KIBRIS

KTTB ile KTEB, Sayıştay Başkanlığı’nın “sahte reçete soruşturması” kapsamında Sosyal Sigortalar Dairesi’ni denetlemesini

Öksüz: “Soruşturma kapsamında alınan reçeteler, Daire’nin eczacılarla yapılan sözleşme ve veyahut sözleşmeler kapsamında ödemeyi uygun bulduğu reçetelerdir”

Özant: “Sosyal Sigortalar Dairesi içerisinde görev ihmali ve suiistimalinin varlığının altını çizmek durumundayız”

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB) ile Kıbrıs Türk Eczacılar Birliği (KTEB), “sahte reçete soruşturması” kapsamında Sosyal Sigortalar Dairesi’ni denetlemesi için  Sayıştay Başkanlığına başvurdu.

KTBB ve KTEB yetkilileri, Sayıştay Başkanlığı’na yaptığı başvurunun ardından basına açıklamalarda  bulundu.

-Öksüz: “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılmaz”

KTEB Başkanı Umut Öksüz, “sözde sahte reçete yolsuzluğu” diye adlandırdığı konu ile ilgili eczacılar ve hekimlerin değil, başkalarının da sorumlu olduğunu ve denetlenmesi gerektiğini kaydetti.

Polis nezdinde başlatılan soruşturma kapsamında Sosyal Sigortalar Dairesi ile sözleşme imzalayan eczacıların ve serbest çalışan hekimlerin kamuoyu nezdinde zan altında bırakıldığını belirten Öksüz, “Her şeyden önce şunu belirtmek isteriz ki, evrensel hukuk prensipleri kapsamında, suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılmaz” dedi.

Sosyal Sigortalar Dairesi ile eczacılar arasında yapılan sözleşmede, eczacıların sözleşme hilafına işlem yapmaları halinde Sosyal Sigortalar Dairesi tarafından ödeme yapılmayacağının da belirtildiğini aktaran Öksüz, “Sosyal Sigortalar Dairesi tarafından yapılan şikayet tahtında polis tarafından başlatılan soruşturma kapsamında alınan reçeteler, Daire’nin eczacılarla yapılan sözleşme ve veyahut sözleşmeler kapsamında ödemeyi uygun bulduğu reçetelerdir” dedi. Öksüz, bahse konu reçeteleri uygun bulup da ödemeyi yapan Sosyal Sigortalar Dairesi yetkililerinin de soruşturma kapsamında yer aldığını söyledi.

Öksüz, ilgili bakanlığın açıklamasına göre sahte olduğu iddia edilen reçetelerin daha önceden tespit edildiğini de anımsatarak, konunun Sayıştay Başkanlığı tarafından da araştırılması ve denetlenmesini gerektirecek nitelikte olduğunu anlattı.

50’ye yakın eczacı ve 17 hekimin soruşturma kapsamında tutuklanarak teminata bağlandığını aktaran Öksüz, bu kişilerin kodeslere atıldığını, kamuoyu önünde linç edildiğini, kelepçelerle gazete manşetlerine çıktıklarını, banka hesapları ve mal varlıklarına blokeler konulduğunu, kimliklerine ve pasaportlarına el konulduğunu söyleyerek tepki gösterdi. Eczacıların aldıkları ilaçları ecza depolarına ödeyemez duruma geldiğini kaydeden Öksüz, sigortalıların ilacın tamamını ödemek durumunda kalarak mağdur olduğunu da belirtti.

-Özant: “Geçmişte var olan usulsüzlükler fark edildiği anda durdurulsaydı birkaç kişiyi geçmeyecek doktor ve eczacı sayısı ile soruşturulup sonuç alınacaktı”

KTTB Başkanı Ahmet Özant da konuşmasında, Sayıştay Başkanlığı’na “sahte reçete soruşturması” kapsamında Sosyal Sigortalar Dairesi’ni denetlemesi için başvuruda bulunduklarını söyleyerek, konuyla ilgili Polis Genel Müdürlüğü’ne de şikayette bulunduklarını anımsattı.

Soruşturmaya tabi tutulan hekimlerin sosyal sigorta reçetesi yazma haklarının da ellerinden alındığını anlatan Özant, aynı zamanda bu hekimlerin gerek hesapları dondurulduğu, gerekse pos cihazları çalışmaz durumda olduğu için ciddi maddi sıkıntılara da sürüklendiğini belirtti.

“Bu soruşturma kapsamındaki hususların 2021 yılına dayandığını gözlemliyoruz” diyen Özant, hekimler ve Sosyal Sigortalar Dairesi arasında imzalanan bir sözleşmede yer alan “Doktor, Sosyal Sigortalar Dairesi Müdürlüğü’ne bağlı yetkili memurların sözleşmedeki uygulamaların sözleşmeye uygun olup olmadığını kontrol ve teftiş etmelerini kabul eder” maddesini okuyarak, “Yapılan sözleşmelerde bu maddeler varken, bu yaptırımlar varken neden ilgili kurumun müfettiş ve müdürleri ödemeleri durdurmayıp kusurlu buldukları doktor ve eczacıları şahsen görüşmeye çağırmayıp da toplu bir şekilde yüzlerce eczacı ve doktoru mağdur etti? Geçmiş yıllardan var olduğu bilinen sistemdeki açık yıllar içerisinde kapatılmaya çalışılmamıştır. Geçmişte var olan usulsüzlükler fark edildiği anda durdurulsaydı birkaç kişiyi geçmeyecek doktor ve eczacı sayısı ile soruşturulup sonuç alınacaktı” ifadelerini kullandı.

Özant, “Sosyal Sigortalar Dairesi içerisinde görev ihmali ve suiistimalinin varlığının altını çizmek durumundayız” dedi.