Doğu Akdeniz bölgesinde gerginliği tırmandıracak eylemler içerisine girebileceği mesajı verdiğini vurgulayan Özersay “bu konu gecikmeksizin Türkiye yetkilileriyle birlikte değerlendirilmeli ve bir duruş sergilenmelidir, fiilen bir tedbir alınmayacaksa bile protesto edilmelidir. Bu sessizlik sonradan başka
ihlallere de kapı aralayabilir” uyarısı yaptı. HP lideri Özersay 1960 Antlaşmaları çerçevesinde Birleşik Krallığın egemen üslere ilaveten Kıbrıs hava sahasını izin almaya gerek olmaksızın kullanım hakları da elde ettiğini anımsatarak “ancak bu durum
ABD için geçerli değildir üstelik bizim kontrolümüzdeki bir bölgede otoritemizin yok sayılmasına, bunu yapan ABD de olsa sessiz kalınmamalıdır” dedi.
“RUMLARIN ABD’NİN ORTAK ASKERİ PROGRAMINA DAHİL EDİLMESİ PROTESTO EDİLMİŞTİ”
Bir ay kadar önce Türk Dışişleri Bakanlığı’nın ABD’yi protesto ettiğini anımsatan HP lideri Özersay “Rum tarafına silah ambargosunun kaldırılması kararı ertesinde ABD yönetimi Rum tarafını Ulusal Muhafızlar Bürosu Eyalet Ortaklığı Programına dahil etmesi üzerinde tepki verildiği gibi eğer hava sahamızda bu türden bir ihlal gerçekleşmişse buna dair bir ses verilmelidir” vurgusu yaptı. Özersay “kuşkusuz bu konular global ve bölgesel güç dengelerini ilgilendirdiği için KKTC yetkililerinin Türkiye ile tam bir işbirliği ve uyum içerisinde hareket etmesini gerektirir, bunun farkındayız ama bazı konulara zamanında tepki verilmezse bunu başka ihlaller takip edebilir” dedi.
ABD BÖLGEDE RUS ETKİSİNİ KIRMAK BAHANESİYLE TARAFLAR ARASINDA DENGEYİ ZEDELİYOR
ABD’nin Doğu Akdeniz bölgesinde ve özellikle güney Kıbrıs’ta Rus etkisi kırmak bahanesiyle birtakım tedbirler almakta olduğunu ama Rumlara silah ambargosunu kaldırmak ve benzeri adımlarla bu kez Kıbrıs adası üzerindeki bir diğer dengeyi ve bölgesel barış ve istikrarı riske ettiğine işaret eden HP lideri Özersay açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Özetle ABD ambargoyu kaldırarak Rum tarafındaki Rus etkisini kıramayacağı gibi Kıbrıslı Türklerle Türkiye’yi karşı tedbir almaya itebilecek, bölge barışını ve istikrarını tehlikeye atabilecektir. Trump döneminde başlatılan ve Biden döneminde hayata geçirilen bu adım ABD’nin Kıbrıs sorununa bakışının yeniden sorgulanmasını gerektirecek niteliktedir. Global güç mücadeleleri çerçevesinde ABD’nin Rusya ile olan çekişmesi ve bunun bölgesel yansımaları, ABD’nin ulusal çıkarları için bölgesel barışı ve istikrarı gözden çıkarabileceğini ya da en azından riske edebileceğini hepimize bir kez daha göstermiştir.”