Kıbrıs Gerçek - Özel Haber
Halkın Partisi Genel Sekreteri Gülşah Sanver Manavoğlu,
Kıbrıs Gerçek'te
Taha Can Gürlek'e yaşanan son gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Sözlerine Genel Yayın Yönetmenimiz Çağlar Yüksel'in uğradığı haince saldırıyı kınayarak ve geçmiş olsun dileklerini ileterek başlayan Manavoğlu, toplumsal faydanın biran önce ön plana çıkarılması konusunda herkesin sorumluluk üstlenmesi gerektiğine vurgu yaptı.
HP olarak toplumun yararına olan her konuda el sıkışmaya hazır olduklarını da ifade eden Manavoğlu, UBP'ye geçen eski HP vekilleri konusunda da halkın sandıkta muhakkak bir cevap vereceğini belirtti.
Ayrıca, şu an için UBP ile resmi şekilde koalisyon görüşmeleri olmadığının da altını çizen Manavoğlu, kulislerde bir çok şeyin konuşulduğunu sadece HP'nin değil, CTP'nin de adının sık sık geçtiğini ama bu tarz söylemlerin resmiyete dökülmedikçe ciddi bir anlam taşımadığına vurgu yaptı.
"ÜLKENİN BU NOKTAYA GELMESİNİN BAŞ AKTÖRÜ ERSİN TATAR'DIR"
Geçen yaz ayından beri ciddi krizlerle ülkenin cebelleştiğine dikkat çeken Manavoğlu, "Meclisin açılması gerektiği gün, bütün bir yaz hükümetin meclisin açılmasının konuşulduğunun bir ortamda, hatta hükümetin nisabı sağlayamadığı için son yasama gününü de tamamlayamadan yaz tatile girdiğimizi herkes bilirken. Bir haber aldık. Sayın Cumhurbaşkanı'nın yurt dışı ziyareti gerçekleştireceği ve meclis başkanının da yasa gereği cumhurbaşkanının yerine vekalet ettiğini. Bu yüzden oturuma katılamadığı da yazıyor tutanaklarda. Bu yüzden hükümet üyesi olan Sayın Önder Sennaroğlu'nun meclis oturumunda bulunamayacağını, zaten Bertan Zaroğulu'nun da bu hükümete destek vermeyeceğini belirtmesi üzerine, Serdar Denktaş'la birlikte 26'yı ancak bulduklarını ama meclis başkanı da katılamayınca sanki bu sebeple 25'de kalarak açılamayacaklarını yaymaya başladılar. Şimdi akıl var mantık var, bu kadar aydır konuşuluyor. Hükümetin 26 sayısını bulup bulmayacağı, birilerinin destek verip vermeyeceği gibi konular ve bir çok bilgi kirliliği varken, böyle bir ortamı yaratmak ya hiçbir şeyden haberi yoktur, ya da hiç kimse toplumu düşünmüyor. Belli ki zaten 26 sayısı bulunmayacağı için bir zaman kazandırma noktasında bunu zamana yaymaya çalıştıkları aklımıza geliyor. Burada iki adet soru geliyor aklımıza, Cumhurbaşkanı yurtdışına gidecekse bu ziyaret ne kadar önemlidir? Neden bu ziyareti pazartesi gününe ayarladı ve meclis başkanının meclise girmesi konusunda bir engel oluşturdu? Başka güne bu ziyareti alamaz mıydı? İptal edemez miydi? Cumhurbaşkanımızın bağımsız davranma konusunda da sıkıntılar yaşıyor. Kendisi oraya bir müdahale ile geldiği için ve UBP'de müdahalelere maruz kaldığı için, bu konuda cumhurbaşkanı da baş aktör olduğundan, bu ülkenin bu noktaya gelmesinin asıl baş aktörü sayın Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar'dır." ifadelerine yer verdi.
"HALK CEVABINI SANDIKTA VERECEKTİR"
HP'den UBP'ye geçen vekiller konusunda değerlendirmelerde bulunan Manavoğlu, "Kendi kararlarıdır. Bence halk sandıkta bu yönde cevabını verecektir. Benim verdiğim cevabı halk sandıkta verecektir. Bu arkadaşlarımız, bizimle birlikte şu an içine girecekleri yapıya karşı savaşan bir gruptu ama şu an yapmış oldukları davranışları ne yazık ki daha önceki davranışlarıyla tutarsızdır. Bunu halk görmektedir ve gereken cevabı halk sandıkta verecektir." şeklinde konuştu.
"BİZ ELİMİZİ UZATTIK, HİÇBİR FAALİYET GÖSTERMEDİLER"
İvedilikle geçmesi gereken yasaların varlığına dikkat çekerek, bu yasaları bir kez daha hatırlatan Manavoğlu, "Eğer yaz aylarında meclisteki komiteleri işletme konusunda ve toplumsal fayda sağlayan yasaları birlikte çıkarsaydık, bu konuda da açıp meclisi birlikte bu yasaları geçirebilseydik, şeklinde bir taleple gelmiş olsalardı ve bizde toplumu düşündüklerini anlasaydık. Kendi menfaatlerine çalışmadıkları konusunda ispat etme çabasında olsalardı, merkezi cezaevinin teşkilat yasası, belediyeler yasası, hal yasası gibi başka yasalarında toplum yararına geçirilmesi konusunda biz elimizi uzattık fakat, UBP'nin üyeleri ve komite başkanları bir zorunluluk hissetmedikleri için bu yasaları üretme noktasında hiçbir faaliyet göstermediler. Biz HP olarak toplumsal konularda fayda sağlayan tüm yasalara yaz boyunca destek vereceğimizi söyledik. Ama bu konuda bize hiçbir talep gelmedi. Şimdi de gelin meclisi açma konusunda bize yardım edin deniyor. Biz senin olmayan yapını varmış göstermek için niye yardımcı olalım?." dedi.
Son olarak sözlerini koalisyon değerlendirmesi ile bitiren Manavoğlu şunları kaydetti;
"Bizimle direk ve resmi konuşmalar olmadı ama muhakkak hepimize aracılar vasıtası ile bazı mesajlar gönderildi. Bu aynı şekilde CTP'ye de gönderiliyor. Bizle ne kadar koalisyon duyumları varsa CTP ile de o kadar koalisyon duyumları var. Şu anki hükümetin zaten çöktüğü belli, ortada bir hükümet yok ve bu yüzden başka bir hükümet kurma mesajları veriliyor. Bu mesajlar verilirken de HP ile başka partilerin adı mutlaka geçiyor. Şu anki aşamada herhangi bir resmi konuşma bizimle UBP arasında henüz olmadı."