KIBRIS

Özersay: Sineye çekmemek, sine-i millete gitmek kaçınılmazdır

Özersay'ın açıklamasının tamamı şöyle: Bu kadar haftadır iktisadi ve mali işbirliği anlaşmasının metni neden kamuoyundan gizlendi anlaşıldı. Kimisi Başbakan olabilmek, kimisi Başbakan kalabilmek için her şeye tamam demiş belli ki! Şimdi gelense Başbakanlığı yitirmemek için uygulamaya çalışacak çok aşikar. Anlaşmada “Adada asli unsur olarak Kıbrıs Türklerinin varlığının muhafazası ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bekası Türkiye'nin vazgeçilmezidir” deniliyor. Maddelerine bakıldığındaysa bu temel hedefin hilafına bir dolu maddenin metinde yer aldığı görülüyor. Halk iradesinin, Anayasanın, demokrasinin ve devletin bu kadar itibarsızlaştırıldığı uygulamalar ortadayken Kıbrıs Türkünün varlığı ve devletin bekası nasıl sağlanacak birisi bize anlatsın. Türkiye ile ilişkilerimizin geldiği ve getirildiği durum anlaşmadaki bazı maddeler ve genel felsefesi nedeniyle daha da kötüye gidecek gibi görünüyor. Ekonomik anlamda tasarruf ve kemer sıkma politikalarından bahsetmiyorum ama hayat tarzımızdan, temel hak ve özgürlüklere, vatandaşlık kriterlerine varıncaya değin öngörülen değişiklikler “vazgeçilmez” diye tarif edilen devletimize ve varlığımıza dönük ciddi riskler içeriyor. Uluslararası anlaşmalar Meclis’te maddelerine değişiklik önerilemeyeceği için ya bütünen onaylanır ya da reddedilir. Meşru olmayan ve demokratik teamüllere aykırı şekilde kurulan UBP-DP-YDP hükümetinin çoğunluğu ile Meclis’te onaylanacak ve gereği olan yasalar kürsüden avazınızın çıktığı kadar bağırsanız da, konuşma süresini zorlayıp uzatsanız da tıkır tıkır geçecektir. Bu konuda ve devamında anlaşmanın gereği olarak atılacak adımlarda her şey Meclis’ten de geçmeyecektir. Muhtemelen Meclis üç ay anayasal tatile çıkarılacak ve pek çok şey yasa gücünde kararnameyle Bakanlar Kurulu marifetiyle yürürülüğe konulacaktır. Bu saatten sonra Kıbrıs Türkünün ve KKTC’nin bekası için geniş bir toplumsal mutabakat kaçınılmazdır. Meşru olmayan bu hükümeti ve artık doğru bir zeminden tamamen çıkmış olan Türkiye-KKTC ilişkilerini Meclis’te normalleştirmemek, olağanlaştırmamak gerekir. Meclis’teki aritmetik madem ki bazı siyasi tercihler nedeniyle geniş tabanlı bir toplumsal mutabakat hükümetini mümkün kılmıyor o zaman meşru olamayan UBP-DP-YDP hükümetinden bir an önce kurtulmak ve Halk iradesini, toplumsal farkındalığı ve seçimlere katılımı yükselterek çok daha güçlü şekilde Meclise yansıtarak bu gidişe bir DUR demek gerekir. Bunu hem KKTC’nin hem de Türkiye’nin ortak menfaatini düşünen her aklı başında birey görebilmelidir. SİNEYE ÇEKMEMEK, SİNE-İ MİLLETE gitmek kaçınılmazdır.