Rusya Devlet Başkanı
Vladimir Putin, bu yıl 25. kez düzenlenen St. Petersburg Uluslararası
Ekonomi Forumu'nun (SPIEF) ana oturumunda açıklamalarda bulundu. Rusya'ya uygulanan yaptırımlara tepki gösteren Putin,
dünyada yaşanan gıda krizinin ise sorumlusunun kendileri olmadığını belirtti.
"FİYATLAR DAHA ÇOK ARTACAK"
Putin, "işletmelerin çalışması ve Rusya ile Belarus'tan gübre sevkiyatı engelleniyor, bunun sonucunda durum giderek daha fazla çıkmaza giriyor. Bunun ardından yaşanacak gelişmeleri öngörmek zor değil; küresel piyasaya gübre tedarikinde açık yaşanma riski doğacak ve fiyatlar çok daha güçlü şekilde yukarı gidecek, bu da en başta fakir ülkelerde açlık tehdidi oluşturacak. Bunun sorumluluğu, tamamıyla ABD ve Avrupa yönetimlerinin vicdanında olacak." ifadelerini kullandı.
"DÜNYADA YAŞANAN SORUNLARIN SORUMLUSU RUSYA DEĞİL"
Rusya Devlet Başkanı sözlerini şöyle sürdürdü: "Dünyada yaşananlar, son aylardaki gelişmelerin, en başta da Rusya'nın Donbass'ta yürüttüğü özel askeri harekatın sonucu değil. Gıda tedariğinde sorun yaşanacak. Yaşanan ve yaşanacak sorunun sebebi biz değiliz. Bu tür iddialar, gerçekleri açıkça ve bilinçli bir şekilde çarpıtma girişimi. Ürün ve hammadde pazarlarında enflasyondaki sert artış, bu yıl yaşanan olaylardan çok daha önce bir faktör halinde geldi. Bu durumda dünya, G7 ülkelerinin sorumsuz, makroekonomik
politikasının peşinden gitti. Üstelik bu süreçler, 2020'den itibaren pandemi nedeniyle başladı.
"BIRAKIN MAYINLARI TEMİZLESİNLER"
Ukrayna'daki gıda ürünlerinin küresel pazara tedarikiyle ilgili çok sayıda spekülasyon var, bunu söylemeden geçemem. Biz buna (tahılın çıkarılmasına) engel olmuyoruz. Ukrayna'nın Karadeniz'deki limanlarına mayın koyan biz değildik ki. Bırakın mayınları temizlesinler ve çıkarsınlar. Biz, bu sivil gemilerin güvenliğini sağlarız. Sorun yok.
"AVRUPA KENDİSİNE DARBE VURDU"
Avrupalı siyasetçiler kendi ekonomilerine kendi elleriyle ciddi bir darbe vurdu. Avrupa'da ve ABD'de sosyal ve ekonomik sorunların
nasıl tırmandığını, malların, gıda ürünlerinin, enerjinin ve akaryakıtın fiyatının nasıl arttığını görüyoruz. Rusya karşıtı 'ekonomik blitzkrieg' (yıldırım harekatı) girişiminin en başından beri başarı şansı olmadığını daha önce söylemiştim. Üstelik yaptırım silahı ve son yıllardaki uygulamalar, bunların iki tarafı etkilediğini çok iyi ortaya koyuyor.
"RUSYA'YA YÖNELİK YAPTIRIMLAR BAŞARISIZ OLDU"
Rusya'ya yönelik yaptırımlar, akılsızca ve üzerine düşünülmemiş. Amacı, Rus ekonomisini şok etkisiyle ve kısa sürede çökertmekti, fakat başarısız oldu. Rusya'ya yaptırımların hızı ve kapsamının eşi, benzeri yok. Rus iş çevreleri ve hükümeti, yaptırımların uygulandığı dönemde birlikte ve dayanışma içinde hareket etti. Rusya hükümeti, ekonomik durumu adım adım normale döndürüyor. İlkbaharın başında Rusya ekonomisi hakkında yapılan karanlık tahminler gerçekleşmedi.
"ABD HER AN BAŞKASINA AİT PARAYI ÇALABİLİR"
Soğuk Savaş'ta zafer ilan eden ABD, kendi çıkarlarının kutsal olduğunu öne sürdü. Şu anda 'tek kale maç' oynanıyor ve bu koşullardaki bir dünya sürdürülebilir değil. Soğuk Savaş'ın ardından ABD, kendisini hiçbir sorumluluğu olmayan 'Tanrı'nın yeryüzündeki elçileri' ilan etti. Batı'nın muktedir elitleri, sanrılara kapılıyor ve yaşanan değişiklikleri fark etmek istemiyor. ABD bir şeyden hoşlanmazsa her an başkasına ait olan parayı çalabilir. Diğer ülkelerin politikasında hoşuna gitmeyen bir şeyler olursa varlıklara el konulabilir, paraları çalınabilir. Bu bence altın ve döviz rezervlerini bu para birimlerinde tutan birçok ülke için kesinlikle gerçek oldu."