Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, özel sektör çalışanlarının yatırımlarının yapılmaması, yapılanların da gerçek maaş üzerinden değil asgari ücret üzerinden yapılması gibi sorunlara dikkat çekerek “Bu haklar yok sayılmaya devam ettiği sürece, devlet gerekli denetimleri yapmadığı ve çalışanları da bu denetim süreçlerine dahil edecek bir örgütlenmeye kapıyı aralamadığı sürece ülkede sosyal adalet sağlanamaz ve toplumsal barış da zarar görür” dedi.
Özersay, ülkede daha adil bir yapı kurabilmek için gelecek dönemde alım gücü ve ekonomik fakirleşme artarken özellikle özel sektör çalışanlarının haklarının gasp edilmesinin önüne geçmek gerektiğini ve bunun herkesin boynunun borcu olduğunu vurguladı.
Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Yıllarca marangozluk, fotoğrafçılık, inşaatlara gelen tuğla kamyonlarının boşaltılması işi, bahçe temizliğive benzeri işlerde çocuk işçi olarak çalıştım. İlk sigorta yatırımım İŞÇİ statüsünde Kooperatif Süt Fabrikası tarafından yapıldı, orada süt ve hellim kasalarını taşıyorduk. Emek yoğun işlerin nasıl zor ve yıpratıcı olduğunu hayatım boyunca küçük yaştan itibaren tecrübe ettim.
İnsan emeğine saygı duymak kadar saygı duyulmasını sağlamak da hepimizin boynunun borcudur. Özellikle özel sektör çalışanlarının sigorta yatırımlarının yapılmaması ve bu nedenle de sağlık hizmetlerinden dahi yararlanılamıyor olması; yatırımlar yapıldığındaysa gerçek maaş üzerinden değil asgari ücret üzerinden yapılıyor olması ve bu nedenle bir açıdan bu insanların emekliliklerinden bir nevi çalınıyor olması; kaçak işçi çalıştırıldığında esas bedeli işçinin ödüyor olması; normal çalışma saatlerinin dışında ve üzerinde çalıştırılmasına rağmen pek çok çalışanın ek mesai alamaması gibi sorunların daha da derinleştiği bir ortamda 1 Mayısı bir bayram havası içerisinde kutlamak kolay değil.
Gerek devletin bu konularda çalışma hayatı kurallarının uygulanmasını sağlama yükümlülüğünü uygulamada da yerine getirmesi gerekse çalışanların bu DENETİME KATILMALARINI sağlayacak bir örgütlenmeye imkan verilmesi gerekli ve kaçınılmazdır. Önümüzdeki yıllarda ekonomik alım gücünün daha da erimesiyle birlikte toplumun bu kesiminin haklarının gerçek anlamda korunması SOSYAL ADALET için çok daha önemli ve gerekli olacak. Bu konu siyasi bir sorumluluk meselesi olmanın ötesinde insanın kendi memleketine ve insanına olan sevgisinin ve sahip çıkma, koruma, kollama duygusunun da doğal bir sonucu ve gereğidir. 1 Mayısları bu alanda daha ADİL ve İNSANİ çalışma koşullarını yaratabildiğimiz bir ortamda kutlayabilmek dileğiyle…”