Kıb-Tek önceden uyardı... Kesinti olacak! Kıb-Tek önceden uyardı... Kesinti olacak!
Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, meşru olmayan ve demokratik teamüller hiçe sayılarak kurulduğunu savunduğu hükümetin devamı halinde her geçen gün sadece elektrikte değil her alanda ödemek zorunda kalınacak faturanın çok daha ağır olacağını söyledi. Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, zamlı elektrik faturaları konusunda açıklama yaptı. “Bilmeliyiz ki meşru olmayan hükümetler kötü yönetir, siyasi istikrarsızlık yaratır, kendini halka karşı sorumlu hissetmez, umarsızca ve sorumsuzca her faturayı halka keser. İşte meşru olmayan ve demokratik teamüller hiçe sayılarak kurulan bu hükümetin devamı halinde her geçen gün sadece elektrikte değil her alanda ödemek zorunda kalacağımız fatura çok daha ağır olacaktır” diyen Özersay, şöyle devam etti; “İhalesiz akaryakıt alımıyla birileri rant elde etti, sözde sorumlulardan hesap sorulacaktı, hesap sormak yerine o hesabın faturasını vatandaşa kestiler. Bu nedenle halkı düşünen herkes bir an önce gayrimeşru olan bu hükümetin sona ermesi için adım atmalıdır. Halkın Partisi’nin aldığı sine-i millet kararı tam da bunun için atılmış bir adımdır. Umarız ülkenin geleceğini düşünen tüm siyasi aktörler bu hükümeti sona erdirmenin yollarını en erken zamanda bulmanın şart olduğunu görerek gecikmeden gereğini yaparlar.” -“Kıb-Tek’te taş taş üstünde bırakmadılar” Bir yandan ihalesiz alımlar, diğer yandansa yönetim kurulları ve bağlı bulunduğu bakanlıklar değiştirilerek Kıb-Tek’te adeta taş taş üstünde bırakılmadığını savunan Halkın Partisi lideri Kudret Özersay “bu yaşadıklarımız demokrasi hiçe sayılarak, gayrimeşru bir hükümet kurulmasıyla doğrudan bağlantılıdır çünkü demokratik temsiliyet tabanı olmayan hükümetler hem istikrarsızlık yaratır hem de kendisini Halka karşı sorumlu hissetmediği için sorumsuz bir siyaset ortaya koyar. Maalesef hükümet meşruiyet sorunu olan bir hükümet olduğundan aylardır defalarca ihalesiz yakıt alımı yaparak kurumu zarara uğratmış, hem yönetim kurulunu ve müdürünü hem de bağlı bulunduğu bakanlığı defalarca değiştirerek Kıb-Tek’te taş taş üstünde bırakmamış ve günün sonunda da tüm bunların yüklü faturasını vatandaşa elektrik faturası olarak göndermiştir. Halk olarak anlamamız gereken şey meşru olmayan hükümetlerin devamı halinde faturaların daha da ağır olacağıdır” ifadelerini kullandı. – “Hesap sormak yerine hesabın faturasını vatandaşa kestiler” Halkın Partisi Genel Başkanı Özersay açıklamasında “Özellikle ihalesiz yakıt alınarak kurumun milyonlarca lira zarara uğratıldığı herkesin gözü önünde kimsenin aksini söyleyemeyeceği şekilde karşılaştırmalı rakamlarla kanıtlandı. Bu gibi durumlarda birilerinin rant elde ettiği çok açıktır. Gayrimeşru hükümetin yetkilileri defalarca olup bitenlerin varlığını kabul edip hesap soracaklarını söylediler söylemesine ama tüm bunlar havada kaldı. Hesap sormak yerine o hesabın faturasını vatandaşa kestiler maalesef” dedi. Kıb-Tek’in bilinçli olarak batırılmaya ve kamuoyunda yıpratılmaya çalışıldığını da savunan Özersay sözlerini şöyle sürdürdü: “Elektrik kurumunda tabi ki sorunlar vardır ancak bugün yaşananların kaynağı makam, mevki ve menfaat peşinde koşan bugünkü gayrimeşru hükümette ve siyasilerdedir. Bir yandan kendi şahsi menfaatleri için rant elde etmeye çalışanlar, diğer yanda siyasi olarak birbirinin ayağını kaydırmaya çalışanlar ve bunu kurum üzerinden hesaplaşmaya çevirenler bugün gelinen noktanın asıl sebepleridirler. Biz bu saçmalıkları özellikle bu gayrimeşru hükümet döneminde yoğun olarak yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz. Kuruma ehil insanları atamadıkları gibi, herkes kendi ekibini ve yandaşını aynı hükümet içerisinde durmadan atayarak ve görevden alarak, bir bakanlıktan ötekine savrularak, ihalesiz alımlarla ve taşıma hizmetleriyle ilgili her bir kanat kendi menfaatine göre kendi tarafına çekerek tüm yapıyı darmadağın etti. Sorunun kaynağı olanlar çözüm bulamazlar, üstelik şimdi hem batırıyorlar hem de işte kurum battı diyerek Kıb-Tek’i devre dışı bırakmaya çalışıyorlar. Bu ülkenin daha da bağımlı hale gelmesi anlamına gelir ve kabul edilemez. Bir an önce bu hükümetten kurtulmamız ve yandaşları değil işinin ehli kişileri bu kuruma gerçekten sahip çıkacak olan isimleri buralarda görevlendirmemiz elzemdir.”