Tarım Bakanlığı'nın sosyal medyası artık +18 Tarım Bakanlığı'nın sosyal medyası artık +18
Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, okulların gerçek sorunlarını gündeme taşımak için Şehit İlker Karter İlkokulu, İskele Maarif Anaokulu ve İskele Dr. Suat Günsel Devlet İlkokulu’nda grevde olduklarını belirterek okullardaki yabancı öğrencilerin eğitim gerçeği, sorunları ve çözüm önerilerini kamuoyunu dikkatine getirmek istediklerini belirtti. Maviş, geçtiğimiz hafta yaptıkları eylemde Eğitim Bakanlığının, eğitimin gerçek gündemini değiştirmek için yaz aylarındaki tepkiler sonucu 9 aydır buzdolabında bekleyen Öğretmenler Yasası Değişiklik Tasarısı’na sarılmış olduğunu ve yeniden Meclis gündemine taşıdığı ifade ettiklerini hatırlattı. Maviş, bu bağlamda da sendikanın öğretmenin ve halkın gerçek gündemi olan nitelikli kamusal eğitim sorununu dile getireceğini ifade ederek, bugünün gündeminin okullarımızın güncel durumu ve yabancı öğrencilerin uyumu olacağını vurguladı. Maviş, son yıllarda farklı ülkelerden ve çeşitli nedenlerle göçler yaşanmakta olduğunu, doğal olarak çocukların da aileleriyle birlikte göç ettiğini söyledi. Maviş, eğitim sistemi içerisinde yabancı öğrencilerin eğitimiyle ilgili ciddi bir boşluk olduğunu kaydederek, Eğitim Bakanlığı’nın bu konuda okullara ve öğretmenlere destek verme konusunda yetersiz kaldığını savundu. Maviş, yabancı öğrencilerin eğitim ihtiyacının öğretmenlerin kişisel bilgi, beceri, deneyim ve inisiyatifine bırakıldığını belirtti. Maviş, sendikanın okulöncesi ve ilkokullar için ivedilikle yabancı öğrenciler için Türkçe öğretimi ve uyumlaştırma konusunda eğitim programı geliştirilmesini, yoğunluğa göre belirli okullarda oryantasyon (uyum/alıştırma/dil öğretimi) sınıfları açılmasını ve alan ile ilgili öğretmen yetiştirilmesini savunduğunu ifade etti. Maviş, Eğitim Bakanı’nın bu konuda çok talihsiz ve çağdaşlıktan uzak bir açıklama yaptığını, bu yıl ilköğretim ve ortaöğretim seviyesinde Türkçe Yeterlilik Sınavı düzenleneceğini, bu sınavı geçemeyen öğrencilerin derslere giremeyeceğini ve ücretli düzenlenecek kursa katılmayan öğrencilerin okula alınmayacağını söylediğini vurguladı. Maviş, burada hem ayrımcı bir yaklaşım söz konusudur, hem de okullarda yaşanan sorunun kaynağı olarak öğrencileri gören bir anlayış vardır, dedi. Maviş, görülmek istenmeyen gerçek sorun ise devletin vatandaşlık ve nüfus politikasıdır, dedi. Maviş, bu ayrımcı ifadelerin Milli Eğitim Yasamızın ‘genellik ve eşitlik’ ile ‘zorunlu eğitim ve öğretim hakkı’ ilkelerine aykırı olmasının yanında, bir öğretmen ve bir insan olarak ülkemizde bulunan her çocuğa ve her insana hiçbir ayrım gözetmeksizin eğitim verme görevimizle de bağdaşmaz, dedi. Maviş, eğitim-öğretim faaliyetlerinin yapılacağı yerin okullar olduğunu ve ülkemizde yaşayan tüm çocukların ihtiyaçlarına göre eğitimini de okul dışı kurslarda değil, okullarımız içerisinde yapacağımız eğitsel düzenlemelerle sağlanmak durumunda olduğunu belirtti. Maviş okulların durumu ve neler yapılması gerektiği ile ilgili sendikanın tespit ve önerilerini madde madde sıralayarak basın toplantısına devam etti. A. Okullarımız ne durumdadır? Sendikamızın gerçekleştirdiği araştırma sonuçlarına göre: 1. Kamu ilkokullarına devam eden öğrencilerimizin %40’ı KKTC vatandaşı değil, çoğunluğu Türkiye olmak üzere ilkokullarımıza en az 45 farklı ülkeden öğrenci devam etmektedir. 2. Kamu ilkokullarında öğrenim gören ve 44 farklı ülkeden gelen öğrencilerin ana dili Türkçe değildir. 3. Bugün ilkokullarda ana dili Türkçe olmayan toplam yabancı öğrenci oranı %8’dir. 4. En az 15 ilkokulda ana dili Türkçe olmayan yabancı öğrenci oranı %10 ve üzerindedir. En yüksek oranı olan okul ise %40 ile İskele bölgesindedir. 5. Araştırmaya katılan okulların %67’si okullarında ayrı Türkçe öğretimi ve oryantasyon (uyum/alıştırma) sınıflarına ihtiyaç duyduklarını belirtmişlerdir. 6. Araştırmaya katılan okulların neredeyse tamamı Eğitim Bakanlığı tarafından yabancı öğrencilerin okula uyumu konusunda herhangi ek bir yardım almadıklarını ifade etmişlerdir. 7. Okulların %40’ı kendi kısıtlı imkanlarıyla yabancı öğrencilerin uyumuna yönelik okul içi düzenlemelere gittiklerini belirtmişlerdir. Bu okullarda alt sınıflardaki Türkçe derslerine yönlendirme, öğleden sonra ek ders verme, sınıf içi düzenlemeler, öğrenciler arası kaynaştırma etkinlikleri, öğretmenlerin öğrencinin ana dilini öğrenme çabası, öğretmenlerin iş birliği gibi düzenlemeler yer almaktadır. 8. Eğitim Bakanlığı tarafından okulların bu konuda yalnız bırakılması ve sadece okul içi düzenlemeler yapılması yeterli değildir. B. Bu konuda neler yapılmalıdır? Araştırmaya katılan okullarımızdan gelen önerileri özetleyecek olursak: i. Yabancı öğrencilere yönelik Türkçe öğretimi ve oryantasyon (uyum/alıştırma/dil öğretimi) için ihtiyacı olan okullara ek sınıflar açılmalı ve bu alanda uzmanlığı olan öğretmenler bu okullara gönderilmelidir. ii. Yabancı öğrencilere Türkçe öğretimi ve oryantasyon (uyum/alıştırma) yönelik eğitim programı ve eğitim materyalleri geliştirilmelidir. iii. Öğrencilere yönelik eğitim programı yanında bölgesel olarak aile eğitimi de verilmelidir. iv. Yabancı öğrenci sayısı belirli bir oranın üzerinde olan okullarda öğretmenlere yönelik okul bünyesinde mesleki gelişim faaliyetleri sağlanmalıdır. v. Eğitim programları ve etkinlikleri güncellenmelidir. vi. Öğrenciler ülkeye gelir gelmez Türkçe dil seviyesi belirlenmeli ve ona göre okullara yönlendirilmelidir. vii. Her bölgeye yabancı öğrencilere yönelik hızlandırılmış dil eğitimi veren merkezler açılmalıdır. Maviş, yabancı öğrenciler konusunun artık Kıbrıs Türk eğitim sisteminin bir gerçeği olduğunu vurgulayarak, Hükümetin ve bakanlığın bu konuda hazırlıklı olmaması, önlem almaması ve sorunu önemsememesi nedeniyle okullarda sorunların arttığına dikkat çekti. Maviş, Eğitim Bakanlığının öğretmenlerin haklarını gasp etme düşüncesinden uzaklaşması ve okulların gerçek sorunları ilgilenmesi gerektiğini belirtti. Maviş, sadece eğitsel değil sosyolojik olarak da önem arz eden yabancı öğrencilerin eğitimi sorunsalında Bakanlığın sorumluluk alması gerektiğine vurgu yaparak, yasa tasarısının geri çekilmesi ve ardından en kısa sürede tüm paydaşların katılımıyla bir yol haritası belirlemek üzere toplantı çağırması gerektiğine işaret etti.