Her devletin kendi menfaatleri doğrultusunda hareket ettiğini vurgulayan Hasipoğlu, mevcut gelişmelere saplanıp kalmadan diplomatik girişimlerin sürdürüleceğini ve bunların yakın zamanda kamuoyuyla paylaşılacağını ifade etti.

Açıklamasında, Antalya Diplomasi Forumu çerçevesinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Cumhurbaşkanı Ersin Tatar arasında gerçekleşen görüşmeye de dikkat çeken Hasipoğlu, bu görüşmenin geleceğe dair önemli mesajlar içerdiğini ve bu mesajların göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı.

“FEDERAL ÇÖZÜM ARTIK GERİDE KALDI”

Hasipoğlu, Türk Devletleri Teşkilatı sürecini iç siyaset ve Cumhurbaşkanlığı seçimi malzemesi haline getirmeye çalışan çevrelerin tepkilerini, “öğretilmiş çaresizlik ve federal saplantı” olarak değerlendirdi.

2017 yılında rafa kaldırılan federal çözüm sürecine atıfta bulunan Hasipoğlu, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda yaptığı “KKTC’yi tanıyın” çağrısını hatırlatarak, mevcut konjonktürde federasyon tartışmalarına dönmenin Kıbrıs Türk halkına bir fayda sağlamayacağını ifade etti.

“RUM TARAFI PAYLAŞIMCI DEĞİL”

Araçlarında uy*şturucu bulunmuştu: Mahkemeye çıkarıldılar Araçlarında uy*şturucu bulunmuştu: Mahkemeye çıkarıldılar

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman’ın federasyon temelli siyaset anlayışını da eleştiren Hasipoğlu, müzakereler sürecinde Rum tarafının mülkiyet gibi konularla Kıbrıs Türk tarafını köşeye sıkıştırdığını söyledi. Bu bağlamda Orams Davası’nı örnek gösteren Hasipoğlu, Rum tarafının hiçbir zaman Kıbrıs Türk halkının ekonomik gelişimini ya da adanın yönetimini paylaşma niyeti göstermediğini dile getirdi.

Hasipoğlu, seçim süreçlerinde halkı "geçersiz umutlarla" beslemenin sonuçlarının 2004 yılındaki Annan Planı sürecinde olduğu gibi hayal kırıklığıyla sonuçlanacağını da sözlerine ekledi.