YEREL HABERLER

Hulusioğlu: Devletten aldığımıza 2 yıldır artış gelmemesi gelir-gider dengesizliğini ortaya çıkardı

“Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik kriz bireyleri olduğu kadar kurumları da derinden etkilemiştir. Derinleşen bu kriz karşısında gelmiş geçmiş hükümetler reform söylemlerini gerçekleştirmek bir yana Belediyelerle ilgili hayati önem taşıyan iki yasayı; yani 51/95 Sayılı Belediyeler Yasası ve 2007 Personel Yasası altındaki Sınav ve Atama tüzüklerini dahi geçirmemişlerdir. Söz konusu eyleme katılan arkadaşlarım ne yazık ki Belediyeler Reformu'nun tam kapsamını bilmeden bu girişimi Belediyelerin birleşmesine indirgeyerek yorum yapmışlardır. Bunun da ötesine geçerek, reformun Belediyelerin sürdürülebilirliğini sağlayacağını aksi takdirde batma noktasına gelebileceklerini anlattığım bir televizyon programındaki ifadeleri manipüle ederek "Belediyeyi batırdı ve Girne Belediyesine bağlamak istiyor" söylemini uydurarak bunun üzerinden oy devşirmeye çalışılmıştır. Açıklamamın başında da belirttiğim gibi, yukarıda sıraladığım bilgilerin eksikliği ve yapılan hataların genç arkadaşların heyecanından kaynaklandığını düşünmekle birlikte, bu eyleme destek veren milletvekillerinin üç dört dönemdir vekillik hatta bakanlık yaparken söz konusu reformun içeriğinin hazırlanma aşamalarında bizzat görev almış olmaları, bu söylemleri anlaşılmaz kılıyor. Bu arkadaşlarımız reformun kaçınılmaz ve şu anda bile çok gecikmiş olduğunu pek çok kişiden daha iyi bilmektedirler. Bu gerçekler ışığında mensubu oldukları partinin sürekli parlamentoda olan diğer partiler gibi reform mutlaka yapılmalıdır diye açıklamaları ortadayken, sadece zamanı ve Belediye sayıları üzerinden kamuoyu yaratma çabalarını anlamış değilim. Neticede buna karar verecek olan Parlamentodur. Çatalköy ile ilgili telaşlarını anlamakta sıkıntı çekiyorum.” “Biliyorsunuz ki reform süreci aslında 2008 yılında CTP-ÖRP hükümeti döneminde köylerin tümünün Belediye hizmet alanlarına dahil edilmeleri ile başlamış ve 2010 yılında da personellerin esas kadrolara yerleştirilmesiyle devam edilmiş ve o tarihten bugüne kadar da 51/95 Sayılı Belediyeler Yasasında yapılacak değişikliklerle Belediyelerimizin verimliliğinin artırılması, daha etkin ve verimli hizmet verebilmesine, idari kapasitelerinin güçlendirilmesine ve büyük çaplı projeleri hayata geçirmek için gerekli olan hem idari hemde mali yasal düzenlemelerin yapılması gerekmekteydi. Ancak siyasi otoritenin bu reformu yaparken belediyelerin sayılarını da aza ltara k yapmak istemleri bilimsel araştırmalarla desteklenmiştir. Araştırmalar Dünya Bankası, AB (İngiliz Komiserliği) ve Türkiye Cumhuriyeti tarafindan yapılmıştır ve sürdürülebilir bir yapının beş belediye üzerinden kurgulanması sonucu ortaya çıkmıştır. Bu gerçekler ışığında Reformun altında düzenlenecek yasalarla ilgili özellikle CTP, UBP ve HP'ye bağlı İçişleri Bakanlıkları döneminde yapmış oldukları çalışmalar örtüşmektedir. Yalnızca Belediye sayıları üzerinden tartışması yapılmaktadır. Buna da siyasi otorite ( Parlamento) karar verecektir. Şimdi de sormuş olduğunuz ve değerli gördüğüm sorularınıza manipüle etmeden cevap vermek istiyorum;
  • Çatalköy Belediyesi battı havası yaratmak isteyen bu zihniyet hayal görüyor. Çatalköy Belediyesi pandemi öncesi hiçbir mali sorunu olmayan belediyeler arasında iken, pandemiyle birlikte özkaynak gelirlerimizin %30 azalması, Türk Lirası’nın değer kaybetmesinden dolayı hizmet giderlerimizin %200 artması, Eşel-Mobil sisteminden dolayı personel giderlerimizin %64 artması, Devlet Bütçesinden aldığımız paylara iki yıldan beridir herhangi bir artış gelmemesi gelir-gider dengesizliğini ortaya çıkarmıştır.. Fakat biz yinede bu krizi en iyi şekilde yöneterek borçlanmadan bu sıkıntılı süreci aşmaya gayret ediyoruz.
Şu anda kamuoyundan da takip ettiğiniz gibi birçok Belediyemiz borçlanarak hayatını devam ettirmek için çaba harcıyor. Bu durumun oluşmasında sistemin tıkanmasından kaynaklı olma oranı kötü yönetimden kaynaklanma oranından çok daha yüksektir.
  • Bir kere ben birinin adına karar vermedim. Ben Belediyeler Reformu'nun sağlıklı yapılabilmesi için 1993 yılından beri Belediye'nin her kademesinde görev almış birisi olarak bilgilerimi paylaştim, reform yapılacaksa en iyi bir şekilde kurgulanması için çaba harcadım ve harcamaya da devam edeceğim. O bahsettiğiniz TV programında mevcut hükümetin öngördüğü altı ilçe altı bucak ve yirmi bin nüfus kriterleri dışında herhangi bir siyasi uygulamanın yapılmasına teşebbüs edilmesi halinde en büyük muhalefetin tarafimdan yapılacağını söyledim, ayrıca reform yapılmayacaksa da çok hızlı bir şekilde 51/95 sayılı yasanın tadilatinın gerektiğini de söyledim ama arkadaşlarım bunu demek ki duymamışlar.
  • Birleşme sonucunda Belediye personelinin durumuyla ilgili tam da bu noktada hem Belediye çalışanı, eski bir sendika genel sekreteri hem de Belediye Başkanı tecrübelerimle bu konuda personellerin haklarını savunmak için katkı koydum ve koymaya da devam edeceğim. Belediye çalışanları hiçbir mağduriyet yaşamayacaklar. Şu andaki bütün haklarının yeni oluşuma devredilmesi yapılan yeni çalışmada öngörülüyor.
  • CTP Çatalköy Ocak Örgütünün iddia ettiği, Hükümetin oldu bittiye getirmeye çalıştığı reforumla ilgili on yıldan beridir çalışılmaktadır ve tüm siyasi partilerin de bu çalışmalarda emeği vardır. En son 11 Mart 2022 Cuma günü İçişlerinde yapılan toplantıda CTP'yi temsilen eski İçişleri bakanı Yerel Yönetimler müdürü Erkan Tekeli de katılmış ve yasanın son şekli kendileriyle paylaşılmıştir. Ayrıca bu yasa tasarısına büyük katkı koyan Erkan müdürüme de sonsuz teşekkür ediyorum; Erkan Tekeli müdürümün deyimiyle, bir tek belediye sayısında uyuşmazlı k var o kadar. Bu da siyasi otoritenin kararıyla olacak.
  • Reform sonucunda Belediyelerin daha etkin ve verimli hizmet verebilmesi, idari kapasitelerinin güçlendirilmesi ve büyük çaplı projeleri hayata geçirebilmesi hedeflenmektedir. Bu gerçekler ışığında ne kişisel bir beklenti ne de siyasi bir beklenti içerisindeyim, aksine olaylara duygusal olarak yaklaşma hakkına Çatalköy'de en fazla sahip olan kişilerden birtanesiyim. Fakat duygusal davranma zamanı olmadığını ve ülkenin geleceğiyle ilgili kararlar arifesinde görüşlerimi aktarmayı en büyük görevlerim arasında olduğu inancındayım.”
  •