NATO üyesi 32 ülke liderini Washington'da 3 günlüğüne bir araya getiren zirve, bugün NATO'nun 75. yıl dönümünü kutlama töreniyle başlayacak.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in başkanlığını üstleneceği zirvede, Türkiye'yi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan temsil edecek.

1949'da 12 ülkenin Washington'da "Kuzey Atlantik Anlaşması"nı imzalamasıyla kurulan NATO'nun 75. yıl dönümünü kutlamak için liderler, "Andrew W. Mellon Oditoryumu"nda bir araya gelecek.

Liderler, 10 Temmuz'da ise aile fotoğrafının ardından ilk oturumda, NATO'nun savunma ve caydırıcılık kabiliyetini geliştirmeye ilişkin konuları ele alacak.

Zirvenin önemli gündem maddelerinden birini oluşturan Ukrayna'ya destek konusunun da ilk gün toplantılarında gündeme gelmesi bekleniyor.

Liderler, zirve kapsamındaki görüşmelerinin ardından ABD Başkanı Joe Biden ve eşi tarafından düzenlenecek resepsiyona katılacak.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken üye ülkelerin dışişleri bakanlarını, Savunma Bakanı Lloyd Austin ise savunma bakanlarını ayrı resepsiyonlarda ağırlayacak.

Ortaklıkları güçlendirme gündemde

NATO üyesi ülkelerin liderleri, Avrupa Birliği (AB) temsilcileri ile zirveye davet edilen Avustralya, Japonya, Yeni Zelanda ve Güney Kore liderleriyle 11 Temmuz'da yapılacak ilk oturumda ortaklıkları güçlendirmeyi ele alacak.

Zirve kapsamında düzenlenecek son oturumda ise NATO-Ukrayna Konseyi liderler düzeyinde toplanacak.

Türkiye, Gazze'deki katliamı NATO gündemine taşıyacak

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin NATO'nun misyonlarına ve harekatlarına en fazla katkı sağlayan ilk beş müttefikten biri olduğuna dikkati çekmişti.

Güney Kore üçüncü casus uydusunu uzaya fırlattı Güney Kore üçüncü casus uydusunu uzaya fırlattı

Tehditlerin çeşitlenerek arttığı bu dönemde ittifaka Türkiye'nin verdiği önemin açık olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ortak değerlerimizin samimiyet testinden geçmekte olduğu Gazze'de Filistin halkına yönelik süregiden katliamları gündeme taşıyacağız. Bu vahim tablo karşısında uluslararası camianın İsrail'i durdurmakta yetersiz kaldığını ve Filistin'de adil, kalıcı barış tesis edilmeden küresel vicdanın rahat bir nefes almasının mümkün olmayacağını vurgulayacağız. Bütün bu meseleleri en yüksek derecede gündeme getirirken, değerlendirmelerimizi müttefik devlet ve hükümet başkanlarıyla yapacağım ikili görüşmelerde de ele alacağım." bilgisini vermişti.