Ülkemizde her geçen gün artan göç konusuna Basın- Sen Başkanı Ali Kişmir, farklı bir açıdan bakarak artık insanların ülkesini terk etmekten ziyade evlerini de terk etmek zorunda kaldıklarının altını çizdi.
“Öğrenci adı altında birçok insan ya fuhuş için ya kara para aklamak için ya da uyuşturucu için getiriliyor” ifadelerine yer veren Kişmir, bahse konu olan insanların yaşam tarzlarının, özel lüks arabalarının bunu yansıttığını vurguladı.
Mülk sahibi olduğu evi satmak zorunda olduğu için isyan eden Kişmir, ülkemizde öğrenci adı altında gelen kitle yüzünden gelinen son noktayı gözler önüne sererken şu sözlere yer verdi:
“Hayatımı cehenneme çeviren ve yaşamıma tecavüz eden insanlara karşı kendi ülkemde mağlup oldum”
Kişmir’in kaleme aldığı yazının tamamı ise şu şekilde
EVİMDEN KAÇTIM
Her ülkenin bir kültürü vardır!..
Hatta büyük ülkelerin kültürleri şehirlerine göre değişir…
İşte o ülkelerin insanları alışık oldukları kültürün bozulmasını istemez!..
Hassasiyet gösterirler…
Ve kültürleri ile yaşam tarzlarına gelen herhangi bir tacize karşı da tepki verirler…
Kıbrıslı Türkler bu anlamda yıllardan beridir kültürlerine gelen tacizlerden rahatsızlık duymaktadırlar…
Hiç alışık olmadıkları olaylarla karşılaşınca buna tepki koymaktadırlar…
Bundan daha doğal bir tepki olamaz!..
İnsanımız kendi topraklarında kendilerini güvende görmüyorlar…
Yabancılık hissediyorlar…
Bakınız ben bu hisler yüzünden evimi terkettim ve başka bir eve taşındım!..
Çünkü bu derde herhangi bir çare üretecek makam bulamadım!..
Hayatımı cehenneme çeviren ve yaşamıma tecavüz eden insanlara karşı kendi ülkemde mağlup oldum!..
Kaldığım apartmanda neler yaşanmadı ki?
Resmen çileden çıktık ve yanlış yapmamak için evimizi satıp kaçmayı tercih ettik!..
O dönemde kaleme almıştım!..
Şimdi bakıyorum hayatımızın her alanında yaşanan çoğu olumsuzluğun başrolünde bu ülkeye sözde öğrenci olarak getirilen bir kesim var!..
Kim bunlar?
Tümü de öğrenci mi?
Bakınız gazete manşetlerine!!!
-Taciz…
-Tecavüz…
-Cinayet…
-Hırsızlık…
-Uyuşturucu…
-Darp ve dahası!..
Neredeyse ilk 3-4 sayfa bu haberlerle dolu!..
Gerçek şu;
-Bu ülkeye öğrenci adı altında birçok insan ya fuhuş için ya kara para aklamak için ya da uyuşturucu için getiriliyor!..
Zaten bahse konu insanların kullandıkları lüks arabalardan ve yaşam tarzlarından ne demek istediğimi anlayabilirsiniz!..
Şimdi mağdur olan bir toplumun bunu dile getirmesini ırkçılık olarak görecek olan varsa, buyursun görsün!..
Bu toplumsal bir sorunumuzdur ve çözüm bulunamadığı takdirde canımız yanmaya devam edecek!..
Hayatımız çekilemez hale dönüşecek!..
Yaşam yerlerimizi terk edeceğiz!..
Ve ülkemize daha da yabancılaşacağız!..
Görünen de o!..
Ülkede bir güç var ve bu güç, özellikle kendileri için çalışan bir kesime dokunulmasına izin vermiyor!..
Bunun bedelini de toplum ödüyor!..
Ha bizim hiç mi suçumuz yok?
Fazlasıyla elbette ancak biz kendi sorunumuza kendimiz yetecek güçteyiz, ithal sorunlarla uğraşacak ve başa çıkacak ne gücümüz ne de kapasitemiz var!..
Bilmem anlatabildim mi?
