Avukat Seyhan Yıldırım Sosyal Medya Hesabından Paylaşmıştı 2016 Temmuz ayında Avukat Seyhan Yıldırım’ın K.K.TC’deki Fetö yapılanmasını ve bir çok polisin içinde yer aldığını belirten paylaşımı gündeme bomba gibi düşmüştü. Ardından bir çok haber sitesi de Yıldırım’ın bu paylaşımını manşetlere taşımıştı. O dönemde Av Seyhan Yıldırım’ın paylaşımına sadece iddia gözüyle bakılırken bugün 3 Polisin ihraç edilmesinin hemen sonrasında konu ile ilgili Avukat Seyhan Yıldırım’a ulaştık ve görüşlerini sorduk. İşte o paylaşımı Tüm bu açıklamalar peşi peşine yapılırken Avukat Seyhan Yıldırım dan ise KKTC de bu örgütün her yerde mevcut olduğunu içeren açıklamalar gelmeye başlamıştı; haber sitelerinin yayınladığı bu açıklamalarda Sayı da veren Seyhan Yıldırım’ın ise yıllar sonra Polis Kurumunda sorgulanan Feto mensubu veya bağlantılı polis mensubu sayısını bilmiş olması...15 Temmuz Darbe girişiminden hemen sonra Ankara’da iken hesabından yaptığı paylaşımda bunu belirtmiş olması , ayni paylaşımda diğer kurum larda verdiği sayılarda Feto üyesinin olup olamadığı tartışmasını da beraberinde getirdi.. Aynı dönemde TBMM’de Fetö ile ilgili kapalı oturumları takip etmiş ve sosyal medya hesabından paylaşmıştı. İşte Yıldırım’ın Kibirisgercek.com’a özel açıklaması KKTC ‘deki yetkililere T.C tarafından ulaştırılan raporlara ve Kıdemli Savcının Kıbrıs Gazetesine Eylül 2017 de yapmış olduğu açıklamadan da anlaşılacağı üzere KKTC Polisi içerisinde takriben 63 rütbeli personelin aleyhine FETO terör örgütü mensubu olmak ile alakalı disiplin dosyası olduğu anlaşılmaktadır.. Bu gün ise 3 Polis Mensubu Polis Disiplin Kurulunca Feto Terör Örgütü işe bağlantılı oldukları gerekçesi ile Polislik Görevinden ihraç edildi KKTC de ise bilindiği üzere 15 Temmuz 2016 tarihinden sonra yakın dönemde yetkililerce yapılan tüm açıklamalar KKTC ‘ böyle bir örgütün izine rastlanmadığı yönündeydi. Ne yazık ki KKTC de böyle bir teşkilatlanmasın varlığı bilmesi gerekenlerce 15 Temmuz’dan evvel de bilinmekteydi, yalnız darbeden hemen sonra dahi o zamanki KKTC Bir çok üst düzey yetkilileri nerede ise siyasi duruşu fark etmeden hep birlikte bu gerçeği reddetmeye çalışmaktaydı... Hatta KKTC’de asla böyle bir yapının olmadığını aktarmaktaydılar; O zamanlarda bu gerçekle yüzleşmeleri için sayı da içeren bazı açıklamalar yapılmıştır. Keşke O zamanki Hükümetler TC elçiliğinin tüm uyarılarına rağmen Feto Örgütünü İstenmeyen Cemiyet ilan etmede ayak sürümeselerdi ve bu yasal tadilatı Darbe girişiminden sonraya bırakmasalardı çünkü TC elçiliği TC basınında da çıkan haberlerde de görüleceği üzere çok önceleri defaten bu konudaki düzenlemelerin yapılmasını talep etmişti. Ne yazıkki o günkü hükümetlerin bu ihmali veya kasıtlı pasif direnişleri neticesinde, gerekli düzenlemeler darbe girişiminden sonra yapılmıştı bunun bir sonucu olarak yasal zeminde imkanlar sadece Polis Yasası Altında yapılabilecek disiplin işlemleri ile sınırlıdır. Bu kişilerin polisten tasfiyesi ve Poliste yapılacak ayıklama kurumu daha da güçlendirecek, bu terör gurubunca haksız terfi ve atamalar nedeni ile mağdur olanların bir nebze mağduriyetlerini giderecektir... Bu gurubun koordineli olarak korumuş olduğuna inanılan suçlular vardır ancak bu şartlarda bu konu ile ilgili yasal olarak yapacak pek bir şey de yoktur...... Ceza yasasında ilgili düzenlemeler veya Bakanlar Kurulunca bu örgütün istenmeyen Cemiyet ilanı 15 Temmuz 2016 sonrası yani çok geç yapıldığından geriye dönük bir cezai yaptırım pek mümkün değildir. Ancak bir laf vardır ‘’Devlet tavşanı kağnı ile avlar ama her zaman avlar’’ demiştir... Polis Teşkilatından sonra konu tahkikatın ve ayıklamanın bürokratlara ve iş adamlarına sıçrayacağı husunda ciddi duyumlar söz konusudur. Bu konuda konuştuğumuz başka bir kaynak ise TC makamlarının KKTC deki Feto ağını TC de yapılan tahkikatlar ve İtirafcı ifadeleri nedeni ile nerede ise çözdüğünü ve Örgütün KKTC ciddi bir şekilde üstlendiğini, KKTC deki durumun ise oldukça vahim olduğunu tarafımıza aktardılar…
Editör: TE Bilisim