Özyer: En büyük problemimiz bu sistem!

Mavi Vatan Derneği Genel Başkanı ve İŞAD Yönetim Kurulu Üyesi Cihangir Özyer, Kıbrıs Gerçek ekranlarında Taha Can Gürlek'e çarpıcı açıklamalarda bulunarak, hükümet edenlere tepki gösterdi. Bu ülkede bir şeyler yapmaya çalışanların gizli bir el tarafından engellendiğini ve bu yüzden bu ülkede bir şeyler yapılamadığını örneklerle açıklayan Özyer, nisap konusunda da milletvekillerine yüklendi. Milletvekillerine yüklenen Özyer, " Bizim vekillerimiz daha nisabı sağlayamıyorlar. Nisabı sağlayamayan milletvekillerinin bir tanesine bile oy vermeyeceğim, verdirtmeyeceğim." şeklinde konuştu. "EN BÜYÜK PROBLEMİMİZ BU SİSTEM" Sistem ile ilgili ciddi sıkıntılar yaşandığını ifade eden Özyer, "En büyük problemimiz bu sistem. Bizim ortalama hükümet ömür süremiz 1.2 yıldır. Yasama diye zaten bir şey yok, yasa çıkaramıyorlar. Ondan sonra tekrar seçim kararı, seçim yasakları şeklinde gidiyor. Eğer biz sistemimizi değiştirmeyi başarırsak bir şekilde, çok daha hızlı yol alabiliriz. Benim 50 tane milletvekilim var şu an ve bu vekiller ayda yaklaşık 10 tane daire yiyorlar, 50 bin stg'den hesaplayın. 120 tane daire yiyorlar yılda. Türkiye Cumhuriyeti ile yaptığımız protokollerin yüzde 10'u bile hala yasama olarak gerçekleştirilmedi ve bu protokolleri biz yazarız, dikta edildiğini sanarsınız ama aslında KKTC gönderir. İş dünyası istifa etseler ne etmeseler ne durumuna geldi. İş dünyası olarak bizim talebimiz uzun süreli çalışan, yasa üreten bir hükümet. UBP hükümeti gitti yerine kimi getireceksiniz? Türkiye Cumhuriyeri Cumhurbaşkanını mecliste protesto eden birini mi getireceksiniz? Bu getirdiğiniz adam nasıl gidecek Türkiye'ye? İnsanlar bundan sıkılmaya başladı, bu siyasi sistemden sıkılmaya başladı. Bu siyasi sistemi teknik olarak değiştirmemiz lazım ve biz İŞAD ailesi olarak başkanlık sistemini önerdik. Mevcut hükümet sistemini uzatamadığımız bir yerde biz kumda oynamaya devam ederiz. Bizim vekillerimiz daha nisabı sağlayamıyorlar. Nisabı sağlayamayan milletvekillerinin bir tanesine bile oy vermeyeceğim, verdirtmeyeceğim." şeklinde konuştu. "NEDEN MECLİSE GELMİYORSUNUZ?" Sürekli nisap krizlerinin yaşanması  Özyer, "Yasama süremi uzatmak zorundayım ki ilgili yasaları yapabileyim. 5 yılda KKTC'de 5 tane yasa çıkmış mı? 50 tane milletvekilini biz oraya neden tayin ettik. KKTC bakanlar kurulu hükümet sistemi ile yönetiliyor, e kapatın meclisin kapısını neden uğraşıyorsunuz? İŞAD ailesi olarak her yerde söylüyoruz, bu sistemle bir yere gitmek mümkün değil. Ben meclisi görmekten utanıyorum, parti başkanı konuşuyor karşısında iki tane milletvekili. Siz ne iş yapıyorsunuz, neden oradasınız? Yasama konusunda yapmanız gereken işleri neden yapmıyorsunuz? Neden meclise gelmiyorsunuz? Nisabı sağlamayan milletvekillerine oy vermeyin! Ne demek meclisin toplanmasını engellemek? Bütün arkadaşlarımda bu konuda çok öfkeli. Bu memlekete faydası ne? Millet bu yüzden bu siyasilerden nefret ediyor. Bunları göremiyorlar mı?." diyerek eleştirdi. "VATNADAŞI GÖRMÜYORLAR, VATANDAŞI ANLAMIYORLAR!" Yönetenler tarafından vatandaşın görmezden gelindiğini belirten Özyer, "Vatandaşı görmüyorlar, vatandaşı anlamıyorlar. Sürekli piyasa içerisinde olduğumuz için, onlar başka bir yerde bulutların üzerinde yaşıyorlar. Tek dertleri koltuk. UBP'nin genel başkanının kim olacağından banane. Dünyanın başka yerinde nisap diye bir şey duydunuz mu? Nisabı sağlamamak nedir? Bu insanlar ne görev yaptıklarının farkında değiller. Bu milletin parasını nisabı sağlamamak için mi yiyorsunuz?." ifadelerine yer verdi. "KKTC, TÜRKİYE'NİN 1970'LERİNİ YAŞIYOR" KKTC'yi yatırımcılar açısından sıkıntılı bir yer olarak değerlendiren Özyer, "KKTC bence Türkiye'nin 1970'lerini yaşıyor. Bu hem zorluklar hem de inanılmaz fırsatlar getiriyor. Çok fazla yatırımcı gelmek istiyor KKTC'ye ama bürokratik engellerle, devletle ilgili sıkıntılar, ortaklık yapıları ile ilgili ve gümrüklerle ilgili problemeler var. Fakat bunlara rağmen KKTC dünya üzerinde en güzel yatırım yapılacak yerlerden biridir. Ben öyle değerlendiriyorum, İŞAD'da bulunan arkadaşlarımda bu şekilde değerlendiriyor." sözlerini kaydetti. "ÜRETİCİMİZİ KORUMAK DURUMUNDAYIZ" Yapılacak antlaşmalarda üreticinin korunması gerektiğine değinen Özyer, "Şimdi Türkiye Cumhuriyeti ile Ekonomi Bakanı ciddi görüşmeler yaptılar. Zaten yapılması gereken bir çeşit gümrük birliği gibi şeyler yapıldı. Örnek verecek olursak, Türkiye Cumhuriyetinde üretilen herhangi bir mal, Rum kesimine gümrüksüz girerken, buraya yüzde 30 gümrükle girer. Yerli üretimle, sanayicinizin direk teşvik planlarını ortaya koymadan direk gümrük birliğine girmek KKTC'ye zarar verir. Türkiye bu bölgenin Çin'idir. Buradaki üreticimizi de korumak durumundayız, buradaki üreticiyi de mahvetmek bağlamında da gümrük birliğine girmek düşünülemez." dedi. "DURUM TAM OLARAK BU! Ekonominin nasıl düzeltileceği konusunda örneklerde bulunan Özyer, "Denizcilikle biz ülkemizin ekonomisini iki katına çıkarabiliriz. Karpaz açıklarında Kırmızı Karides diye 6 tanesi 1 kg olan karidesler var, 83 Euro'dur İtalya'daki satış fiyatı. Kim avlıyor bunları? Sicilyalı balıkçılar. Sicilyalı balıkçılar çıkıp, gelip bunları avlayarak ülkelerine götürüyorlar. Burada durum tam olarak budur!." diyerek, KKTC'nin aslında ne kadar büyük zenginlere sahip olduğuna dair vurgu yaptı. Son olarak KKTC'de yaşananları 'Stockholm Sendormu' ile anlatmaya çalışan Özyer, şu ifadelere yer verdi; "Anlattıklarımızı kimse anlamıyor. Burada gizli bir el var ve sürekli bir şeyleri engelliyor. Muhalefet, Rum'a bağlanmak isteyenler, AB'ciler gibi bir çok şey var bu ülkede ve bir şeyler yapılamıyor. Rum bir çok konuda KKTC'yi engelliyor ve bu Rum'a tapan Stockholm sendromlu adamlarla uğraşıyoruz biz. Şu anda biz tamamen bunları yaşıyoruz. BM diye anlatıp konuşanlar için elimde BM kararları var, kimsenin takmadığı BM kararları, bana gelip BM üzerinden siyaset anlatıyorlar. BM'yi kimse takmıyor. Biz özgür ve bağımsız bir ülke olacağız ve bunun mücadelesini vereceğiz. Çocuklarını ve torunlarını seven insanlar siyaset yapsın, gerisi de bir zahmet bıraksın gitsin."