İnfluenza (Grip) Nedir?

Grip olarak da bilinen ve yaygın bir biçimde görülen influenza; çoğunlukla burun, boğaz ve bronşları, bazı zamanlarda ise akciğerleri etkisi altına alan bir rahatsızlıktır. Bu hastalık hafif ya da ağır olarak seyredebilir. Aynı zamanda gribin bulaşıcı bir hastalık olduğunu söylemek de mümkündür. Zira her yıl yüz binlerce insan bu hastalıktan muzdarip olmaktadır. Bununla birlikte, hastalık döneminde bireyleri son derece rahatsız eden influenza virüslerinin A, B ve C şeklinde üç ayrı tipi bulunmaktadır. Haemophilus İnfluenza Nedir? Haemophilus influenza tip B (HİB) birçok organı ve sistemlerini olumsuz etkileyebilen bir bakteridir. Bu bakteri başta menenjit olmak üzere;
  • Zatürre,
  • Kas ve eklem iltihabı,
  • Orta kulak iltihabı,
  • Sinüzit,
  • Yutak iltihabı gibi çeşitli enfeksiyon hastalıklara sebebiyet verebilmektedir. HİB enfeksiyonlarının kaynağı insandır ve enfeksiyon, taşıyıcı kişilerin ya da hastaların solunumlarından saçılan partikülleri soluma sonucunda bulaşma gösterir.

İnfluenza Nedenleri Nelerdir?

Üç tipi bulunan bu rahatsızlık söz konusu olduğunda, grip enfeksiyonuna en çok sebebiyet veren virüsün influenza A virüsü olduğu söylenebilir. Bununla birlikte influenza B ve C virüsü genel olarak sadece insanlarda enfeksiyona yol açarken, influenza A virüsü ise konak bakımından çok daha geniş bir yelpazeye sahiptir.

İnfluenza (Grip) Belirtileri Nelerdir?

Aynı zamanda grip belirtileri olarak da sıkça karşımıza çıkan influenza belirtilerini genel olarak şu şekilde sıralayabiliriz:
  • Aniden başlayan yüksek ateş
  • Öksürük
  • Baş ağrısı
  • Kas ve eklem ağrıları
  • Boğaz ağrısı
  • Burun akıntısı ya da tıkanıklığı
  • Aşırı halsizlik
  • Yorgunluk
  • Titreme
  • Bazen ishal
  • Kusma
Bilhassa öksürüğün şiddeti bazen ağır olabilir ve bu durum 14 gün ya da daha uzun süre boyunca sürebilir. Hastaların çoğu herhangi bir tedaviye ihtiyaç duymadan 1 hafta içerisinde iyileşirler. Ama bazı kişilerde hayati tehlike teşkil eden ve ölüme kadar giden komplikasyonlar (zatürre, bronşit, sinüs ve kulak enfeksiyonları) meydana gelebilmektedir. Aynı zamanda kronik hastalıkları olan kişiler ve küçük çocuklar da bu kapsama girebilmektedir.

İnfluenza Nasıl Bulaşır?

Grip, yani influenza, rahatsızlıktan muzdarip bireyin öksürük ve hapşırıkla havaya kattığı partiküllerin, hasta olmayan insanlar tarafınca solunmasıyla bulaşır. Ayrıca temiz olmayan, diğer bir deyişle yeterince temizlenmeyen ellerle de bulaşması mümkündür. Dolayısıyla bu hastalık kalabalık mekanlarda kolayca bulaşabilir.

İnfluenza Tanı Yöntemleri Nelerdir?

Bu hastalık söz konusu olduğunda, hastalığın her ne kadar teşhisi yapılabilse de, pek çok virüs grip benzeri belirtilere sebep olduğu için kesin tanı yalnızca laboratuvar testleriyle konulabilmektedir. Yarım saat veya daha az zamanda sonuç veren hızlı influenza teşhis testleri sıkça kullanılmaktadır. Bu test yanlış sonuçlar verebildiğinden dolayı özel laboratuvarlarda uygulanan daha kesin ve hassas testler ile desteklenmelidir.

İnfluenza Tedavisi Nasıl Yapılır?

Grip tedavisinde hastalara birtakım antiviral ilaçlar verilmektedir. Bu ilaçlar ciddi riskleri ve ölümleri azaltabilir. Fakat bu ilaçların, ideal olarak belirtilerin başlangıcından itibaren 2 gün içinde alınmaları gereklidir. Bazı influenza tipleri ise antiviral ilaçlara karşı direnç geliştirmektedirler. Bu durumda antiviral ilaçlara ek olarak belirtilere yönelik destek tedavisi uygulanmaktadır.

İnfluenza Aşısı Nedir?

İnfluenza aşısı, hastalığın önüne geçmek amacıyla bireylere uygulanan aşıdır.

İnfluenza Aşısı Kimlere Önerilir?

Modern insan ve Neandertallerin ilk kez ne zaman çiftleştiği ortaya çıktı Modern insan ve Neandertallerin ilk kez ne zaman çiftleştiği ortaya çıktı
Grip aşısı 6 ay ve üstü yaş grubundan olan her bireye yıllık olarak Ekim ayında yapılmaktadır. Risk grubuna giren kişilere ve bu kişilerin bakımını yapan kişilere önerilmektedir. İnfluenza aşısının öncelikli olarak yapılması gereken kişiler ise şunlardır;
  • 4 yaşından küçük çocuklar (6. aydan itibaren)
  • 50 yaşından büyük kişiler
  • Gebeler
  • Bakım evinde yaşayanlar
  • Sağlık çalışanları
  • Kronik sağlık sorunu olan kişiler
  • Kronik pulmoner hastalığa sahip kişiler (astım vb.)
  • Kardiyovasküler (tek başına hipertansiyon hariç) hastalıklara sahip olanlar
  • Böbrek hastaları
  • Karaciğer hastaları
  • Kan hastalıklarına sahip olanlar (orak hücreli anemi dahil)
  • Endokrin hastalıklara sahip olanlar (diabetes mellitus gibi)
  • Metabolik hastalıklara sahip olanlar (genetik metabolik hastalıklar gibi)
  • Nörolojik ya da nöro-gelişimsel bozukluğa sahip olanlar (beyin, spinal kord, periferik sinir ve kas hastalıkları, serebral palsi, epilepsi, inme, mental retardasyon, büyüme-gelişme geriliği, musküler distrofi, spinal kord hasarı dahil)
  • Hastalık ya da ilaca bağlı olarak bağışıklığı baskılanmış bireyler (kanser, uzun süreli steroid kullanımı, HIV gibi)
  • 19 yaşından küçük ve uzun zaman boyunca aspirin tedavisi alan bireyler
  • Morbid obezler (Vücut kitle indeksi 40’tan fazla olan kişiler)

İnfluenza (Grip) Aşısı Kimlere Yapılmaz?

Yumurta proteini de dahil olacak şekilde aşının içeriğindeki herhangi bir maddeye karşı ciddi alerjik reaksiyon ya da daha önce aşı yaptırdıktan sonra alerjik reaksiyon oluşmuş olan bireylere grip aşısı yapılmamaktadır.

Gripten Nasıl Korunabiliriz?

İnfluenzaya karşı korunmanın en etkili yolu aşıdır. Güvenli ve faydalı aşılar bulunmaktadır ve 60 yıldan uzun süredir bu aşılar kullanılmaktadır. İnfluenza tipi virüsler sürekli değişim göstermektedirler. Aşıda yer alan virüsler, dolaşımda yer alan virüslerle iyi eşleştiğinde aşı çok etkili olmaktadır. Aşının, grip dönemi başlamadan, Ekim’in sonuna kadar yaptırılmış olması uzmanlarca tavsiye edilmektedir. Yaşlı bireylerde aşı hastalığa karşı korumada daha az etkili olabilmektedir fakat hastalığın gücünü, risklerini ve ölüm oranlarını azaltabilmektedir. Bunların haricinde gripten korunma hususunda aşı kadar şu önlemleri almak da büyük önem arz etmektedir;
  • Hasta bireyler ile yakın temastan kaçının.
  • Hastayken, bulaşmayı önlemek adına diğer insanlarla olabildiğince teması azaltın, grip benzeri bir hastalığa sahipseniz, tıbbi bakım ya da diğer ihtiyaçlar haricinde en az 1 gün evde kalmanız tavsiye edilmektedir.
  • Öksürürken ya da hapşırırken burnunuzu ve ağzınızı bir mendil yardımıyla ya da dirseğin içi ile kapatın. Mendili kullandıktan sonra, mendili etrafta tutmadan en kısa sürede çöpe atın ve ellerinizi yıkayın.
  • Ellerinizi sıkça sabun ve su ile dezenfekte edin. Sabun ve suyun olmadığı durumlarda ise el dezenfektanı ile ellerinizi temiz tutun.
  • Kirli elleriniz göz, ağız ve burun bölgenize temas etmekten uzak durun. Mikroplar bu şekilde çok daha rahat vücuda yayılmaktadır.
  • Mikroplardan etkilenebilecek yüzeyleri ve nesneleri temiz tutun ve dezenfekte edin.
Seyahat Dönüşü Önerileri
  • Bir seyahatten dönüşte kendinizi iyi hissetmiyorsanız, özellikle de ateş öncelikli olacak şekilde grip belirtilerine sahipseniz en kısa sürede doktorunuza ya da bir hastaneye başvurun.
  • Doktorunuza çıkmış olduğunuz bu seyahatten bahsedin.
  • Hastalığınızın süresi boyunca insanlardan uzak durun.
  • En azından bir gün boyunca evden çıkmayın.

Gribe İyi Gelen Besinler Nelerdir?

1. Su Yüksek ateş ve terleme yoluyla vücutta su kaybının arttığı bu zamanda su tüketimi ve sıvı alımı çok önemlidir. Günlük 2 ile 2,5 litre su içilmesi ve hatta buna ek olarak 1-2 fincan bitki çayı tüketilmesi önerilmektedir. Ihlamur ve tarçın gibi bitkilerle yapılan karışımlar tüketebilirsiniz. Son zamanlardaki çalışmalar hibiskus çayının bağışıklığı güçlendirme konusunda etkili olduğunu göstermektedir. Hibiskusun ayrıca C vitamini açısından da zengin olması onu ön plana çıkarmaktadır. 2. Kapya Kırmızı Biber C vitamini denildiğinde akla portakal ve mandalina gibi turunçgiller gelir. Fakat kırmızı biberin içeriğindeki C vitamini turunçgillerden daha yüksek seviyededir. Bu sebeple kapya biberi çiğ olarak salata ya da yemeklerinizde sık olarak tüketebilirsiniz. 3. Kefir Grip döneminde yabancı bakterilerle mücadele etmek için fazladan direnç gösteren vücut normalden daha da yorgun olmaktadır. Bu sebeple hastalar bağırsaklardaki bakterilerden birisi olan probiyotiklere sahip çıkıp her gün beslenme düzenlerinde süt grubunda yüksek probiyotiğe sahip olan kefiri bulundurulmalıdır. İnflamasyonu engellemesine ek olarak protein ve kalsiyum yönünden de zengin olması ile grip döneminde tüketilmesi gereken gıdalardan birisi kefirdir. Kefire alternatif olarak ise beslenme düzenine yoğurt eklenebilmektedir.

4. Zencefil

İçeriğinde pek çok flavonoid olan zencefil; antienflamatuar özelliği sayesinde ön plana çıkmaktadır. Curcumin içeriği ile bağışıklığı destekler ve boğaz ile burunda oluşabilen iltihabı azaltmaya katkı sağlamaktadır. Bu sebeple hem koruyucu hem de tedavi edici özelliklere sahiptir. Zencefili kullanım önerileri ise şu şekildedir; Tüketeceğiniz bitki çaylarını demlediğiniz esnada bir ceviz boyutunda taze zencefili bu çayların içine atıp onlarla beraber demleyebilirsiniz. Çorbaların yapımında zencefilin tazesine yer açabilir, dilerseniz de sunum aşamasında baharat niyetine toz halini de tercih edebilirsiniz. Ayrıca zencefilin toz formu yoğurt ya da kefire katılarak da tüketilebilmektedir. 5. Sarımsak Sarımsak ezildiği ya da çiğnendiği zaman içinde bulunan Allin maddeleri Allicine’ye dönüşür ve ortaya çıkan bu maddeler bağışıklık sisteminde rol alarak sağlığımızı koruyup güçlendirir. Sarımsak tüketmenin antibiyotik ve viral ilaç kullanımını azalttığı yapılan çalışmalar sayesinde saptanmıştır. Grip döneminde sarımsağı salatada veya çorbalarda kullanabilir ve bağışıklığımızı güçlendirebiliriz. 6. Tavuk Sulu Çorba Tavuk suyu, sistein olarak adlandırılan bir amino asiti bünyesinde barındırmaktadır. Bu amino asit de mukusu inceltmeye yaramaktadır. Tavuk sulu çorba, solunum yollarının iç katmanlarını kaplayan ve virüs ile bakterilere karşı koruma görevini üstlenen silya isimli küçük tüycüklerin hareket etmesine katkı sağlar. Ayrıca vücuda sıvı takviyesi olarak da yarar sağlamaktadır.