Türkiye’deki depremde hayatını kaybeden öğrencilerle ilgili, hükümetten çok daha fazla meslek örgütlerinin bu sürece sahip çıktığını belirten Rahvancıoğlu, KTMMOB’nin, çeşitli toplu ikamet edilen yerlerin güvenliği ile ilgili gönüllü olarak raporlarını hazırladıklarını ancak hükümetten ses çıkmadığını iddia etti
Rahvancıoğlu, Barolar Birliği’nin de Türkiye’deki İsias Otel’de yaşanan sürecin davasında taraf olmakla ilgili girişimlerde bulunmasının önemli olduğuna işaret ederek, sivil toplum örgütlerinin bu anlamdaki duyarlılığının hükümetten kat kat fazla olduğunu vurguladı.
“Bu süreçten sonra yapılabilecek olan, önce adaletin yerini bulması mücadelesidir” diyen Rahvancıoğlu, ada için de gerekli önlemlerin alınması gerektiğini vurguladı; Lefke’de ülke çapında bir sallantıda yıkılacak ilk on binanın içinde üç okul bulunduğunu, özellikle okullarla ilgili önlemler alınması gerektiğini ifade etti.
Yıkılma riski olduğu saptanan okullarda çadırda eğitime geçilmesini eleştiren Rahvancıoğlu, kamu binalarına yatırım yapılmadığını savundu ve “Birileri zenginliğine zenginlik katsın diye çocuklarımız çadırlarda, yaşlılarımız hastane koridorlarında, gençlerimiz işsizlik kuyruklarında” dedi.
Münür Rahvacıoğlu, Türkiye’de yapılacak seçimle ilgili değerlendirmelerde de bulunarak 20 yıllık AKP iktidarının ardından Türkiye’nin daha aydınlık, laik, demokrat, çağdaş, cumhuriyet değerlerine sahip çıkan bir ülke olarak yoluna devam etmesini temenni ettiğini belirtti.