Üroloji ve Fitoterapi Uzmanı Opr. Dr. Fatih Çelik, Covid-19 geçiren hastalarda cinsel problemler oluşabileceğine dikkat çekerek, “Eğer Covid-19 damar yapılarını bozuyorsa testislerdeki ve penisteki damarsal yapılarda da problemler oluşturabiliyor" dedi.
Covid-19 geçiren hastaların kendilerine bir kısım cinsel işlev bozukluğu şikayetleriyle gelmeye başladığını belirten Üroloji ve Fitoterapi Uzmanı Opr. Dr. Fatih Çelik, Covid’le alakalı 5-10 yıl sonra nelerle karşılaşacaklarını tam bilmediklerini kaydederek hastalığın erkeklik hormon seviyesinde bir düşüklük oluşturduğuna dikkat çekti.
Çelik, hastaların daha önce cinsel şikayetleri olmadığını ancak Covid’den sonra cinsel sıkıntılarının başladığını kendilerine anlattığını ifade ederek “Hastalar daha önce cinsel şikayetlerim yoktu ama Covid’den sonra cinsel sıkıntılarım başladı, ereksiyon problemlerim oldu şikayetlerinden bulunuyor. Örneğin cinsel düşüklüğüm yoktu; cinsel düşüklüğüm başladı, böbrek, karaciğer fonksiyonlarım bozuldu, ishal gibi problemlerim oldu, kas ağrılarım oldu vs. Bu, doktorların hastaları değerlendirmesinde farklılıklar oluşturmaya başladı. Biz Covid’in bir iki yıl sonraki durumunu biliyoruz ancak daha ilerisini bilmiyoruz. Mesela 5 yıl sonra Covid’le alakalı ne gelişecek ya da 10 yıl sonra Covid’le alakalı nelerle karşılaşacağız tam bilmiyoruz, zamanla bunları göreceğiz" dedi.
"DAMAR YAPISININ HÜCRELERİNİ BOZUYOR"
Bunlarla neden karşılaşıldığına ilişkin açıklamalarda bulunan Çelik şu ifadeleri kullandı;
"Covid, insanlarda akciğer problemleri oluştursa da aslında damarsal bir hastalık. Yani koronavirüsün insan hücrelerine girebilmesi için ACE2 yani asetilkolin dediğimiz bir reseptörlere ihtiyacı var. Bu reseptörlerin aracılığı ile hücreye giriyor ve bu reseptörlerde en fazla damarsal yapılar da var. Bu noktadan bakıldığı zaman neden akciğer, çünkü bu reseptörler en fazla akciğer damarlarında var. Böylece damar içerisine giren virüs damar yapısının hücrelerini bozuyor ve hastalarda bir enflamatuar hadise başlıyor. Damar yapısı bozulunca şu aklımıza gelebilir; Covid 19 o zaman vücudumuzun her tarafında problem oluşturabilir. Çünkü her tarafta damarlarımız var evet her tarafta problemler oluşturabiliyor. Damar yapılarını bozuyor damarda tıkanıklıklar oluşuyor ve damarın beslediği alanın kan ile beslenmesi bozuluyor. Akciğerde koronavirüs tespit edilmiş, bağırsaklarda tespit edilmiş, kalp sistemlerinde tespit edilmiş böbreklerde tespit edilmiş ve idrarda da tespit edilmiş. Ürolojik açıdan düşünüldüğü zaman insanların aklına şu gelebilir? İdrarda tespit edilmişse menide de tespit edilmiş midir? Menide tespit edilmemiş sadece cılız bir iki tane vaka var onlarda şüpheli. Yani meninin çıktığı yer idrar kanalı olduğu için idrar kanalından mı acaba bulaşmış mıdır? düşüncesi akla gelebilir"
BU HASTALARDA BU TÜR ŞİKAYETLER FAZLA OLACAKTIR
"Eğer Covid damar yapılarını bozuyorsa testislerdeki ve penisteki damarsal yapılarda da problemler oluşturabilir. Peniste ne yapabilir?" sorusunun akıllara geldiğini kaydeden Çelik, açıklamalarına şöyle devam etti;
"Penise giden damarların tıkanması ve yahutta oraya giden kanın miktarında bir azalma söz konusu olabilir. Hele hele altta yatan bir zemin varsa şeker hastalığı gibi ya da başka kronik hastalıklar gibi kalp hastalıkları gibi bu hastalarda bu tür şikâyetler daha fazla olacaktır. Hastalar daha önce cinsel şikayetlerim yoktu ama Covid’den sonra cinsel sıkıntılarım başladı ereksiyon problemlerim oldu diyebilir. İkinci bir durum, cinsel sağlıkta önemli bir organ testislerde olabilir. Covid testisin damar yapılarını bozarak testisin hücrelerinde ölümlere neden olabilir. Segmantal olarak yani bir alanı bozarak testisin yapısını bozabilir. Bu noktadan bakıldığımız zaman şunu göreceğiz; bu hastaların eğer testis yapılarında bir bozukluk oluyorsa erkeklik hormonunda da bir düşüklük olması beklenir. Gerçekten erkeklik hormonlarında bu hastaların bir düşüklük oluyor. Bu da hastalarda bir cinsel isteksizlik, ereksiyonunu sürdürememe, ereksiyon şiddetinde bir düşüklük gibi sıkıntılarla hastalar bize gelebiliyor. Sertleşme durumunun kalitesinde düşüklükler veya hastanın altta yatan bir zemini varsa daha da kötüsü olabiliyor."