İstanbul'da, Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü tarafından "Barış Harekatı'nın 50. Yılında Kıbrıs Sempozyumu" düzenlendi.
Üniversitenin Dr. İbrahim Üzümcü Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen sempozyuma çevrim içi katılan KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Barış Harekatı'nın kendileri için dönüm noktası olduğunu söyledi.
Enstitüye sempozyum için teşekkür eden Tatar, harekatın tarihteki önemine işaret ederek, "Kıbrıs meselesi, milli bir meseledir. Bu meseleyi hiçbir zaman Türkiye'siz götüremeyeceğimizi bütün dünyayla paylaşıyoruz. 1571'lere geri dönecek olsak, burası bir Osmanlı adasıdır. Osmanlı'nın çekilmesiyle burada kalan Kıbrıs Türkleri bu mücadeleyi onurlu şekilde sürdürmüş ve şimdi bağımsız Türk Devleti'nin sahibi olarak Türk Devletler Teşkilatı'na gözlemci olarak girmenin bahtiyarlığı içerisinde." dedi.
Kıbrıs'taki üniversitelerde 144 farklı ülkeden öğrencinin eğitim gördüğünü ve her anlamda Kıbrıs'ın bağlantılarını daha da geliştirdiğini vurgulayan Tatar, herhangi bir konuda direkt temas kuramadıkları ülkelerle Türkiye üzerinden bağlantı sağladıklarını anlattı.
Tatar, Kıbrıs'a gelen turistlerin, Rumları ve Kıbrıslıları görünce, "Bir ülkede iki ayrı devlet, iki ayrı halk yaşıyor." diyerek şaşkınlık yaşadıklarını belirtti.
- "Kıbrıs meselesi, bölgedeki diğer aktörler için de önemli stratejik mesele"
Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kurt, Kıbrıs'ın, tarihsel olarak kültürel çeşitliliği, etnik grupları ve stratejik konumuyla dikkati çeken önemli bir ada olduğunu dile getirdi.
Adadaki Kıbrıs Türkleri ve Kıbrıs Rumları arasında 20. yüzyılın ortalarında süregelen gerginliklerin, Kıbrıs'ın siyasi ve toplumsal yapısını derinden etkilediğini belirten Kurt, şöyle devam etti:
"1963 Kanlı Noel'inden 1974 Barış Harekatı'na kadar yaklaşık 11 yıllık süre, Kıbrıs Türkleri için baskı ve eziyetle geçen çok zor bir dönem olmuştur. 11 yılın sonunda gerçekleştirilen 1974 Kıbrıs Barış Harekatı, adada yaşanan bu çatışma ortamı açısından tarihi dönüm noktası diyebiliriz. Kıbrıs Barış Harekatı hem Türkiye'nin dış politikasında hem de Kıbrıs'ın geleceğinde önemli izler bırakan tarihi dönüm noktası olmanın yanı sıra Türk milletinin ve Kıbrıs'taki Türk halkının güvenliğini sağlamak adına verilen haklı mücadelenin simgesidir. Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerçekleştirdiği bu harekat, adada kalıcı barışın sağlanması adına hayati adım olarak kabul edilmesinin yanı sıra Kıbrıs Türkünün yalnız olmadığını, eşit siyasi statüsünün ve egemenlik haklarının olduğunu tüm dünyaya gösteren askeri ve tarihi müdahaledir."
Kurt, üzerinden 50 yıl geçmiş olsa da Kıbrıs Barış Harekatı'nın, bugün adadaki siyaseti, toplumsal yapıyı ve diplomatik ilişkileri doğrudan ve derinden etkileyen bir olay olduğuna dikkati çekerek, "Bugün, Kıbrıs'taki bölünme, hem Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilerde hem de Avrupa Birliğinin politikalarında belirleyici rol oynamaktadır. Kıbrıs meselesi, sadece adadaki halklar için değil, bölgedeki diğer aktörler için de önemli stratejik mesele olarak devam etmektedir. Bu önemli sempozyumda bir araya gelen kıymetli akademisyenler, araştırmacılar ve öğrenciler, Kıbrıs'a dair hem geçmişi hem de geleceği anlamak adına önemli katkılar sunacaklardır." değerlendirmesinde bulundu.