YEREL HABERLER

Özersay: Her iki durumda da yapıcı bir tutum sergileyeceğiz

“KATILIM DÜZEYİNİN SEÇİM SONUÇLARINI CİDDİ ŞEKİLDE ETKİLEDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ” Düşük katılım oranının seçim sonuçlarını ciddi şekilde etkilediğini ifade eden Özersay, yılların en eski ve en örgütlü iki partisi, UBP ve CTP’nin, katılım düşük olunca kendi parti üyelerini sandığa taşıyarak bir avantaj elde ettiklerini kaydetti.  Özersay, “Bunun yanında, ekonomik, sosyal ve siyasal bunalım ortamlarında insanların ve siyasetin iki uç noktaya savrulabileceğini de gördük. Ortaya polarize bir yapı çıktı. Biz HP olarak vatandaşın verdiği yetki kadar ve bunun sınırları içinde ülkeye hizmet etme düşüncesi içindeyiz. Bu hizmet de mümkünse hükümette, bu olmazsa da muhalefette hizmet şeklinde olacak” dedi. “PARTİ ÖRGÜTLENMESİ VE KENDİMİZİ HALKA DAHA İYİ ANLATMAYA AĞIRLIK VERECEĞİZ” Özellikle bundan sonrasına ilişkin partinin örgütlenmesine daha fazla ağırlık vermek ve kendilerini halka daha iyi anlatmak üzerinde durduklarını belirten Özersay, parti yetkili kurullarının değerlendirmelerini sürdüreceğini aktardı. “HP 3 YILLIK DÖNEMDE MECLİSTE GÜVENİLİR BİR KOALİSYON ORTAĞI OLDUĞUNU KANITLADI” “Hükümette de olsak muhalefete de kalsak yapıcı bir tutum içerisinde olacağız” diyen Özersay, “Halkın Partisi dört yıllık Meclis tecrübesinin üç yılında hükümette yer aldı. Hiç eksiksiz bir biçimde Meclise katılım sağladı. Hükümette olduğu süre zarfında Meclis tıkır tıkır çalıştı. Herhangi bir nisap sorunu yaşanmadı. Bakanlar kurulundan gelen bütün yasa tasarılarının meclisten geçebilmesi için her zaman olumlu bir tutum içerisinde olundu” şeklinde konuştu. HP Genel Başkanı Özersay, sözlerini şöyle sürdürdü: “HP 3 yıllık dönemde mecliste güvenilir bir koalisyon ortağı olduğunu kanıtladı. Son bir yıldır Mecliste bu kez muhalefette HP yapıcı ve olumlu bir muhalefet görevi yerine getirdi. Gelen her şeye hayır demeyerek, örneğin kuraklık ödememelerinin yapılmasında, Bedelli Askerlik Yasasının değiştirilmesinde, muhaceret affının geçmesinde, bütçenin geçmesinde hem nisap desteği verdi. Hem de gerektiğinde olumlu oy kullanarak muhalefete olmasına rağmen halkın yararına bu düzenlemelerin yapılmasını sağlayan bir parti oldu. Bundan sonrasında mecliste HP’nin nasıl davranacağını bu iki örnek üzerinden bakarak okumak gerekir. Hükümette yer alırsa Meclisin sorunsuz çalışması için olumlu bir tutum içerisinde olur muhalefette yer alırsa halkın yararına olan her konuda yapıcı ve olumlu bir destek verir.” “FAİZ BEY’LE GAYRİRESMİ GÖRÜŞTÜK” Gayriremi koalisyon görüşmelerine de değinen Özersay, “Hükümet görüşmeleriyle ilgili Perşembe’ye kadar çok kayda değer bir görüşme yoktu. Sadece bir gayri resmi görüşme olmuştu Faiz Beyle aramızda. Perşembe itibarıyla bir görüşmemiz daha oldu. Bunlar karşılıklı olarak, pozisyonun ne olduğu, beklentinin, isteğin ne olduğu, neyin kabul edilebilir, neyin kabul edilemez olduğunun test edildiği görüşmelerdir.” dedi. Resmi bir görüşme yapılabilmesi için Parti Meclisinin hem bir karar vermesi hem de bir çerçeve çizmesi gerektiğini ifade eden Özersay, “Pazartesi bir parti meclisi toplantımız var bir yetkilendirme olacağını ve resmi hükümet görüşmelerinin bizim açımızdan hangi çerçeve içinde yürütüleceğinin karara bağlanacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu. “DÖRTLÜ KOALİSYONDA 27 SAYISI BİR SİYASİ İSTİKRARSIZLIĞA NEDEN OLMAMIŞTI” Meclis aritmetiği ve olası hükümet seçenekleriyle ilgili de değerlendirme yapan Özersay, şu ifadeleri kullandı: “Bizim UBP de dahil hiçbir siyasi partiyle sorunumuz yok. Faiz Beyin 30 milletvekiliyle hükümet kurmak istemesini anlıyorum ama artık Kurultay dönemi bittiğine göre parti başkanı olarak 24 vekilin 24’ünü de birlikte hareket ettirip hükümetin istikrarını sağlamak zorundadır. Siyasi istikrar partilerin kendi iç huzurlarıyla doğrudan bağlantılıdır ve burada parti başkanlarına önemli görev düşer.  Örneğin dörtlü koalisyon döneminde bizim sayımız 27 olmasına rağmen dört partinin başkanı, partilerinin milletvekillileriyle ilgili herhangi bir sıkıntı yaratmayacak duruş sergileyebildikleri için 27 sayısı bir siyasi istikrarsızlığa neden olmamış, Meclis sorunsuz şekilde çalıştırılabilmişti. Bugün UBP’nin 30 rakamı altında bir rakam olursa istikrarsızlık olur demesinin nedeni muhtemelen bakanlık almayacak milletvekillerinin meclis çalışmalarına katılımla ilgili sıkıntı çıkarabileceği yönündeki endişedir.  O zaman UBP tek başına iktidara gelecek bir sayıya da ulaşsa siyasi istikrar olmayacak demektir. O nedenle burada hükümeti kurma görevi alacak olan Faiz Beye büyük bir görev düşer diye düşünüyorum. Şartlar önceki dönemden çok farklı olduğu için Faiz Bey 24 milletvekilini birlik halinde tutup hükümetteki uyumu sağlamak zorundadır. Artık bir kurultay olmadığı, parti içi başkanlık yarışı kalmadığı için, bakanlık almayacak vekillerin Mecliste girmeyebileceklerini söylemek bize göre gerçekçi bir gerekçe değil ancak bir bahane olur. Siyasi istikrarsızlık tehlikesi belirli bir partinin vekillerinin bakanlık almadıklarında Meclise girmemeleriyle ilgiliyse bunu gidermenin yolu başka partilerden taviz koparmaya çalışmak değil parti başkanının kendi partisi içinde gerekli duruşu göstermesinden geçer. Ayrıca bir yandan gerekirse erken seçime gidilir derken diğer yandan ülke bir erken seçimi daha kaldıramaz demek kendi içinde çok tutarlı bir yaklaşım gibi görünmüyor. Biz ülkenin bir erken seçim daha kaldırabileceğini düşünmüyoruz.” “FAİZ BEY HÜKÜMET KURABİLMEK İÇİN ESNEKLİK GÖSTERMEK ZORUNDA OLDUĞUNU BİLMELİ” “Faiz Bey hükümet kurabilmek için esneklik göstermek zorunda olduğunu bilmelidir. Çünkü uzlaşma denilen şey bütün tarafların esneklik göstermesiyle mümkündür” diyen Özersay, “Eğer taraflardan biri herhangi bir konuda esneklik göstermeden koalisyon kurmaya çalışıyorsa, bununa adı uzlaşma değil dayatma olur. Hem YDP olmayacak, hem DP ile ikili koalisyon olmayacak, hem HP ile ikili koalisyon olmayacak, sadece üçlü koalisyon olacak, o da olmazsa erken seçim olacak derseniz kendi elinizi kolunuzu bağlamış olursunuz” dedi. Özersay, çok başlı bir hükümet yerine ikili bir hükümetin çok daha istikrarlı ve uyumlu olabileceğini belirtti. Özersay sözlerini şöyle noktaladı: “Meclis sadece Anayasa değişikliği söz konusu olduğunda 3’te 2 çoğunluğa ihtiyaç duyar bunun dışındaki herhangi bir karar yasa 26 ile Meclisten rahatlıkla geçer. 27’nci kişi olan Meclis Başkanı hem nisabın sağlanmasında katkı koyar hem de 27’nci oy olarak oradadır. Herhangi bir sıkıntı yaşanmaz. Ancak eğer Meclise katılım sıkıntısı UBP’nin bakanlık alamayacak olan vekilleriyle ilgiliyse bunun çözümü koalisyon ortaklarında değil UBP’nin kendi içinde aranmalı”