Kamuda örgütlü sendikalar, KTHES, KTAMS, KAMUSEN, KAMU-İŞ, GÜÇ-SEN ve VERGİ-SEN, ‘hükümetin hukuksuz ve adaletsiz kararlarına karşı’ 8 Nisan Perşembe günü ülke çapında genel grev kararı aldı. Altı sendika, hükümetin yasa gücünde kararnameyle dört aylık hayat pahalılığı ödeneğini durdurmasının hukuk tanımazlık olduğunu belirterek 8 Nisan'da ülke çapında genel grev ve Meclis önünde eylem yapacaklarını, ayrıca hukuk mücadelesi başlatacaklarını açıkladı. Sendikalar, 8 Nisan öncesi ve sonrasında şok eylem ve grevlerle çok sert tepki koyacaklarını da duyurdu. KTAMS, KAMUSEN, KAMU-İŞ, GÜÇ-SEN, VERGİ-SEN ile Hemşireler ve Ebeler Sendikası adına yazılı ortak açıklama yapan KTAMS Başkanı Güven Bengihan, pandemi sürecine bağlı olarak yaşanan ekonomik krizin etkisinin ülkede çalışanlar, dar ve sabit gelirli kesimler açısından dayanılmayacak noktaya geldiğini, bunun en önemli nedeninin yönetenlerin kamu kaynaklarını adil dağıtmaması olduğunu savundu. Bengihan, Türk Lirasının döviz karşısında adeta erimesiyle halkın alım gücünde büyük bir gerileme yaşanırken, hükümet edenlerin alım gücünü koruyucu tedbirler almak yerine çalışanların kazanılmış haklarını dahi ellerinden almak yoluna gittiğini belirtti. Kamu çalışanlarının ve emeklilerin alım gücünün enflasyon karşısında korunması açısından en önemli sigortası olan Hayat Pahalılığı ödeneğinin sanki ek bir maaş artışıymış gibi sürekli gündeme getirilip gasp edildiğini kaydeden Bengihan, UBP’nin hükümette olduğu dönemlerde çalışanların haklarına aynı saldırıların sürekli yapıldığını öne sürdü. Bengihan şöyle devam etti: “2011 yılında yine %14,72’lik hayat pahalılığı kesintisi yapılmış, 2020 yılının Mart, Nisan, Mayıs, Haziran ayılarında meydana gelen %2,05’lik ödenmemiştir. 2020 yılının ikinci yarısı meydana gelen %10,65’lik hayat pahalılığı ödemesi ertelenerek patronların mükellefiyeti olan sosyal sigorta primlerinin ödenmesi için kaynak olarak kullanılmıştır. Bu prim ödemelerinde hiçbir kriter gözetilmeksizin, hatta devletten daha zengin olan patronların dahi mükellefiyetleri karşılanırken devletin 1500 TL’ye kadar olan destek ödemelerine başvuran 58 bin emekçiden 10 bin kişi elenerek bu ödemeden mahrum bırakılmıştır. Ülkemizde ekonomik bir kriz yaşanıyorsa öncelikle zenginlerden fedakârlık beklenmelidir. Zenginlerden servet vergisi alınması gündeme dahi alınmazken, hükümet edenlerin lüks harcamalarından hiçbir tasarruf yapılmazken, çalışanların elindeki son lokmaya göz dikilmiştir. Kamu çalışanlarının maaşlarına 2021 yılının ilk üç ayında yansıtılmayan %10,65’lik hayat pahalığı ödeneği yansıtılmış gibi maaşlarından gelir vergisi ve sosyal güvenlik kesintisi yapılırken diğer yandan işverenlere peşin vergi ödemesinde indirim yapılmıştır. Bu çok büyük bir haksızlık ve adaletsizliktir.” Bengihan, hükümetin dün akşam kamu çalışanı ve emeklilerin Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında gerçekleşecek hayat pahalılığı ödeneğini geri ödenmemek üzere durdurma kararı aldığını da hatırlatarak, bu kararın kamu çalışanları yanında maaşları zaten düşük olan 42 bin sigorta emeklisine, on binlerce devlet emeklisine ve asgari ücretlilere büyük bir mağduriyet yaşatacağını belirtti. Bengihan, Anayasa Mahkemesi’nin 2019 yılında Meclis’in açık olduğu bir dönemde hayat pahalılığı ödeneğinin yasa gücünde kararname ile durdurulması konusunda iptal kararı olmasına rağmen, hükümetin yine ayni şekilde yasa gücünde kararname çıkararak hayat pahalılığı ödeneğini durdurmasını hukuk tanımazlık olarak niteledi. GENEL GREV VE MECLİS ÖNÜNDE EYLEM Açıklamada, “Hükümetin hukuksuz ve adaletsiz kararlarına karşı sendikalarımız 8 Nisan Perşembe günü ülke çapında genel grev uygulayarak Meclis önüne yürüyecek, ayrıca 8 Nisan tarihi öncesi ve sonrasında şok eylem ve grevlerle çok sert tepki koyacaktır. Ayrıca en kısa sürede bu kararın iptali için hukuksal mücadele başlatılacaktır.” ifadelerine yer verildi.