HP Genel Başkanı
Kudret Özersay, Güney
Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis’in, Kapalı Maraş'ın bir kısmının daha açılması ile ilgili adıma karşılık, bazı Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportunu iptal edeceklerini duyurmasını popülist bir adım olarak nitelendirdi.
Telefon bağlantısıyla katıldığı programda, Kıbrıs Rum tarafının yapmaya çalıştığının milliyetçiliği körüklemek ve popülizm yapmak olduğunu savunan Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, bu adımların yerel ve banal politikalar olduğunu, bir yere gidilemeyeceğini ve karşı politikaları tetikleyebileceğini aktardı.
“Anastasiadis önce yasadışı olarak işgal ettiği Kıbrıs Cumhuriyeti’nin hesabını versin” diyen Özersay şöyle konuştu:
“Akıldışılıktan uzak makul ve mantıklı duruş sergilenmelidir"
“Kıbrıs Rum tarafı bu konuda hiçbir şekilde haklı değildir. Uluslararası toplumu harekete geçirerek Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye üzerinde istediği oranda baskı oluşturamadığı, yaptırım kararı aldırtamadığı için kendi iç politikasında durumu idare etmek ve halkına ‘Bir şey yapıyorum’ diyebilmek için bu konuyu gündeme getirdi. Buradan bazı siyasilerin pasaportunu iptal etse ne olacak, etmese ne olacak? Kıbrıs Türk tarafının Maraş’la veya doğalgazla ilgili aldığı kararları tersine çevirecek bir etkisi olmaz, olamaz. Anastasiadis’in bu manevrası popülist bir manevradır, önce hesabını vermesi gereken konular vardır. Kıbrıs Cumhuriyeti diye oturduğu devlet, aslında işgal altında olan bir devlettir. Anayasal olarak da işgal altındadır. Kıbrıs Cumhuriyeti, gasp edilmiş bir sıfattır. Hırsızlık edip o adı gasp edip çalacaksınız, sonra da yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali şu hakkı iptal ederim diye tehditler savuracaksınız. Beni endişelendiren şey, bu bir başlangıç olur ve akıldışı tartışmaları tetikleyebilir. Bu akıldışı düşünceler artarsa savrulup gideriz. Oysa makul, mantıklı bir duruş sergilenmelidir.”
“Devlette kilit görevde olanların Rum tarafından pasaport almamaları gerektiğine inanıyorum"
Rum tarafından bugüne kadar herhangi bir pasaport, kimlik almadığını ancak alan Kıbrıslı Türkler’in bu kimlikleri almalarını da yadırgamadığını söyleyen Özersay, “Bu imkanlar ortaya çıktığında Kıbrıs Türk müzakere heyetinde görev yapan birisiydim. O görevleri yaparken bu belgeleri almanın çok tutarlı bir davranış olmayacağını düşündüm. Devlette çeşitli kilit görevlerde bulunan kişilerin, özellikle uluslararası alanda temsil eden kişilerin mecbur olmadıkça, ciddi bir ihtiyaç olmadıkça bu belgeleri almamaları gerektiğine inanıyorum” diye konuştu.