KTAMS Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Bürosu yaptığı yazılı açıklamada, kadına yönelik şiddet, sadece bireysel bir sorun değil, aynı zamanda insan hakları ihlali ve toplumsal bir sorunu olduğu ve kadınların güvenli bir yaşam sürme hakkını savunmak, onların özgürlüklerini korumak ve eşitlik ilkesini güçlendirmek her şeyden önce devletin sorumluluğunda olduğunu belirtti.

Açıklamada güvenli bir sosyal yaşamın oluşturulması için siyasal ve toplumsal dönüşüm gerektğini vurguladı. Ülkemizde kadına yönelik şiddetin var olduğunu ve şiddete uğrayan kadınlar için güvenli bir alan sağlanmasının elzem olduğunu anlamak ve anlatmanın önemine değine KTAMS Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Bürosu, ülkemizde, kadına yönelik fiziksel, psikolojik, cinsel, sosyal ve ekonomik şiddetin artarak devam ettiğini belirtti.

KTAMS Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Bürosu, bu bağlamda, şiddete uğrayan kadınların güvenliğinin sağlanması için taleprini sıraladı işte  detaylar :

"

●       TOCED’in (Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi) işlevselliğinin hayata geçmesini ve kadınların hayatını kolaylaştıracak ve toplumsal yaşama eşitlik anlamında büyük katkı sağlayacağını düşündüğümüz mekanizmaların kurulmasını,

●       Polis Şiddete Müdahale Birimi tüm ilçelerde kurulmasını ve etkin bir biçimde yapılandırılmasını,

●       Tüm ilçelerde “Sığınma Evleri’nin” hayata geçirilerek kadınların yaşam güvencesinin sağlanmasını,

●       Ülkemizde göçmen, mülteci ve sığınmacı olarak bulunan ve eğitim almak veya çalışmak üzere adamıza gelen kadınların emeğinin sömürülmesinin ve ayrımcılığa ve şiddete uğramasının engellenmesi ile ilgili kontrolün devlet tarafından sağlanmasını,

●       Sosyal Hizmetler Dairesi’nin kadın ve çocuk biriminin geliştirilmesi ve kapasitesinin arttırılmasını ayrıca yıllardır dile getirdiğimiz “ALO 183” ihbar hattının etkin biçimde çalışmasının mutlaka sağlanmasını talep ediyoruz

Tüm bunların yanısıra, şiddetin önlenmesi için caydırıcı ceza yasalarının uygulanması elzemdir. Ancak, kadına yönelik şiddetin sadece caydırıcı cezalarla ve yasalarla önlenemeyeceğinin de farkına varılması gerekir. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi, öncelikle kadının insan haklarının ve konumunun toplumun her alanında güçlendirilmesi ve eşitliğe dair toplumsal bilinç oluşturulmasıyla mümkündür. Bunun için, karar mekanizmalarında, yargıda, eğitimde, sağlıkta, iş yaşamında ve ev içinde toplumsal cinsiyet eşitliği düzeyinin artırılması için çalışmalar yapılması gerekmektedir. Bu bağlamda devlet, öncelikle eğitim politikalarını gözden geçirerek, eşitlik, özgürlük ve insan hakları gibi değerlerin öğretildiği bir müfredat oluşturmalıdır.

YDP Kurultayı'nda Lefke ve Mağusa sandıkları sayıldı YDP Kurultayı'nda Lefke ve Mağusa sandıkları sayıldı

Bizler KTAMS Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Bürosu olarak, cinsiyet, cinsel yönelim, yaş, dil, din ve ırk ayrımı gözetmeksizin şiddetin her türlüsüne ve insan hakları ihlallerine karşı olduğumuzu, ve bu konuda gerekli tüm adımların atılması için mücadele etmeye devam edeceğimizi vurgularız.

(Fiziksel, cinsel, ekonomik ve/veya ev içi şiddete karşı; ALO 183, ALO 155 ihbar hatları, ayrıca LTB Kadın Sığınma Evi iletişim numaraları 0542 876 3030 veya 0533 855 303 aranabilir).

"

"

Editör: Umut Çengi