36 yaşındaki Emine Rüstem Akansoy, 15 yaşındaki Sezin, 13 yaşındaki Mustafa, 12 yaşındaki Erbay ve 8 yaşındaki Sibel… Muratağa’da 14 Ağustos 1974’katledilerek toplu mezara gömülen ve Kayıp Şahıslar Komitesi tarafından kimliklendirilen Akansoy ailesinden 5 kişi sivil bir törenle Muratağa-Sandallar-Atlılar Şehitliği’ne defnedildi. 36 yaşındaki Emine Rüstem Akansoy ile evlatları, 15 yaşındaki Sezin Rüstem Akansoy, 13 yaşındaki Mustafa Rüstem Akansoy, 12 yaşındaki Erbay Rüstem Akansoy ve 8 yaşındaki Sibel Rüstem Akansoy, aynı katlimada 83 yaşında şehit edilen ve daha önce kimlik tespiti yapılarak şehitliğe defnedilen Raziye Rüstem Akansoy’un (çocukların babaannesi) yanında toprağa verildi. Babası Rüstem Akansoy ve köyün diğer erkekleriyle birlikte 20 Temmuz’da EOKA-B’ciler tarafından esir alınan ve daha sonra esir kampına götürüldüğü için katliamdan kurtulan, 1974’te 17 yaşında olan ailenin en büyük oğlu Hüseyin Rüstem Akansoy, annesi ve 4 kardeşi için kılınan cenaze namazı öncesinde duygusal bir konuşma yaptı. “BU GECİKMİŞ BİR VEDADIR. SİZİ SONSUZ BİR ÖZLEMLE UĞURLUYORUM” “Bu gecikmiş bir veda ritüelidir” diyen Hüseyin Rüstem Akansoy, “46-47 yıl önce beni ailemden koparan olaylar ancak bugün onlara veda etmeme olanak tanıyor” dedi. Hüseyin Rüstem Akansoy, “yaşanan olaylar, azgın bir milliyetçilik akımının, azgın bir fanatizmin, çürümüş beyinlerin yol açtığı olaylardır. Dolayısıyla herkesin aklında tutması gereken şey, bu zihniyeti gerek okullarımızdan, gerek dini yerlerden, gerek bütün otoritelerden tamamıyle ortadan kaldırmak lazım. Çünkü birileri öteki ilan ediliyor ve ötekinin nasıl ortadan kaldırılacağına yönelik eylemler yapılıyor. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Bu acıların bir daha yaşanmaması için bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu. “SEVGİLİ ANNECİĞİM, KARDEŞLERİM… BU HAYATTA YAPAYALNIZ KALMANIN NE DEMEK OLDUĞUNU BEN ÇOK İYİ BİLİYORUM” “Bugün burda benim annem, iki kız kardeşim ve iki erkek kardeşim defnediliyor. Onlara da birşeyler söylemek istiyorum” diyen Hüseyin Rüstem Akansoy sözlerini şöyle sürdürdü: “Sevgili anneciğim, değerli kardeşlerim, sizlerden ayrıldıktan sonra bu hayatta yapayalnız kalmanın ne demek olduğunu ben çok iyi biliyorum. Bilin ki bu konuda bana en büyük desteği, sevgili gelininiz Tezer vermiştir. Belki onun ve arkadaşlarımın desteği olmasaydı bu hayatı bugün bu noktaya kadar getiremezdim. Sevgili annem ve kardeşlerim, bir de çok güzel bir torununuz var, Erbay. Her yönüyle gurur ve onur duyacağınız bir delikanlı.. Eşiyle birlikte bu köyde neyi, nasıl daha iyi bir hale getirebilirizin mücadelesini veriyorlar. Bu sizing nezdinizde hayatı söndürmek isteyenlere karşı ‘hayır hayat ortadan kaldırılamayacak, yaşam sürecek mücadelesidir. Sizleri sonsuz özlemle uğurlarken, ışıklar yoldaşınız olsun diyorum” Konuşmanın ardından Emine Rüstem Akansoy ve 4 çocuğu için ayrı ayrı cenaze namazı kılındı ve şehitler defnedildi. Cenaze töreninde, Akansoy ailesi ve yakınları katıldı. Törende amcasının eşini ve 4 yeğenini toprağa veren CTP Milletvekili Asım Akansoy da yer aldı. Muratağa ve Sandallar köyünde 14 Ağustos 1974’te topluca katledilenler bir süreden beridir Kayıp Şahıslar Komitesi tarafından yürütülen kazı çalışmaları sonucunda kimliklendirilip, Muratağa’daki şehitlikte ayrı ayrı mezarlarda defnediliyor. Aralık 2020’de kimlikleri tespit edilen 7’si kız, 7’si erkek toplam 14 çocuk kimliklendirilip, ayrı mezarlarda toprağa verilmişti. EOKA, 20 Temmuz 1974’te eli silah tutan erkeklerin çoğunu esir kamplarına götürdüğü Atlılar, Muratağa ve Sandallar köylerini 14 Ağustos’ta İkinci Barış Harekatı’ın başlamasının ardından yeniden basmış ve en küçüğü 16 günlük, en yaşlısı ise 95 yaşında 126 Kıbrıslı Türkü katledip toplu mezarlara gömmüştü.