Büsküvütçü: “Şehitlerimizin emaneti baş tacımızdır” Büsküvütçü: “Şehitlerimizin emaneti baş tacımızdır”

Aile, yapılan ihmal ve hataların sorumlularına ceza verilmesi gerektiğini vurguladı.

AİLEDEN AĞIR İDDİALAR VE TIBBİ İHMAL SUÇLAMASI YAPILDI

Karan Mert’in babası, yaptığı açıklamada, eşinin hamilelik sürecinin sorunsuz geçtiğini, tüm testlerin temiz çıktığını ancak doğum sürecinde yapılan hatalar nedeniyle oğullarının %100 engelli hale geldiğini belirtti. Anne İzel Boransel’in su seviyesinin azaldığı tespit edilmesine rağmen, doktor tarafından doğumun üç gün ertelendiğini ve normal doğumda ısrar edildiğini söyleyen aile, doktorların bu süreçte büyük ihmaller yaptığını iddia etti.

“KARAN ANNE KARNINDA BOĞULDU”

Baba, doğumhanede eşinin sancısı olmamasına rağmen gereksiz yere bekletildiğini, bu esnada oğullarının kordon dolanması sebebiyle anne karnında boğulduğunu anlattı. Karan’ın doğum sırasında cansız ve mosmor doğduğunu, vakumla zorla dünyaya getirildiğini söyledi. Yapılan müdahalelerde ise hataların devam ettiğini belirten aile, çocuk doktoru tarafından yanlış dozda adrenalin verilmesi sonucu oğullarının hayatta kalma şansının daha da zayıfladığını ifade etti.

EKİPMAN EKSİKLİĞİ HAYAT KARARTTI

Aile, Elit Hastanesi’nde yeni doğan yoğun bakım ünitesinin olmadığını, oğullarının gerekli donanıma sahip olmayan koşullarda, entübe edilmeden Devlet Hastanesi’ne nakledildiğini belirtti. Karan bebek, 45 günlük yoğun bakım sürecinin ardından serebral palsi teşhisiyle yaşamına %100 engelli olarak devam etmek zorunda kaldı.

AİLENİN TEK TALEBİ: ADALET

Yaptıkları açıklamada, olayda sorumlu doktorların ve hastane personelinin görevlerini kötüye kullandıklarını iddia eden aile, KTTB ve Sağlık Bakanlığı'ndan gerekli yaptırımların uygulanmasını ve adaletin yerini bulmasını talep etti. “Bu bir kader değil, ihmaldir,” diyen aile, doktorların yalan raporlar hazırladığını ve tüm sürecin yanlış bilgilerle örtbas edilmeye çalışıldığını öne sürdü.

Aile, benzer mağduriyet yaşayan tüm aileler adına adalet taleplerini yineleyerek, bundan sonraki eylemlerini Sağlık Bakanlığı ve mahkemeler önünde sürdüreceklerini duyurdu.