Uyuşturucuya geçit yok! Uyuşturucuya geçit yok!
KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu'nun görevini yerine getirmediğini belirterek kendisini istifaya çağırdı. KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, yaptığı yazılı basın açıklamasında, laik cumhuriyeti benimsemeyen ve şeriat düzeninde yaşamayı isteyen tarikatlardan talimat alarak eğitim/öğretim işlerinin yaz aylarında laiklik ilkesinden uzaklaştırıldığını belirtti. Eğitim Bakanı'nın bu şekilde davranmasının Anayasa'nın 1. Maddesi'ni hiçe saymak anlamına geldiğine vurgu yapan Maviş, Anayasa'nın 23. maddesinin (4). Fıkrası ve Anayasa'nın 59. maddesine (2) göre, eğitim faaliyetlerinin Eğitim Bakanlığı'nın denetim ve gözetimi altında olması gerektiğini ifade etti. Maviş, sadece izin almakla denetim ve gözetim hakkının yerine getirilemeyeceğini, izin alındıktan sonra da kursun amaçları, planları, eğiticilerin nitelikleri ve uzman denetimi gibi unsurların denetim ve gözetim altında olması gerektiğine dikkat çekti KTÖS Genel Sekreteri Maviş, bu durumun çocuk hakları sözleşmesinin ihlaline yol açtığını belirterek, küçük çocukların ehil olmayan kişiler ve yerlerde ihmal ve istismara açık bir hedef haline getirildiğini ifade etti. Aynı zamanda, dinlenme haklarından mahrum edilmeleri ve karma eğitimin göz ardı edilmesi gibi konularda da eleştirilerde bulunan Maviş, ilkokul çağındaki çocukların yetişkinlerin dini inanç ve çıkarlarına yönelik etkilenmelerini de kaygı verici olarak nitelendirdi ve soyut işlemler dönemine geçmemiş çocukların yaşadığı olumsuz duyguların duygusal istismara dönüştüğüne dikkat çekti. Maviş, Eğitim Bakanı'nın görevini yerine getirmediğini ve istifa etmesi gerektiğini dile getirdi. Anayasa ve Bilgi Edinme Yasası'na rağmen Eğitim Bakanı'nın son bir yıldır Kuran kurslarına izin verirken denetim ve gözetim görevlerini yerine getirmediğini ve bu konuda açıklama yapmadığını belirtti. KTÖS Genel Sekreteri Maviş'in açıklamasının tamamı şu şekilde; "Laik cumhuriyeti benimsemeyen, şeriat düzeninde yaşamayı isteyen tarikatlardan talimat alarak eğitim/öğretim işlerini yaz aylarında laiklik ilkesinden uzaklaştıran Eğitim Bakanı, Anayasanın 1. Maddesini hiçe saymıştır. Anayasa’nın 23. maddesinin (4). Fıkrası ve Anayasa’nın 59. maddesine (2) göre,  Eğitim Bakanlığının denetim ve gözetimi altında olması gerektiği kuralı, Eğitim Bakanlığının izni olmadan herhangi bir eğitim faaliyetinin başlatılamayacağı veya yapılamayacağını gösterir, anlamındadır.  Ancak, sadece izin almakla denetim ve gözetim hakkının yerine getirildiğini kabul etmek mümkün değildir. İzin aldıktan sonra denetim ve gözetim görevinin yapılabilmesi için kursun amacı, plan-programı, eğiticilerin nitelikleri ve alanında uzman denetimi, eğitim yeri ve ortamı da Eğitim Bakanlığı’nın denetim ve gözetimine tabi olmadığı müddetçe, verilen iznin Anayasa’nın 23. ve 59. maddelerinin kapsamından çıkacağı çok açıktır. Bu noktada:
  • Çocuk Hakları Sözleşmesini ihlal edilmesiyle birlikte küçük çocukların ehil olmayan kişi ve yerlerde ihmal ve istismara açık bir hedef haline getirilmesine,
  • Hediye/dondurma gibi rüşvetlerle dinlenme hakkından mahrum edilmesine,
  • Karma eğitimin göz ardı edilmesine,
  • Yetişkinlerin kendi dini inanç ve çıkarlarına yönelik ilkokul çağındaki çocukları bu denli etkilemesi/manipüle etmesine,
  • Soyut işlemler dönemine geçmemiş çocukların yaşadığı kaygı, korku ve benzeri olumsuzlukların duygusal istismara dönüşmesine,
Eğitim Bakanı olarak seyirci kalması, söyleyecek tek bir sözünün bulunmaması, koltuk uğruna düştüğü acınası durumu özetlemektedir. Anayasa’ya ve Bilgi Edinme Yasası’na rağmen Eğitim Bakanı son bir yıldır: - Yaz aylarında düzenlenen kaç tane Kuran kursuna izin verdiğini; - İzin verdiği bu kursların eğitim yerleri neresi olduğunu; - İzin verdiği kursların amacının ve plan-programlarının ne olduğunu; - Kıbrıs Türk Eğitim Sistemi’nin akademik programı ve kitapları ile uyumlu olup olmadığını; - İzin verdiği bu kursların eğiticilerinin nitelikleri neler olduğunu; - İzin verdiği bu kursları ne sıklıkta denetlediğini; - İzin verdiği bu kursları denetleyecek ve bu konuda uzman denetmeni olup olmadığını; - İzin verdiği bu kursların güncel ve/veya geçmiş denetleme raporlarının sonuçlarının olup olmadığını; - İzin vermediği kursları tespit edip etmediğini; - İzinsiz ve denetimsiz kurs varsa kapatıp kapatmadığını hala daha topluma AÇIKLAMAMIŞ, görevini yerine getirmemiştir. İstifa da bir erdemdir."
Editör: TE Bilisim