KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, sendika olarak barış ve çözüm vizyonlarının net olduğunu vurguladı ve bu kapsamda yapılan uluslararası girişimlerin dikkatle takip edildiğini ifade etti.

"KIBRIS TÜRK TOPLUMU BARIŞ İÇİN ADIM ATMAYA HAZIR"

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, Kıbrıs Türk toplumunun örgütler bazında bir araya gelerek, iki toplumlu, iki kesimli federal bir çözüm için ortak hareket ettiğini belirtti.

"Kıbrıs Türk ve Rum toplumlarının bir arada yaşayabileceği bir çözüm vizyonunu paylaşıyoruz. Barış için adım atmaya her zaman hazırız. Bu konuda kapsamlı bir basın açıklaması yaparak fikirlerimizi sizlerle paylaşacağız."

Maviş, New York'ta devam eden Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun önemine dikkat çekerek, Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlamasının umutla beklendiğini belirtti.

"Toplumumuzun orada temsil edilmesi bizler için büyük bir öneme sahiptir. Ancak dört yıldır Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, toplumumuzun çıkarlarını savunmak için gerekli adımları atmadı."

burak-mavis-ahmet-derya

"TATAR'IN TOPLUMSAL ÇIKARLARI SAVUNMAMASI RAHATSIZ EDİCİ"

Maviş, geçmiş liderlerin, fikirsel ayrılıklar yaşansa bile toplum yararına adımlar attığını dile getirerek, Tatar'ın Kıbrıs Türk toplumunu uluslararası alanda yeterince temsil etmediğini savundu.

"Sayın Tatar, ne yazık ki oturduğu makamın itibarını dahi koruyamadı. Bu süreçte Kıbrıs Türk toplumunun yararına kapsamlı bir görüşme masasına oturulmadı. Denktaş ve Eroğlu gibi liderler daha cesaretli adımlar atmışlardı."

"BARIŞ VE ÇÖZÜME OLAN İNANCIMIZ TAMDIR"

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, Kıbrıs Türk toplumunun barış ve çözüme olan inancının güçlü olduğunu ve bu vizyonla hareket etmeye devam edeceklerini belirtti.

"Barış ve çözüm hedefimizden asla vazgeçmeyeceğiz. Bu süreçte uluslararası girişimlerin yeniden hız kazanmasını ve müzakerelerin başlamasını umut ediyoruz."

CANLI YAYIN:

Kıbrıs Barış Derneği Başkanı Ahmet Derya, tüm örgütler adına barış ve çözüm sürecine dair ortak basın açıklamasını paylaştı: 

Savaşan: “Kuzey Kıbrıs sağlık turizmi alanında, uluslararası arenada yükselen bir değer” Savaşan: “Kuzey Kıbrıs sağlık turizmi alanında, uluslararası arenada yükselen bir değer”


 

Ağustos ayı ortalarında bir araya gelen örgütlerimiz, eylül ayının ilk haftasından başlayarak bir dizi barış etkinliğini düzenlemeye başlamıştır. Bu etkinliklerin bir kısmı gerçekleşmiş bir kısmı da içinde bulunduğumuz hafta ve gelecek haftanın başında gerçekleşecektir.
Peki neydi bizi bir araya getiren ve neydi bizi bu etkinlikleri düzenlemeye iten neden.
Biliyorsunuz ki Kıbrıs sorununun federal bir çözüme kavuşturulması için sürdürülen görüşmeler 2017 Crans Montana başarısızlığından sonra kesintiye uğramış ve 2020' den sonra tamamen durmuştur.
2024 yılı başlarında BM Genel Sekreteri, Kibris sorunu ile ilgili bir şahsi temsilci atamış ve bu şahsi temsilci defalarca Kıbrıs'a gelip temaslarda bulunmuş ve bu temaslarının sonucunu Genel Sekretere bir rapor olarak sunmuştur.
Eylül ayı hem uluslararası Barış Günlerinin (1 Eylül ve 21 Eylül) bulunduğu hem de BM Genel Kurulunun toplandığı aydır. İçinde bulunduğumuz günlerde liderler BM Genel kurulu nedeniyle New York'ta bulunmaktadır. BM Genel Sekreterinin tarafları bir araya getirmek ve federal çözüm görüşmelerini yeniden başlatmak için bir çaba içinde olduğu haberleri basında yer alıyor.
Kıbrıs'ta İki Toplumun barış içinde birlikte yaşamasını sağlayacak tek gerçekçi çözümün federasyon olduğunu bilen bizler, hem Genel Sekreterin bu çabalarını desteklemek hem de Kıbrıslı Türklerin federal çözüm iradesini görünür kılmak için Eylül ayını Barış ayına dönüştürelim dedik.
Kibris sorununun varlığından ötürü hem Kıbrıslı Rumlar hem Kıbrıslı Türkler hem de diğer toplumlar mağduriyet yaşamaktadır ama Çözümsüzlükten en çok mağdur olan Kıbrıslı Türklerdir.

Siyasetten ekonomiye, Çalışma yaşamından eğitime, çevreden sosyal yaşama, hayatın her alanında bizim dışımızda alınan kararlarla yönetiliyoruz. Doğup büyüdüğümüz topraklarda irademiz ve varlığımız yok sayılıyor. Uluslararası toplumun ve uluslararası hukukun dışında bırakılmamız ülkemizin talan edilmesine ve belirli çevrelerin bundan semirmesine olanak sağlarken emekçilerin daha da yoksullaşmasına, üreticilerin yok olmasına yol açmaktadır. Ülkemiz bizim için yaşanmaz hale getirildiği için yalnızca gençlerimiz değil orta yaş kuşağındaki insanlarımız da göç yollarına düşmektedir.
Gidenimiz de kalanımız da yurtsuzlaşıyor.
Evet Kibris sorununun çözümü Kıbrıs adasında yaşayan herkesin ve bölge ülkelerinin yararına olacaktır ama biz Kıbrıslı Türkler için olmazsa olmazdır.
Kibris sorununa bulunacak çözüm ne Kıbrıslı Türklerin yok sayıldığı, tek toplumlu bir yapılanma ne de bölünmüşlüğü kalıcılaştıracak iki ayrı devlet olacaktır. Kibris sorununa bulunacak çözüm Birleşmiş Milletler kararlarında ve bugüne kadar varılan mutabakatlarda belirtildiği gibi Federal Çözüm olacaktır. Federal Çözüm biz Kıbrıslı Türkler için romantik bir hayal değil tam tersine en gerçekçi en rasyonel çözümdür.
Bugün burada bir araya gelen sendikalar, meslek odaları, siyasi partiler ve dernekler,
yüksek sesle şunu diyoruz;
Bizim adımıza ileri sürülmeye çalışılan iki ayrı devlet politikası bizim görüşümüz de irademiz de değildir. Bizler BM Genel Sekreterinin Federal Çözüm yönündeki çabalarını sonuna kadar destekliyoruz ve bir kez daha altını çizerek haykırıyoruz.
İRADEMİZ FEDERASYON

Barış Derneği, KTÖS, KTAMS, KOOP-SEN, DAÜ-SEN, BES, TIP-İŞ, GÜÇ-SEN, TÜRK-SEN, EL-SEN, HTKS, KES, TES, AS-SEN, DEV-İŞ, EMEK-İŞ, GENEL-İŞ, HAK-SEN, KTMMOB, KTTB, KTEZO, Bağımsızlık Yolu, BKP, CTP, TDP, YKP, Baraka Kültür Merkezi, Biyologlar Derneği, Girne Düşünce Derneği, Sol Hareket, Yeşil Barış Hareketi, İskele Yurttaş İnisiyatifi, Mağusa inisiyatifi.

Editör: U. Ç.