KIBRIS

MMO Başkanı Yarkıner, YDP'nin “KKTC, Türkiye‘nin sırtında kamburdur” açıklamasını değerlendirdi

Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'ne bağlı Makina Mühendisleri Odası Başkanı Ayer Yarkıner, YDP tarafından yapılan “KKTC, Türkiye‘nin sırtında kamburdur” açıklamasını değerlendirdi, “Sadece Türkiye’nin değil ülkemizin sırtında da gerçekten kamburlar vardır.” ifadelerini kullandı.

Oda Başkanı Yarkıner yazılı açıklamasında, Türkiye’deki iktidarın desteklediğini iddia ettikleri sermayedarların "şaibeli rant koruyuculuğunu yapan" kamburların, ülke yönetimindeki yetersiz ve ilkesiz siyasiler olduğunu öne sürdü.

“Aldıkları kararlarla hem KKTC’yi hem de Türkiye’yi el birliği ile sömürüyorlar.” ifadesini kullanan Yarkıner, son 2 yılda ülke ihtiyaçlarının karşılanmasında kamu yararı diye bir hedefleri olmadığını savunarak, “Tam tersi, kamu kaynaklarını bunlar arpalık haline getirdi. Bir an önce gitmeleri en doğru karar olacaktır.” dedi.

İhtiyaç yokken Kalecik II’nin feshedilerek Kalecik III’ün imzalandığını belirten Yarkıner,

imzanın yetkisiz kişiler ve usulsüz olarak gerçekleştirildiğini ileri sürdü.

Yarkıner, “Kalecik anlaşmalarının ülke ihtiyacına, sürdürülebilir enerji arz güvenliğine ve ülke enerji ihtiyacının karşılanması için dikkate alınması gereken prensiplere aykırı olduğunu herkes artık biliyordu. Kalecik II’den de daha ağır rant şartlarında Kalecik III’ü imzalayanların başında ve bunun savunuculuğunu yapanların en önünde YDP lideri ile UBP lideri vardır.” ifadelerini kullandı.

“Bu hükümet KIB-TEK’i bitirdi”

İlkesiz, şeffaf olmayan, USA CPI oranında her yıl artan kira bedelini ve tüketilen yakıtın eskalasyon formülüyle imzalanmasını da sağlayanın iktidar ve yönetim kurullarına atananlar olduğunu iddia eden Yarkıner, Kalecik III’ün AKSA rantı ve sürdürülebilirliği için imzalandığını savundu.

Her ay 4 Milyon USD paranın fazladan ödendiğini belirten Yarkıner, “Kalecik III’ün sadece AKSA tarafından imzalanması için ihale yasasının 24’üncü maddesini de bu ekip değiştirmiştir. Neden?” diye sordu.

İktidarın ihtiyaç yokken kapasite artırımı yaparak AKSA rantının sürekliliğini de sağladığını iddia eden Yarkıner, şöyle devam etti:

“Yine bu iktidar kabloyla elektrik safsatasını gündem yaparak KIB-TEK’in KKTC’nin elektrik arz güvenliği sorumluluğu için yatırım yapmasını da engellemişlerdir. Kabloyla elektrik tedariki sözleşmesi ile AKSA‘nın rant koruyuculuğu görevlerini yerine getirmişlerdir. Bakanlar Kurulu kararıyla oluşturulan enerji komitesinde görev alanların çoğunluğu da maalesef bu rantın bekçiliği için uygun niteliktekilerden seçilmiştir.

Bu hükümet KIB-TEK’i bitirdi, istihdamlarla ve kötü yönetimle hizmete amade olma kabiliyetini kabul edilebilir sınırların yüzde 25’ine geriletti. İhalesiz yakıt tedarikinde KIB-TEK yakıtın ne kadar ve kaça alındığını bilmiyor. ‘Size ne. Türkiye ödüyor’ diyorlar. Bu şekilde rekabetçi şeffaf tedarik usullerini bertaraf ederek rant çevrelerinin kazancının koruyuculuğu yapılıyor.”

KIB-TEK’in santral bakımlarını ve onarımlarını şeffaf yöntemlerle rekabetçi ve ihtiyaca uygun yapmadığını savunan Yarkıner, "devlet malı olan santrallerin bakımının yasaya aykırı olarak EÜAŞ marifetiyle taşerona yaptırıldığını" belirtti.

“8 numaralı santral da bakım esnasında, daha garanti süresi içerisindeyken bu hükümet döneminde hasara uğratılarak, 4 yılı aşkın süre hizmet dışı bırakılmıştır, bu sürede ve yapılan yetkisiz onarım sonucunda santral garantiden de çıkmıştır.” diyen Yarkıner, 7 numaralı santralin de aynı şekilde daha garanti süresi içerisindeyken geçerli neden olmadan "yatak sardığını" kaydetti.

Üreticiden konuyla ilgili rapor almak yerine taşerona tamir yaptırılmasının hiçbir geçerli nedeni olmadığını ifade eden Yarkıner, tüm bunların soruşturulması gerektiğini kaydetti.

 “Slaj yakıt kullanıldı. Neden?”

 İki makinanın çalışmama maliyetinin KIB-TEK yönetim kurulu tarafından hesaplanmadığını ileri süren Yarkıner, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Santrallerimizin bakım sorumluluğu EÜAŞ’a devredildikten sonraki hizmete amade oranları kontrol edilmelidir. Hizmete amade oranlarının yüzde 70’in altında olması halinde nedenleri soruşturulmalıdır. Bu hükümet bunu yapabilecek donanımda ve ilkelerde değildir. Hükümet, Güngör çöplüğü için yaptığı gayrı yasal ihalede, Türkiye’deki iktidara yakın olduğu belirtilen firmaların teklif vermesini sağlamıştır. Yerli firmaların neden katılmadığını sorgulamamıştır. KIB-TEK’in GES kurulum maksadı için muhafaza ettiği arazinin kamu yararı esasları belirlenmeden elden çıkarılmasına dair kararı bu hükümetin Bakanlar Kurulu almıştır.

Slaj yakıt kullanıldı. Neden? Hasarlar oluşmasına rağmen bu slajın kullanılmasında neden ısrar edildi? Başbakan bu konuda neden soruşturma yapmadı? Başbakan santrallerin bu yakıt sonrası hasarlarının tespiti için neden Makina Mühendisleri odasından istifade etmedi?

Eskiyen makinaların sigorta bedelleri neden bu hükümet döneminde artarak devam etti?

Yollar yapılıyor ancak ülkemizden tek bir mühendisin bu yolların güvenliği ile ilgili sorumluluğu yok. Yapılan yolların teknik şartnamesinin olup olmadığı bilinmiyor, ancak yollar kullanıcının istifade edeceği yeterlilikte değil. Bunlara ödenen parayı kim denetliyor.

Siyaset ülke bekasının en önemli mekanizmalarından biridir. Hukuka saygı ve güvenilirlik, bilgi ve bilime saygı esas olmalıdır. Var mı? Kamu yararına yaptıklarını iddia ettikleri herhangi bir iş varsa mutlaka incelenmelidir. Rant gördükleri her işin lideri neden Bakan’dır?

Kambur sizsiniz.”