Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde acil dışındaki sağlık hizmetlerini durduran kadın doğum ve anestezi uzmanları,
Sağlık Bakanlığı’na
Pandemi Hastanesi’ne taşınacak servislerle ilgili kararı geri çekme, uzlaşı zemini yaratarak konuyu yeniden değerlendirme çağrısı yaptı.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Servisi'nin Pandemi Hastanesi’ne taşınmasının tıbbi, teknik ve hukuki olarak sakıncalı olduğunu savunarak, bu karara karşı çıkan
Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası (TIP-İŞ) ve
Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası (KTHES) Tıp-İş lokalinde basın toplantısı düzenledi.
TIP-İŞ Başkanı Mustafa Taşçıoğlu, KTHES Başkanı İbrahim Özgöçmen’in konuşma yaptığı basın toplantısında, uzmanlar da söz alarak, Kadın Doğum Servisi'nin neden Pandemi Hastanesi’ne taşınmasına karşı olduğunu anlattı.
Sendikalar, Sağlık Bakanlığı’nı uyararak, “Geri adım atılmaz, uzlaşı zemini oluşturulmazsa eylemlerimizi genişleteceğiz” açıklamasında bulunurken, konunun yargıya taşınacağını, yarın sabah Yüksek İdare Mahkemesi’nde dava da dosyalanacağını duyurdu.
Sendika başkanlarından başhekimliğe eleştiri
Sendika başkanları Taşçıoğlu ve Özgöçmen, sözlerine Sağlık Bakanlığı’nı ve hastane başhekimliğini eleştirmekle başladı.
Basın toplantısının Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Thalassemia Merkezi’nde konferans salonunda yapılacağının duyurulduğunu ifade eden sendika başkanları, Sağlık Bakanlığı eliyle başhekimliğin kendilerine sansür uyguladığını, salonu kullanmalarına engel olduğunu savundu.
Taşçıoğlu: “Bakanlık yetkililerinin anlamsız inadıyla karşı karşıyayız”
Basın toplantısında ilk sözü TIP-İŞ Başkanı Dr. Mustafa Taşçıoğlu, tıbbi ve hukuki sakıncaları yazılı ve sözlü olarak defalarca ifade etmelerine rağmen Sağlık Bakanlığı’nın bazı servisleri Acil Durum Hastanesi’ne taşıma ısrarını sürdürdüğünü belirtti.
Geçtiğimiz hafta Kadın Hastalıkları ve Doğum Servisi ile Çocuk Servisi’nin Acil Durum Hastanesi’ne taşınmasını içeren bir karar alındığını kaydeden Taşçıoğlu, karada Sağlık Bakanı’nın değil Sağlık Bakanlığı bürokratlarının imzası olduğunu söyledi.
“Bu yanlıştan dönülmesi için uyarımızı yaptık ama olumlu cevap alamadık” diyen Taşçıoğlu, Kadın Hastalıkları ve Doğum ile Anestezi ve Reanimasyon servislerinde görevli hekimlerin acil hizmetler dışında hizmet vermediğini anımsattı.
Taşçıoğlu, TIP-İŞ ile KTHES’in basın toplantısı yapacağı bilindiği halde bugün Sağlık Bakanlığı’na toplantıya çağırıldığını, bu toplantıya katılamayacaklarını bildirmek için aradıklarında da telefonlara yanıt alamadıklarını savundu.
TIP-İŞ Başkanı Mustafa Taşçıoğlu, ilgili servislerde eylemin devam ettiğini, ilerleyen günlerde Sağlık Bakanlığı’ndan olumlu yanıt almazlarsa eylemin kapsamını genişleteceklerini belirtti.
Sağlık Bakanı’nı önerileri “kulak ardı etmekle” suçlayan Taşçıoğlu, “Bakanın aklına kimler girdi bilmiyorum, ‘Çocuk Servisini de Pandemi Hastanesi’ne taşıyalım, Çocuk Acil Servisini kuralım’ deniyor ama öyle bir düzen yok. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları servisinin hastanedeki diğer birimlerden ayrılması da tıbbi ve hukuki sakıncalar içeriyor. Sayın Bakan çocuk acil servisini kuran bakan olarak tarihe geçmek istiyor ama çok büyük aksaklıklar yaşanacak…” dedi.
Diyalog yolunu her zaman açık tuttuklarını da kaydeden Taşçıoğlu, “Bakanlık yetkililerinin anlamsız inadıyla karşı karşıyayız…” şeklinde konuştu.
Çavuş
Kadın Hastalıkları ve Doğum Servisi hekimlerinden Dr. Mahmut Çavuş, KKTC’de üçüncü basamak kadın doğum hizmeti veren tek servisin Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde olduğunu vurgulayarak, tüm kritik hastaların buraya yönlendirildiğini söyledi.
Kadın Doğum servisinin Pandemi Hastanesi’ne taşınmasıyla ülkedeki tek üçüncü basamak kadın doğum merkezinin lav edilerek, kamu ve özel hastanelerdeki gibi ikinci basamak haline getirileceğini belirten Çavuş şöyle devam etti:
“Bu doğumların duracağı anlamına gelmiyor. Tabi ki biz sorunsuz doğumları yaptırmaya devam edeceğiz ama problemli gebelikleri yönetmekte sıkıntı yaşayacağız, mutlaka anne ve bebek kaybı problemleriyle yüz yüze kalacağız.
Kadın doğum hızlı, acil ve ölüm tehlikesine sebep olacak pek çok vakaya haiz bir dal. Gebelikte oluşacak kanamalar dakikalar içinde anneyi de bebeği de ölüme götürebilir. Doğumda diğer branşlarla yardımlaşmamız elzem olabiliyor. Acil Durum Hastanesi ile Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi arasındaki mesafe bir kilometredir. Acil Durum Hastanesi’nde yoğun bakım yok. Hastayı ameliyattan çıkarıp ambulansla merkezi hastaneye sevk edeceksiniz, pandemide kadın doğum hekimi olmayacak sonra geri geleceksiniz…
Ameliyat sırasında ciddi komplikasyon oluşursa Nalbantoğlu’ndan kalp doktorlarından veya kalp damar cerrahisinden yardım istersek donanımlarıyla zamanında pandemiyle ulaşmaları da mümkün değil. Pamdemi Hastanesinde bu süreçleri yönetmemiz mümkün değil.”
Onbaşı
Basın toplantısında söz alan Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Şükrü Onbaşı, Sağlık Bakanlığı’nın kararının yanlış olduğunu söyleyerek, “Bu yanlıştan dönülmesini istiyoruz” dedi.
Hastanede çalışan 9 anestezi uzmanının hem ameliyathanede hem de ameliyathane dışında görev yaptıklarını söyleyen Onbaşı, nöbetlerde iki kişi kaldıklarını ifade ederek, şöyle devam etti:
“Nöbette ameliyatlara, acilde, serviste ve yoğun bakımdaki hastalara yetişmeye çalışıyoruz. İki kişi bu işi çevirmekte zorluk çekiyor. İki kişiden biri Acil Durum Hastanesi’ne kayarsa, Nalbantoğlu’ndaki acile, servise ya da ameliyata yetişemez. Bu noktalardaki hastaların da durumu kritik. Zamanla yarışıyoruz. Tıbbi ve hukuki sorumluluk dışında vicdani sorumluklarımız da var ve vicdani sorumluluğuz da buna el vermez…”
Özgöçmen
KTHES Başkanı İbrahim Özgöçmen, tıbbi ve teknik olarak sıkıntı yaratacak bu durumun hukuki sakıncaları olduğunu söyledi.
Özgöçmen, Acil Durum Hastanesi’nin Nalbantoğlu’na bağlı olduğunu iddia edildiğini ancak iki bina arasında henüz fiziki bir bağ olmadığını belirtti.
Diğer bir sorunun da hastaların iki hastane arasında ambulansla taşınması olduğunu, bunu kimin yapacağının da belli olmadığını kaydeden Özgöçmen, uzman hekim ve hemşirelerin ambulanslarda çalışmak için yasası olmadığını söyledi.
Bir meslektaşlarının ambulans kazasında hayatını kaybettiğini anımsatan Özgöçmen, ailenin kaza sonrasında tazmin hakkı elde edemediğini kaydederek, “Yasaların koruyucu olmadığı bir ortamda bizden böyle hizmetler isteniyor. Sağlık Bakanlığı sorumluluğu ebe, hemşire ve hekimlerin almasını istiyor” dedi.
Özgöçmen, hafta sonu Sağlık Bakanı İzlem Gürçağ Altuğra ile görüştüklerini, görüşme sonrasında uzlaşı sağlanacağı yönünde inancın hakim olduğunu belirterek, “Bu karar geri çekilmedi, aksine basın toplantımızın olduğu saatte hepimizi toplantıya çağırdılar. Bu aslında, biz çağırdık ama gelmediler demek için yapıldı…” ifadelerini kullandı.
İbrahim Özgöçmen, geri adım atılmaması halinde Tıp-İş’in eylemine ebe ve hemşirelerin de dahil olacağını söyledi.