanan sıkıntılı sürece açıklık getirdi.
LTB Başkanı Harmancı, “Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da samimi diyalog ve iş birliği söz konusu olduğu sürece biz her zaman masadayız.” ifadelerini kullandı.
Harmancı’nın açıklaması şöyle:
“Uzunca bir zamandır sendika ile aramızda bir huzursuzluğun bulunduğu yadsınamaz bir gerçektir. Karşılıklı diyalog ve iş birliği içerisinde bugünlere kadar getirdiğimiz çalışma barışımızı olumsuz etkileyebilecek gelişmeler yaşanmaya başladı. En son 7 Nisan tarihinde Sendika Başkanı ve YK üyeleriyle yüz yüze gerçekleştirdiğimiz ve birçok noktada hemfikir olarak ayrıldığımız toplantının ardından, başlarda anlamlandırmakta zorlandığım gelişmeleri biz de kamuoyu gibi sosyal medyada Sn. Sendika Başkanı’nın 5 Mayıs tarihinden itibaren yayınlamaya başladığı üstü kapalı cümleleri üzerinden anlamaya çalıştık.
Sn. Başkan bugün yayınladığı mesajda 15 Mayıs tarihinde tarafıma yanıtlanması amacıyla gönderilen 8 maddeyi bir haber portalına benim veya belediye yönetiminin sızdırdığını ima ediyor ve bunun araştırılmasını talep ediyor. Benim veya yönetimimin sızdırdığı iddia edilen haberde başlık ise “BES Ültimatom Verdi”. Açıkçası, söylemek bile zul olsa da, bu yazı ne ben ne de belediye yönetimi tarafından kesinlikle sızdırılmamıştır. İlgili haber portalı dilerse kaynağını bana ya da sendika başkanına aktarabilir.
Tabi işin bu tarafı başka ama genel olarak bu 8 madde etrafında benim yanıt vermediğim ve diyalog kurmadığıma ilişkin gelen iddiaları da yanıtlamak boynumun borcu. İletilen tüm maddelere ilişkin yazılı olarak cevaplar ve öneriler 24 Mayıs tarihinde sendikaya iletilmiş olup, tatmin olunmayan tüm konularda da hep beraber masaya oturup diyalog kurabileceğimizi hem bu yazıda hem de gördüğüm sendika yetkilerine sözlü olarak ilettim. Bazı çalışanlarla ilgili şikayet iddiaları konusunda da herhangi bir belge veya tanık ifadesi sunulması halinde ivedi olarak disiplin kurulunu göreve çağıracağımı belirtip gereğini yapacağımı söyledim ve yaptım. Yazılı yanıttan sonra benim ve Sn. Sendika Başkanı’nın olmadığı bir toplantıda yaklaşık 4 saat boyunca sendika yönetim kurulu ile belediye üst yönetimi karşılıklı bilgi ve veri paylaşımlarında bulundu; bunların taraflarca incelenmesi ve aynı zamanda yeniden bir araya gelinmesi konusu da mutabakata bağlandı. Aynı toplantının akşamı Sn. Sendika Başkanı toplantıyı ve toplantıya katılanları hiçe sayan yeni sosyal medya paylaşımları ile bu sürecin önünü kesti.
Beldiyemizde 706 kadrolu 80 de mevsimlik işçi çalışmaktadır ve elbette bazı sıkıntıların oluşması doğaldır. İdare ve sendika da bu doğrultuda diyalog kurmak ve masayı terk etmeden çalışma yapmak durumundadır.
Bugüne kadar hiçbir toplantı talebini ne erteledim ne de herhangi bir şekilde diyalog kapısını kapattım. Kamuoyu ile “kimin” paylaştığı belli olmayan ama zaten haftalar önce fotokopi çekilerek belediye binasında dağıtıldığı söylenen bu yazıda oraya konan hususlarda AB fonuyla yürütülmüş olan Kadın Sığınma Evi Projesi’nde çalışan arkadaşların akıbetleri sorulmaktadır. Bu cevaplar defaaatle verilmiş olmasına rağmen bir kez daha çok açık ve net bir şekilde paylaşayım. Bu arkadaşlarımız 2022 Mart ayından beri belediyemizde sözleşmeli olarak görev almaktadırlar. Yaptıkları işler de oldukça önemli ve değerlidir. 1’i doktoralı, 1’i iletişim uzmanı, 1’i belediyemizin ihtiyaçlı tüm kesimlere yönelik başarıyla sürdürdüğü ve ülke yerel yönetimlerimize hem örnek hem de rehber olan de sosyal belediyecilik çalışmalarımızda fon yaratma adına görevli arkadaşlarımızın hiçbiri de danışman ücreti almamaktadır.
"Ek mesai ödemelerinde 4 aylık bir geriliğimiz bulunmaktadır"
Aralık ayında gerçekleşen tüm seçim dönemi boyunca ve seçim öncesi çalışanlarımızla yaptığımız görüşmelerde, kadroya yeni personel alamayacağımızdan ve yasa gereği daha fazla mevsimlik işçi çalıştıramayacağımızdan dolayı eksilen iş kollarında hizmet satın alarak devam edeceğimizi söylemiş olsak da, bizler sendikanın belediye şirketi kurma önerisini de diyalog ve iç barış için görüştük ve kabul ettik. Hatta 7 Nisan tarihinde belediye binamızda gerçekleşen toplantıda bu madde dışında da ortaya konan başka herhangi bir konu yoktu.
Ek mesai ödemelerinde 4 aylık bir geriliğimiz bulunmaktadır. Bunun da borçlanma kararları ile birlikte giderileceğini söyledik, maalesef konu LTB olduğunda devletimizin işleyiş çarkları çok yavaş işlemekte, 22 Mayıs’tan itibaren borç yönetim kurulunun kararlarını beklemekteyiz. Bunun dışında bayramlık, 1 Mayıs ikramiyesi veya maaş geriliğimiz bulunmamaktadır.
Değerlendirme kurulunun toplanmaması bizim dışımızda gelişen sebeplerden kaynaklıdır. Yerel yönetim organları seçimleri Haziran ayı içerisinde bir Anayasal hüküm olmasına rağmen yapılamamıştı. İş bu sebep dolayısı ile ana muhalefet partisinin seçime ilişkin tarihi Anayasa Mahkemesi’ne taşıması sonucunda mahkeme bir karar üretmiş ve belediye başkanlarının yetkilerinin son bulduğunu da bu kararda belirtmiştir. Daha sonra KKTC Cumhuriyet Meclisi’nde alınan karar ile belediye başkanlarının ve meclis üyelerinin görev süreleri uzatılmış ve buna paralel olarak da sadece belediyelerin esasa yönelik işlerini yürütmelerine olanak sağlanmıştır. Aralık 2022’de yapılan seçim sonrasında sendika yönetimi ile yaptığımız görüşmelerde ise sendikanın birleşen belediyelerde oldukça yoğun bir çalışma takvimi olduğu belirtilmiş ve onların talebi ile konu bekletilmiştir. Sendikaya da yazılı ve sözlü olarak ilettiğimiz gibi, biz bu konuda hemen hareket geçmeye hazırız.
LTB Başkanı olarak benim için bundan çok daha önemli ve çok boyutlu mücadele edilmesi gereken konular ortada dururken, gerçekten bu konuların bugün yüksek perdeden tartışılıyor olmasını anlamak mümkün değil.
Yeni Belediyeler Yasası dolayısı ile güncellenen hizmet resmi ve diğer uygulamaların toplumun üzerinde yarattığı baskının farkındayız. Bunun yaşanmaması için Meclis’te yoğun mesai yapmış ve Lefkoşalılar’a ek mali yük yaratılmasının önüne geçecek çeşitli önerilerimizi pek çok kez kamuoyuyla da paylaşmıştık.
Belediyemizde 706 kadrolu personelimiz bulunmasına rağmen (901 personel ile göreve başladım) diğer belediyelerden en büyük farkımız tüm çalışanlarımızın kadrosunun, yılının ve sınıfının gerektirdiği ücreti alması ile personel giderleri kaleminin devasa boyutta olmasıdır. Bu durum diğer belediyelerde şirketler üzerinden olduğu için hem çalışanın hakları hem de belediye bütçesi üzerindeki yükü çok daha azdır.
Bugüne kadar yapılan ve bugünden sonra da belediyenin ihtiyaçları doğrultusunda Sınav Atama Tüzüğü geçene kadar yapılacak tüm atamalarla ilgili, fırsat eşitliği ilkesi gereği tüzük geçtikten sonra mevcut atanmış kadroları da içine alacak şekilde münhal açılmasını talep edeceğimi yazılı olarak protokole dökmeye hazırım.
Seçim öncesi her platformda yeni yasayla birlikte çok büyük bir zammın beklenmesi gerektiğinin altını sürekli olarak çizdim. Türkiye’den temin edilen su ücretinde devletin bize yapmış olduğu %300’lük su zammı da faturalara yansıtılınca, gerçekten Lefkoşalılar açısından oldukça yüklü faturalar oluşmuştur. Bunun karşılığını hizmet olarak verebilmek ve halkın beklentilerinin karşılanabilmesinin tek yolunun da geri ödenebilecek finansman kullanma zorunluluğu olduğunu her seçim programında belirttim. Elbette döviz ve faiz yükselişleri bankaların kredi verme olanaklarını ve süreçlerini de kısıtlıyor.
Şimdi bizim tüm seçim süresince aktardıklarımızı hayata geçirebilmek, Lefkoşa ve Lefkoşalılar’ın talep ettikleri ve hak ettikleri hizmeti sağlayabilmek için hem Belediye Meclisimiz hem de çalışanlarımızla birlikte, ortak akıl ve ortak niyetle hareket etmemiz gerekiyor. Şunu da net bir şekilde belirtmek isterim ki; birileri sırf bana siyaseten zarar vermek için bu şehrin ve LTB’nin önüne engeller koymaya kalkarsa, yine sırf bu şehre olan sevgim ve sorumluluğum nedeniyle buna sebep olmamak için gerekenleri değerlendirmekten geri durmayacağım.
Henüz 6 ay önce %50 oyla halkımızın onay verdiği Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı olarak, görevim Lefkoşa ve Lefkoşalılar için sorumlulukla, canla başla çalışmaktır. Bu benim bu şehre ve bu şehirdeki herkese verdiğim sözdür.
Ve son olarak bir kez daha yinelemek isterim ki, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da samimi diyalog ve iş birliği söz konusu olduğu sürece biz her zaman masadayız.”