Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Başkanı Güven Bengihan, son günlerde yaşanan
ekonomik kriz nedeniyle çalışanlar, emekliler ve dar gelirli kesimlerin yaşadığı zorlukları dile getirdi.
Yaptığı açıklamada, hükümetin alınan
zamlar ve kamu atamalarıyla ilgili eleştirilerde bulunan Bengihan, ekonomik krizin birçok aileyi temel gıda maddelerine ulaşma konusunda zor durumda bıraktığını belirtti. Bengihan, Et, süt, sebze ve meyve gibi temel gıda maddelerinin evlerine götürülemez hale geldiğini, ayrıca sağlık, eğitim ve ulaşım harcamalarının da katlanarak arttığını vurguladı.
Hükümetin bu zorlu dönemde dar ve sabit gelirli kesimleri koruması gerektiğini ancak aksine her gün yeni
zamların açıklandığını dile getiren Bengihan, özellikle son olarak
tüp gaz fiyatlarına yapılan zammın, bir ay içinde toplamda 90 TL'yi bulduğunu hatırlattı ve halkın bu zamların altında ezildiğini belirtti.
KTAMS Başkanı Güven Bengihan'ın yazılı açıklamasının tamamı şu şekilde;
"Yaşanan ekonomik kriz nedeniyle çalışanların, emeklilerin, dar ve sabit gelirli kesimlerin alım gücü günden güne erimekte, hayat şartları giderek zorlaşmaktadır.
Birçok aile et, süt, sebzeye, meyve gibi temel gıda maddelerini evine götüremez durumdadır. Sağlık, eğitim, ulaşım harcamaları katlanarak artmaktadır. Çalışanların, dar ve sabit gelirli kesimlerin hayat pahalılığı altında ezilmemesi için hükümet acilen tedbir alması gerekirken aksine her gün yeni zam kararları alınmaktadır. Dün yine “Azami satış fiyatı” belirleme adı altında on kiloluk tüp gaza 50 TL zam yapılmıştır. Zamlar daha önce 3 TL 5 TL yapılırken; 18 Temmuz’da tüp gaza 40 TL, 22 Ağustos’ta 50 TL zam yapılmıştır. Yani bir ay içinde tüp gaza 90 TL zam yapılmıştır. Hükümet zamlarda insaf sınırını aşmıştır. Halkımızın büyük çoğunluğu yoksulluktan hızla açlığa doğru sürüklenmektedir.
Halkımız yoksullukla, açlıkla karşı karşıya iken müdür, müsteşar atamaları hız kesmeden devam ediyor. Bu konuda o kadar ileri gidildi 17 Ağustos tarihinde İçişleri Bakanlığı Müsteşarlığına atanan kişi beş gün sonra bu görevden alınıp Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarlığına atanmıştır. Bu nasıl bir yönetim anlayışıdır? Kamuda verimliliğin esası olan liyakat ilkesi hiçbir dönem bu kadar ayaklar altına alınmamıştır. Kamu yararını gözetmek yerine yandaşlara makam yaratma öncelik olmuştur.
UBP-DP-YDP İktidarında; tüccarlara haksız kazançlar, sermayedarlara vergi afları, yandaşlara kıyaklar, halkımıza ise sadece zamlar ve yoksulluk reva görülmüştür. Halkımız günü geldiğinde bunun hesabını mutlaka soracaktır."