KIBRIS

Isias Otel'in en kapsamlı bilirkişi raporu çıktı: Çökme deprem kaynaklı değil!

Isias Otel davasında, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) uzmanları tarafından hazırlanan ve davanın bugüne kadarki en kapsamlı bilirkişi raporu olan üçüncü rapor mahkemeye sunuldu. Rapor, otelin yıkılma nedenlerini, inşaat sürecindeki eksiklikleri, yapım hatalarını ve denetim yetersizliklerini ayrıntılı bir şekilde gözler önüne serdi.

YIKILMA NEDENİ VE ÇÖKME YÖNÜ

Rapora göre, sanıkların iddia ettiği gibi otel yana değil, Atatürk Bulvarı’na doğru çöktü. Bu durumun, yapısal eksiklikler ve imalat hatalarından kaynaklandığı tespit edildi. Çöküşün, depremin kuvvetiyle değil, binanın inşaat ve tasarımındaki kusurlardan kaynaklandığı vurgulandı.

İNŞAAT HATALARI VE YAPISAL EKSİKLİKLER

Raporda, asansör boşluklarının statik hesap yapılmadan asmolen döşemede açılmasının büyük bir mühendislik hatası olduğu belirtildi. Binada yer alan kaçak katın depreme etkisine dair detaylar ilk kez bu kadar açık bir şekilde dile getirildi. Ayrıca, zemine dair gerekli etüt çalışmasının yapılmaması gibi ihmaller de detaylandırıldı.

SANIKLARIN KUSURLARI AÇIKÇA ORTAYA KONDU

Başta Ahmet Bozkurt olmak üzere, mimar Erdem Yıldız ve inşaat mühendisleri Mehmet Göncüoğlu ve Hasan Aslan’ın otelin yapısındaki hatalardan sorumlu oldukları ifade edildi. Gazi Üniversitesi raporu gerekçe gösterilerek daha önce tahliye edilen Halil Bağcı'nın da olayda sorumluluğu olduğu, eksik bir statik raporla binanın dayanıklılığını tehlikeye attığı ortaya kondu.

KAÇAK KAT VE DİĞER HATALAR

Daha önceki raporlarda farklı sonuçlara varılan kaçak kat konusuna da değinen bilirkişi heyeti, bu katın yapıya ek yük getirerek depreme karşı direncini olumsuz etkilediğini belirtti. Ayrıca, uygun olmayan etriye aralıkları, hatalı agrega kullanımı gibi unsurlar binanın yıkımına neden olan faktörler arasında gösterildi.

ŞAMPİYON MELEKLERİN AVUKATLARI: "BU RAPOR SANIKLARIN SORUMLULUKLARINI KANITLIYOR"

Şampiyon meleklerin avukatları, bilirkişi raporunun otelin depreme dayanıksız inşa edildiğini net şekilde ortaya koyduğunu ve sanıkların sorumluluklarının bu raporla daha açık hale geldiğini belirtti. Avukatlar, tüm sanıkların yargı sürecinde yeniden değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.