YEREL HABERLER

KTÖS, Eğitim Bakanlığı’nın yapmak istediklerini eleştirdi!

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), yönetim kurulu kararıyla akademik çalışma takvimine imza koymama kararı aldığını duyurdu. Sendika bu kararın, Eğitim Bakanlığı’nın geçtiğimiz yıl eğitimde kaos yarattığını savunduğu ‘ben yaparım olur’ zihniyetine, önümüzdeki eğitim yılında da devam etmekte kararlı olduğunu göstermiş olması nedeniyle alındığını savundu.

KTÖS Örgütlenme Sekreteri Akgün Kaçmaz tarafından yapılan yazılı açıklamada, binalar, yabancı öğrenci sorunu, kalabalık sınıflar, eğitim materyal eksikliği, okul hijyeni gibi birçok sorunun çözümü yönünde atılması gereken birçok adım atılmamışken Eğitim Bakanlığı’nın yapmak istedikleri eleştirildi.

-“Fiziki koşullar, yabancı öğrenciler, kalabalık sınıflar, materyal eksikliği, hijyen malzemesi eksikliği…”

Açıklamada, şöyle denildi:

“Okul binalarının fiziki güvenliği için gerekli çalışmalar yapılmamışken; okullarda sürekli artış gösteren Türkçe konuşamayan yabancı öğrenciler ve diğer farklı ihtiyaçlara sahip öğrencilerle ilgili bilimsel herhangi bir adım atmamışken; okul binalarının genel bakım ve onarımı, öğretmen ve öğrenci tuvaletlerinin yenilenmesi, artırılması, sınıfların tadilatı, okul bahçesinin güvenli bir şekilde düzenlenmesi gibi en temel fiziki ihtiyaçlar karşılanmamışken; eğitimin niteliğini olumsuz etkileyen artan okul nüfuslarına ve kalabalık sınıflara bir çözüm üretilmemişken; okulların eğitim öğretim faaliyetlerini programlayabilmek, gezi-gözlem ve sportif faaliyetlere katılabilmek, her çocuğun eşit yararlanacağı materyali sağlayabilmek, teknolojik imkânları kullanabilmek, sanat etkinliklerine malzeme sağlamak ve temizlik gibi temel giderlerini karşılayabilmeleri için okul bütçesi yaratmamışken ve okulların eğitsel materyal, teknolojik donanım ve hijyen malzemesi eksiklikleri giderilmemişken Eğitim Bakanlığı okullarımızda ne yapmak istiyor?”

-“Öğrenciler fiziksel olarak yetersiz okullarda 2 gün 16.10’a kadar tutulmak isteniyor”

Bakanlığın öğrencileri iki gün boyunca fiziksel olarak yetersiz (öğrenci başına düşen tuvalet sayısı, kapalı alan, yemekhane yokluğu vb.) okullarda Eylül ayından Haziran ayına kadar haftanın iki günü saat 16.10’a kadar tutmak istediği kaydedilen açıklamada, Eğitim Bakanlığı’nın yapmak istedikleri şu şekilde sıralandı:

“Bu iki günde taşımacılık hizmeti vermeyerek ülkemizin mevsimsel koşullarını da göz ardı ederek öğrencileri öğle aralarında ilkel koşullarda okul bahçelerine hapsetmek istiyor. Öğle arasında okula kapattığı öğrencilere yemek vermeyerek, o süreyi aç veya uygun olmayan beslenme şekliyle geçirmelerini istiyor. Eğitsel kazanımı olup olmadığına bakılmaksızın sadece taşımacılıktan tasarruf yapılması amacıyla 4 ve 5 yaş öğrencilerin haftada 5 ders daha fazla ders yapmasını istiyor. Kamu okullarına hademe ve diğer görevli personelleri istihdam etmeyerek kamu okulları içerisinde özel şirketlerin sömürü düzeni yaratmasına ve okulların yeni döneme hazırlıksız açılmasına neden olmak istiyor. Okulöncesi kurumlarda öğrencilerin ders saatleri artırılırken, öğretmen yardımcısı münhali açmayarak hedefinin bu kurumlarda nitelikli eğitim yapılması olmadığını gösteriyor. Eğitimde tüm sorumluluğu öğretmenlere ve ailelere yükleyip, görev ve yükümlülüklerinden kaçmaya; öğretmenlik sınavlarının geç yapılacağından öğretmen kadrolarının da geç tamamlanacağı gerçeğini göz ardı ederek alelacele okul süresini artırmaya çalışarak ne kadar plansız programsız olduğunu topluma kanıtlıyor.”

-“ Sorunlara çözüm üretemeyenlerin yapabileceği tek bir şey kaldı: İstifa…”

Eğitimde süre ve bu sürede öğrenciye sunulacak içerik ve programlar, öğrencinin okulda geçireceği sürede ne kazanacağının değerlendirilmesi ve eğitim hedefleri belirlenmesi gerektiği kaydedilen açıklamada “Tüm paydaşların katılımıyla bu konu tartışılmalı; her çocuğun eşit, ücretsiz ve nitelikli bir şekilde erişebileceği bir vizyon ortaya konulmalıdır. Bakanlık attığı her adımda eğitimde yeni sorunlarla birlikte eğitim sisteminde kaos yaratıyor. Sorunlara çözüm üretemeyen, eğitimde aldıkları kararlarla vasıfsızlık silsilesi oluşturanların yapabileceği tek bir şey kalmıştır: İstifa etmek” ifadeleri yer aldı.