“Ülkesel Fiziki Plan çerçevesinde siyasi istikrar, devlet politikaları, doğru belediyecilik anlayışı ve doğru imar planları ile yol alınmalı”
UBP Güzelyurt Milletvekili Ziya Öztürkler, Girne, İskele ve Gazimağusa’da çarpık yapılaşmanın sıkıntılara yol açtığını, özellikle yatırımcıların ilgisinin arttığı batı bölgesinde, Ülkesel Fiziki Plan çerçevesinde siyasi istikrar, devlet politikaları, doğru belediyecilik anlayışı ve doğru imar planları ile yol alınmasına ihtiyaç olduğunu söyledi.
Açıklama yapan Öztürkler, “Planlı ve doğru zeminde kalkınma için siyasi istikrar ve bağlayıcı devlet politikalarına ihtiyaç vardır. Hükümetler değişse bile devlet politikaları kalıcıdır. Eğitimde, sağlıkta, yükseköğrenimde, ülkenin fiziki planı gibi konularda devlet politikalarının bağlayıcılığı olmalı ve değişken olmamalıdır. Ülke geleceğini ilgilendiren önemli projelere sahip çıkılmalıdır” ifadelerini kullandı.
Şiddetli yağışlar ve yaşanan sel felaketi ardından iklim değişikliği ve olası doğal afetlere karşı mücadele konusunda değerlendirmede bulunan Öztürkler, iklim değişikliği konusunda uzmanların bilimsel veriler ışığında yaptıkları değerlendirmelerde bu yüzyıl sonunda dünyanın üç derece daha sıcak bir iklime ulaşacağı konusunda uyarılar bulunduğunu belirtti.
Yaşanan olumsuz hava koşulları karşısında İlçe Emniyet Kurullarının, Sivil Savunma Teşkilatı’nın, Kaymakamlıkların, Polis Teşkilatı’nın ve belediyelerin ciddi ve özverili çalışmaları olduğunu ifade eden Öztürkler, yaşanan su baskınları, hortumlar ve çeşitli afetlerin önlenmesinde en hayati konuların iki başlık altında değerlendirilmesi gerektiğine işaret etti.
Öztürkler, şunları kaydetti:
“Yaşanan ve yaşanması olası doğal afetler konusuna daha önce Mecliste çeşitli vesilelerle dikkat çekmeye çalıştım. Burada esasen iki nokta ön plana çıkmaktadır. Birincisi çarpık yapılaşma, ikincisi de iklim değişikliği konusudur. Son günlerde etkili olan yağışlara baktığımızda; çeşitli bölgelerimizde su taşkınları, İskele, Gazimağusa bölgesinde ise zarar vermese de vatandaşlarımızın ciddi bir hortum olayı ile karşı karşıya kalması, iklim değişikliği ile mücadelede planlı ve bilimsel çalışmamız gerektiğini yeniden ortaya koymuştur”
