Yollarımız uzun zamandır birer ölüm tuzağı haline geldi. Her köşe başı, arabalarımızı paramparça eden bir çukurla dolu. Lastiklerimiz patlıyor, jantlarımız kırılıyor, motorlarımızın altı ve taşıyıcı hasar görüyor. Peki, bu duruma neden kimse bir çözüm bulamıyor?
Ulaştırma Bakanlığı denen bir kurum var. Peki, bu kurum ne yapıyor? Sadece makam odalarında oturup, basın açıklamalarıyla milleti avutuyor. "Yollarımızın kalitesi artıyor," diyorlar!
Göz göre göre yalan söylüyorlar.
Bu durum tesadüf değil, kasıt! Yıllarca bu ülkeye hizmet etmiş, vergilerini düzenli ödemiş insanlar olarak bizler, bu kadar mı horlanacağız? Çobanlık yapamayacak adamlar, ulaştırma bakanı oluyor. Peki ya biz? Biz ne yapacağız? Otomobillerimizle tarlalarda mı gezeceğiz?
Bu ülkede yaşayan herkesin bir sorumluluğu var. Bu sorunu görmezden gelemeyiz. Sesimizi duyurmak zorundayız. Sokaklara çıkıp, haklarımızı aramalıyız. Yoksa bu çukurlar, bir gün bizi de yutacaktır.
Bu ülkenin kaynakları, sizlerin keyfi harcamalarınız için değil, halkın hizmetine sunulmak içindir. Hemen harekete geçin ve yollarımızı yapın! Yoksa halkın öfkesi, sizin koltuklarınızı yerle bir edecektir.
Birleşin, örgütlenin ve sesinizi yükseltin. Haklı olduğumuz bu mücadelede yalnız değiliz. Birlikte başaracağız!
Unutmayın, bu ülke bizim ve biz bu ülkeyi hak ediyoruz!