KTOEÖS'ten
UBP-DP-YDP hükümeti hakkında açıklamalarda bulundu. Açıklamata kurulan hükümetin halka saldırdığını söyleyen KTOEÖS, dövizdeki artışın halka ekonomik olarak zarar verdiğini belirtti.
KTOEÖS'ün açıklaması şöyle:
BİRLİKTE DİRENMELİYİZ
Talimatla kurdurulan
UBP-DP-YDP Hükümeti halkına saldırmaya devam ediyor.
Atılan her adım çıkarılan her yasa, uygulanan her politika, halk, kamu yararı
gözetilmeden, talimat alınan çevreleri, büyük yabancı ve yerli şirketlerin çıkarlarını
korumak amacı taşımaktadır.
Ülkedeki kaynaklar tek tek peşkeş çekilirken, kayıt dışılık artmakta, şirketlerin
vergi borcu silinmekte, israf sınırsız devam etmektedir. Okulların, hastahanelerin
depreme dayanıklı hale getirilmesi için yine tüm halkın cebine el atılmıştır. Bir türlü
tamiratı başlamayan okullarda çocuklarımızın dayanıksız binalara, çadırlara mahkûm
edildiği bir ortamda gösteriş için külliye inşaatı olağanüstü hızla ve halka rağmen
bitirilmektedir.
TL döviz karşısında erirken
Osmanlı’daki Lale Devri şatafatından da
ödün verilmemektedir. Alım gücü yok edilen ve çaresizce çırpınan halka, yasal
kazanılmış haklarına, yaşam biçimine, nüfus yapısına dayatma paketlerle atanmışlar
tarafından ihaneti andıran saldırılar kesintisiz devam ettirilmektedir.
Halkın omuzlarına büyük bir yük, içinden çıkılmaz bir çaresizlik yüklenmiştir.
Yıllardır uygulanan, ekonomik olmaktan çok siyasi amaçlar taşıyan dayatma
paketlerin bir yenisi halka rağmen uygulamaya sokulmak için düğmeye basılmıştır.
Eriyen TL ye önlem almayan, ülkenin kaynaklarının yağmalanmasına katkı koyan
anlayış hiç bir yasa, kural tanımadan parmak çokluğuna güvenerek ülkeyi yaşanmaz hale
getirmiştir. Kamusal hizmetleri aksatan; yol, okul, hastahane yapamayan ilaç, okul
bütçesi sağlayamayan bu atama hükümet kamu görevlerini nitelikli, ulaşılır hale getirme
gailesi taşımaktan uzak bu görevi yerine getiren çalışanlara, sendikalara saldırmaktan
dahi geri durmamaktadır. Sadece çalışanların özverisi ile sürdürülen ve bir miktar,
ulaşılan kamu hizmetlerini tamamen ortadan kaldırılmak için sinsice planlar uygulamaya
sokulmuştur.
Ticarileşen ve özel şirketlere devredilmeye başlayan bu hizmetleri tamamen peşkeş
çekmek için yoğun çaba harcanmaktadır. Sorunlar karşısında yalnız bırakılan,
tükenmişliğe itilen özel ve kamu çalışanları görmezlikten gelinmekte, açlığa mahkûm
bırakılmaktadır. Okullar, hastahaneler ve bu verilen hizmetten yararlanan halk
fakirleşmesine rağmen bu hizmetleri tamamen ödeyerek almak zorunda bırakılmaktadır.
2
Diktatörlüklerde olduğu gibi sadece çalışanların, halkın yasal kazanılmış halkları
hedef yapılmıştır. Kıbrıs Türk Toplumu hiç bu kadar toplumsal varoluş kaygısına
itilmemiş, hiç bu kadar kendi ülkesine yabancı hale getirilmemişti.
Bütün sendikalarımıza, sivil toplum örgütlerine, muhalefet partilerine,
gelecek kaygısı yaşayan halkımıza çağrımızdır:
UBP-DP-YDP Hükümeti Kıbrıs Türk toplumunun varlığına saldıran bir maşa
durumuna gelmiştir.
Hep birlikte mücadeleyi yükseltmeli asla boyun eğmeyeceğimizi meydanlarda haykırmalıyız!
Sömürge döneminde dahi bu toplum bu kadar çaresiz olmamıştır.
Dayatana da, işbirlikçiye de birlikte dur deme zamanı gelmiştir.