Erhürman, başından beri bu konunun “yapay bir sorun” olduğunu dile getirdiklerini, ancak konunun siyasi malzeme haline getirilerek toplumda ayrışmaya neden olacak şekilde ele alındığını vurguladı.

“BU ÜLKEDE GERÇEK BİR SORUN YOKTU”

Erhürman, “Başta tespit ettiğimiz gibi, bu mesele bu ülke koşullarında suni yani yapay bir sorundu. Gerçekte bir sorun değildi. Toplumun çok geniş kesimleri de bunu böyle gördü. Hatta Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP) parti meclisi kararını kaleme alanlar da aynı tespiti yaptı” dedi.

“BİR TALEPTİ, MEVZUAT DEĞİŞİKLİĞİ GEREKMEDEN ÇÖZÜLEBİLİRDİ”

Konunun üç öğrencinin talebiyle başladığını hatırlatan Erhürman, bu talebin ülkede bir karşılığının bulunduğunu ve mevzuat değişikliği yapılmadan çözülebileceğini söyledi. “İrsen Küçük Ortaokulu’ndaki yaşanan sıkıntı, Sultan İlahiyat Koleji’ne geçişle aşıldıysa, demek ki mesele böyle çözülebilirdi” şeklinde konuştu.

“BİR GECEDE TÜZÜK DEĞİŞTİRİLDİ, GERİ ÇEKİLDİ, YENİ METİNLER SUNULDU”

Yeniboğaziçi Belediye Başkanı Katip Demir koltuğunu devretti! Yeniboğaziçi Belediye Başkanı Katip Demir koltuğunu devretti!

Erhürman, sürecin yönetiliş biçimini de sert bir dille eleştirdi. “Bir gecede bir tüzük değişikliği yapıldı, sonra geri çekildi, ardından yeni bir metin sunuldu, o da geri çekildi. Sonunda bambaşka bir tüzük değişikliğiyle memleket bu noktaya getirildi” diyerek, bu süreçte istikrarsız ve keyfi bir yönetim anlayışının sergilendiğini ifade etti.

“TOPLUMSAL AYRIŞMAYA ZEMİN HAZIRLANDI”

Erhürman, konunun sadece başörtüsü meselesi olmadığını belirterek, bu süreçle birlikte toplumsal barışın da zedelendiğini söyledi: “Bu mesele burada kalmayacak. Başörtüsü üzerinden başlayan tartışma, ‘anası babası burada doğan, Türkiye’de doğan, başka ülkede doğan’ ayrımına kadar vardı. Bu çocukların huzurunu kaçırdı, öğretmenlerin motivasyonunu bozdu, eğitimi alt üst etti.”

“BU ÜLKENİN KENDİ KÜLTÜRÜ, GELENEĞİ VE YAŞAM BİÇİMİ VAR”

CTP lideri konuşmasını, halk iradesinin ve yerel değerlerin önemine dikkat çekerek tamamladı: “Bu ülkede bir halk vardır. Hangi ülkede bir halk varsa, o halkın kendi kuralları, kendi örf ve adetleri, kendi yaşam biçimi ve tarihi vardır. Bunlar dikkate alınmadan alınan kararlar, toplumun huzuruna zarar verir.”