Kıbrıs Barış Harekatı'nda Beşparmak Dağları'nda 1024 metre yükseklikte sarp kayaların üzerinden düşman tahkimatını püskürten ve bu yönüyle "efsaneleşen" tankın şoförü Vanlı Abdulkadir Kurt, yaşadıklarıyla gurur duyuyor.
20 Temmuz 1974'te gerçekleşen Kıbrıs Barış Harekatı'na, vatani görevini yaptığı Ankara 28. Tümen Tank Taburu 2. Bölük'te tank şoförü olarak katılan Abdulkadir Kurt, aradan geçen 50 yıla rağmen yaşadıklarını unutamıyor.
Beşparmak Dağları'nda 1024 metre yükseklikteki dik ve sarp kayalıklardan ilerleyerek düşman tahkimatını püskürten tankı kullanan 71 yaşındaki Kurt, bu destansı mücadeleyi kendisini ziyarete gelenlere gururla anlatıyor.
Erciş ilçesinde yaşayan Kıbrıs gazisi Kurt, o döneme ait fotoğraflara bakarken hem duygulanıyor hem de silah arkadaşlarıyla verdikleri mücadeleden gurur duyuyor.
"Allah yardım ediyordu"
Erciş Gençlik Merkezi çalışanları, harekatın 50. yıl dönümü kapsamında gaziyi evinde ziyaret ederek Türk bayrağı, tablo ve kitap hediye etti.
Yaşadıklarını anlatan Kurt, Beşparmak Dağları'nda destansı bir mücadele verdiklerini söyledi.
O günleri asla unutmadığını anlatan Kurt,
Emir gelir gelmez Beşparmak Dağları'na doğru hareket ettik. Birliğe desteğe gittik. Tank şoförüydüm. Yol çok kötüydü. Her an uçurumdan yuvarlanacağız diye tereddüt ediyorduk. Allah yardım ediyordu. İman gücüyle, cesaretle çıktığımız yolda mayına bastık. Yarım saat tankın içinde kaldık ve hareket edemedik.
dedi.
"Bu, bizim için büyük bir şeref"
Karanlık çökünce ancak yola devam edebildiklerini belirten Kurt, şunları kaydetti:
Her taraftan bize ateş ediyorlardı. Mermilerin nereden geldiği belliydi, ona göre karşılık veriyorduk. Mayının patlamasıyla ayağımdan yaralanmıştım ama fark etmemiştim. Aradan üç saat geçtikten sonra ayakkabımın kanla dolduğunu fark ettim. O zaman yaralandığımı anladım. Gün aydınlanınca baktım ki ayağımın alt kısmı parçalanmıştı. Doktora bile gidemedim. Çok şükür, orada bir ülke kazandık. Millet, vatan, bayrak ve Kıbrıs halkı için o mücadeleyi yaptık. Düşmana fırsat vermedik. Asla teslim olmayı düşünmedik. Son kurşuna kadar mücadele ettik. Allah ülkemize zeval vermesin. Şimdi imkanlar çok iyi. Ülkemiz insansız araçlar, uçaklar, gemiler yapıyor. Bu, bizim için büyük bir şeref.
"Gazimiz, geçmişte verilen mücadeleyi gençlerimize de anlatacak"
Gençlik Merkezi Müdürü Levent Bayraktar ise,
Fırsat buldukça gazimizi ziyaret ediyoruz. İnşallah onu gençlik merkezimizde ağırlayarak gençlerle buluşturacağız. Geçmişte verilen mücadeleyi gençlerimize de anlatacak. İmkansızlıklara rağmen verilen mücadeleyi bilmek gerekir.
diye konuştu.