İklim değişikliği, "sıcaklıkların ve karbon emisyonlarının artması, mevsim dengelerinin bozulması, aşırı kuraklık, buzulların erimesi, deniz ve okyanus sularında oksijen seviyesinin azalması" gibi birçok olumsuzluğa neden olurken, kış uykusundan, göç hareketlerine, beslenmeden üremeye kadar hayvanların yaşamlarını da olumsuz etkiliyor.
Değişen iklim şartları nedeniyle ekolojik dengenin bozulması, sadece doğal yaşam alanlarındaki canlıları değil, evde bakılan kedi ve köpeklerin sağlığını da olumsuz etkiliyor. Evcil hayvanlarda özellikle yılın belli dönemlerindeki tüy dökümü ile pire, kene gibi parazitlerin görülme sıklığının arttığı belirlendi.
Hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıkların geçişinin önlenmesi üzerinde çalışmalar yürüten Veteriner Hekim Prof. Dr. Nilüfer Aytuğ, AA muhabirine, iklim değişikliğinin evde bakılan kedi ve köpekleri nasıl etkilediğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Evcil hayvanların tüy sağlığının iklim değişikliğinden etkilendiğini belirten Aytuğ, şu bilgileri verdi:
"Hayvanların tüyleri, aldıkları ışık ve havanın sıcaklığı doğrultusunda belli mevsimlerde dökülüyor aslında. Mesela yaza girerken dökülür, sonbaharda tekrar çıkar. Ama şimdi bu döngü tamamen karıştı. Dolayısıyla bizim aldığımız en büyük şikayetlerden birisi kedi ve köpeklerin sürekli olarak tüy döküyor olmaları, ikincisi hastalıkları taşıyan aracılar, pireler ve keneler."
- "Parazitler pek çok hastalığı ve enfeksiyonu kedi, köpeklere bulaştırıyorlar"
Geçmişte belli bölgelerde hava sıcaklığı dolayısıyla yaşayamayan bu aracı parazitlerin, iklim değişikliği nedeniyle her ortamda yaşayabildiklerine işaret eden Aytuğ, "Parazitler, pek çok hastalığı ve enfeksiyonu kedi, köpeklere bulaştırıyorlar. Hatta kedilere bulaştırdıkları enfeksiyonların büyük bir kısmı 'zoonoz' dediğimiz grup içerisinde yer alıyor ve bu enfeksiyonlar insanlara da bulaşıyor. Özetle hem insan sağlığı hem de onların sağlığı açısından parazitle mücadele çok önemli." diye konuştu.
Evden dışarı çıkmayan hayvanlara pire, kene gibi parazitlerin nasıl bulaştığına ilişkin bilgi veren Aytuğ, şunları söyledi:
"Bir kedi ya da köpek, bir kliniğe gidiyorsa evden çıkıyor demektir. 'Hiçbir zaman evden çıkmıyor' diyemeyiz, bu birincisi. İkincisi eğer kediciyseniz genellikle dışarıda da kedi seversiniz ve kediyi sevdiğinizde o küçücük pirelerin ya da kenelerin sizin üzerinizde olduğunu fark etmeyebilirsiniz. Hiçbirimiz de eve girer girmez kedimize ya da köpeğimize dokunmadan, üstümüzü çıkarıp duş almayız. Dolayısıyla biz bu şekilde bulaştırıyoruz. Yani biz dışarıya çıkıyoruz artı onlar kliniğe gidiyorlar. Mevcut parazitler, onların üzerinde oluyor çoğu zaman. Bu yüzden korunmaya çok büyük önem vermeliyiz."
İç parazit yumurtalarının hayvanların tüylerine taşınabileceğini anlatan Aytuğ, "Hayvanların tüyünün insanların akciğerinde kiste neden olduğu gibi bir yanlış algı var. Aslında orada tüyün üzerindeki iç parazit yumurtası. İç parazit yumurtası yutulduğunda ya da kedinin üzerinde pire varsa yanlışlıkla pire yutulduğunda böyle bir problem ortaya çıkıyor yoksa tüyün kendisi problem yapmıyor." diye konuştu.
Prof. Dr. Aytuğ, hayvan sağlığı için antiparaziter uygulamaların gününün aksatılmadan yapılmasının öneminin altını çizerek, şu uyarıları yaptı:
"İklim değişikliği gerçekten hayvanlarımızı etkiliyor. Onlarla birlikte bizi de etkiliyor. Lütfen veteriner hekiminizin önerisi doğrultusunda, kesinlikle ara vermeden, doğru şekilde, doğru ürünle ve doğru uygulamayla onları parazitlerden koruyun. 'Yaz-kış' demeyin. Çünkü küresel ısınma artık mevsimlerin birbirine karışmasına neden oldu."