Eylem, Altun’un açıklamaları karşısında "Kıbrıslı Türkler adına konuşma hakkını nereden buluyorsunuz?" diyerek, Kıbrıs Türk toplumunun rızasının ne olduğuna sadece kendisinin karar verebileceğini vurguladı. Birleşik Kıbrıs’ın Türkiye için de mi çağdışı görüldüğünü soran Eylem, yıllardır sürdürülen politikaların Kıbrıs Türk toplumunun iradesini elinden alma amacı taşıdığını belirtti.
"Demografik yapımızı bozdunuz, azınlığa düşürdünüz" diyen Eylem, sistematik asimilasyon ve entegrasyon politikalarının ekonomiden sağlığa, eğitimden kültürel hayata kadar her alanda dayatıldığını ifade etti. Kıbrıs Türk toplumunun fakirleştirilerek geçim derdine düşürüldüğünü, ideolojik eğitimle eleştirel düşünceden uzaklaştırıldığını belirten Eylem, bu planların işbirlikçi yöneticiler aracılığıyla sürdürüldüğünü söyledi.
"Dağlarımızı, kıyılarımızı, kurumlarımızı peşkeş çektiniz" diyen Eylem, ülkede rüşvet, torpil, mafya, kara para aklama, bet ofisler ve sahte üniversitelerle bir rant düzeni yaratıldığını ve bu düzenin korunması için "iki devletli çözüm" söylemlerinin gündeme getirildiğini savundu.
Eylem, Kıbrıs Türk toplumunun yıllardır siyasi eşitliğe dayalı bir varoluş mücadelesi verdiğini vurgulayarak, "Bu toplum tarih boyunca boyun eğmedi, yine eğmeyecek" ifadelerini kullandı. Ayrıştırma, dışlanma ve baskılara karşı onurlu bir direniş sürdüreceklerini söyleyen Eylem, "Barış, çözüm ve toplumsal varoluş için mücadeleye devam edeceğiz" dedi.