"HAYAT PAHALILIĞI ÖDENEĞİNİ KISITLAMAK YASA DIŞIDIR!"
Ahmet Serdaroğlu, asgari ücrete yapılan %7.5’lik artışın yasa dışı olduğunu belirterek, hayat pahalılığı ödeneğinin yasal bir hak olduğunu vurguladı. Serdaroğlu, “Asgari ücretle geçinenlere hükümet edenler yasal hakkını kısıtlamıştır. Hayat pahalılığı ödeneği açıkça yasada belirtiliyor ve bunun ödenmemesi hukuksuzluktur.” dedi.
"HÜKÜMET, İŞÇİLERİN HAKKINI YOK SAYDI"
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun hükümet ve işverenlerin yönlendirmesiyle işçilerin haklarını göz ardı ettiğini savunan Serdaroğlu, "Masada işveren ve hükümet orta yolu bulma bahanesiyle işçiyi mağdur etti. Oysa geçim endeksi, açlık sınırı ve hayat pahalılığı dikkate alınmalıydı." ifadelerini kullandı.
"YARGIYA GÖTÜRDÜK, HAKKIMIZI SONUNA KADAR ARAYACAĞIZ"
Hükümetin ve işveren temsilcilerinin asgari ücreti bir pazarlık unsuru gibi gördüğünü söyleyen Serdaroğlu, “Burası çarşamba pazarı değil! Asgari ücret belirlenirken keyfi uygulamalara yer verilemez. Artık yargıya müracaat ettik ve mahkemenin bu hukuksuzluğu durdurmasını bekliyoruz.” dedi.
"KENDİLERİNE %11.12 ZAM, İŞÇİYE %7.5!"
Serdaroğlu, hükümet yetkililerinin maaşlarına %11.12 oranında zam yaptığını, ancak asgari ücrete %7.5 zam verildiğini belirterek, “Bu vicdansızlıktır! Bakanlar Kurulu kendi maaşlarına zam yaparken işçiyi açlığa mahkum etti.” ifadelerini kullandı.
Hür-İş’in süreci yargıda takip edeceğini belirten Serdaroğlu, asgari ücretin belirlenme sürecinde sendikaların devre dışı bırakılmasını kabul etmeyeceklerini söyledi.
Avukat Şefik Aşçıoğulları: "Hukuka Uygun Bir Süreç İşletilmeliydi"
Dava sürecine ilişkin açıklamada bulunan Avukat Şefik Aşçıoğulları, hukuka uygun bir devlet anlayışıyla hareket ettiklerini belirterek, "Sadece belirtmek istediğim tek bir husus var. Söz konusu asgari ücretten memnun olunmaması dolayısıyla, işveren tarafının 'bunu beğenmedik, eski ücrete geri dönülsün' gibi bir talepte bulunması ve yargı sürecini suistimal etmesi gibi bir tablo oluşmaması için bu adımı attık" dedi.
Aşçıoğulları, asgari ücret tespit sürecinin hukuka uygun bir şekilde işletilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Taraflar masaya verilerini koyarak mutabakat sağlamalıydı. Ancak bu süreç sağlanmadığı için bugün mahkemeye müracaat etmek durumunda kaldık. İnancımız odur ki, bu hukuki süreç sonucunda hem işverenin hem devletin hem de işçinin hakları korunacaktır" ifadelerini kullandı.
