Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) ilk meclisinde kuruluş için el kaldıran dönemin tanıkları, yaşadıkları zorlu sürece rağmen Kıbrıs Türkü'nün devlet kazanmasının önemini anlattı.
KKTC'nin ilan edildiği 15 Kasım 1983'te Kurucu Meclis üyelerinden
3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, ayrı bir devlet olması kararını,
Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş'ın 14 Kasım 1983 gecesi yemek vererek tüm milletvekillerine müjde olarak duyurduğunu söyledi.
Eroğlu, ertesi gün Kurucu Meclise büyük bir heyecanla geldiklerini belirterek, o gün halkın da Meclis önünde toplandığını ve KKTC'nin ilanını coşku ve sabırsızlıkla beklediğini anlattı.
KKTC'nin kuruluşu için Mecliste el kaldırmanın ayrı bir gurur olduğunu dile getiren Eroğlu, şöyle devam etti:
"Evet büyük bir heyecandı, halkın heyecanı zaten görülmeye değerdi. Özellikle bizim gibi düşünenler, partili olsun olmasın KKTC'nin ayrı bir devlet olarak ilanını sabırsızlıkla bekliyordu. Gündemimizde hep ayrı bir Türk devleti vardı dolayısıyla bu heyecanı ayrıyeten yaşadık. Ben o gün sabah Meclis toplanmadan önce
Dr. Fazıl Küçük ile yan yana oturup sohbet ettim, onun da o yaştaki heyecanı ve coşkusunu gördüm.
Sonra Rauf Denktaş ile Fazıl Küçük, Meclisin önünde halkı selamlamıştı. Halkımızın heyecanı, KKTC'nin kuruluşuna oy vermemizin bize verdiği heyecan. O gün, bizim için tarihi bir gündü. Bu yaşa geldim unutmadım, unutmayacağım ve unutturmayacağım da."
Devletsiz yaşamanın öksüz yaşamak gibi olduğuna dikkati çeken Eroğlu, Kıbrıs Türklerinin ana vatanları olmasının önemine işaret ederek, 1960'lardaki zorlu süreç ve savaşlar da dahil Kıbrıs Türklerinin "Bir gün ana vatanımız bizleri kurtaracak" umudunu yaşadıklarını söyledi.
Eroğlu, kuruluş aşamasındaki zorlu sürece rağmen bugün Kıbrıs Türk halkına bir devlet vermenin mutluluğunu yaşadıklarının altını çizerek, şöyle devam etti:
"Şimdi uzun yıllar Ulusal Birlik Partisinin (UBP) Genel Başkanlığını da yapmış biri olarak gençlere hep şu mesajı verdim; birincisi ana vatanımız Türkiye'dir, ikincisi de biz eninde sonunda bir devlet olacağız. Nitekim devlet olduk, devlet kuruldu. Şimdi bir devlet olarak hayatımızı sürdürüyoruz. Ana vatanımız yanımızdadır ordusuyla, halkıyla ve siyasileriyle. Eğer bu topraklarda Filistin gibi bizim de bir ana vatanımız olmasaydı, bizler yok olacaktık. Ama çok şükür ana vatanımız imdada yetişti ve hala şu anda KKTC halkının mutluluğu için çalışmaktadır."
Eroğlu, devlet çatısı altında yaşamanın huzurunu başka hiçbir koşulda bulamayacaklarını bilmeleri gerektiğini kaydetti.
- "O gün inanarak bağımsızlığa oy verdim"
Kurucu Mecliste üye olarak görev yapan daha sonra KKTC'nin ilk Çalışma Bakanı olan
Hasan Özbaflı da, çocukluk yıllarından beri bağımsızlığa inancının tam olduğunu, bundan dolayı büyük bir inançla KKTC'nin Bağımsızlık Bildirisi'ni imzaladığını ve Kurucu Meclisteki oylamada özgürlüğe el kaldırdığını söyledi.
Özbaflı, Kıbrıs gençliğinin bu bağımsızlığa ve devlete sahip çıkmasını arzu ettiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Küçük yaşlardan beri bu ülkede bağımsızlık hareketinin içindeydik ve bu günü bekleyerek yaşadık. Benim için tabii anlatılamayacak kadar heyecan verici bir olaydı. Bağımsızlığa inancım vardı. O gün inanarak bağımsızlığa oy verdim. Bağımsızlığa inandık ve Kıbrıs Türk halkı, uzun süre çektiği bunca eziyetten sonra bağımsızlığı hak etmişti. Büyük bir inanç ve coşku içinde bu bağımsızlık bildirisini imzaladık."