Son bir haftanın trafik bilançosu ağır... Son bir haftanın trafik bilançosu ağır...
Bağımsız milletvekili Jale Refik Rogers, Hükümetin Kıb-Tek’i gözden çıkardığını ve ülkenin enerji ihtiyacını özel bir şirkete teslim etmeyi planladığını savundu. Bağımsız milletvekili Jale Refik Rogers, katıldığı bir televizyon programında Kamu İhale (Değişiklik) Yasa Tasarısı ile ilgili değerlendirmelerini paylaştı. Hükümeti bilimsel gerçeklikten uzak, adrese teslim yasa yapmaya devam etmekle ve ihalesiz alımlarla, liyakatsiz atamalarla Kıb-Tek'te çöküşe neden olmakla suçlayan Rogers, ülkenin enerji arz güvenliğinin 15 yıllığına, ihalesiz bir şekilde “oldubitti” bir yasayla bir özel şirkete devredilmek istendiğini kaydetti. “Bakım onarım bilerek isteyerek ihmal edildi” Rogers sözlerini şöyle sürdürdü: “Son yıllarda UBP-DP-YDP hükümetleri silsilesi birçok kurumun içinin boşalmasına neden oldu. Bu kurumlardan en çok zarar görenlerden biri ise Kıb-Tek oldu ve bunun sonuçları tüm halkı etkiliyor. En pahalı elektriği alıp, kesintiler içerisinde üretmeye çalışıyoruz. Şimdi Kıb-Tek'i gözden çıkardılar ve bu ülkenin enerji ihtiyacını tamamıyla bir özel şirkete anahtar teslim vermeyi planlanıyorlar. Kıb-Tek'te yıllardır gereken yatırımların hiçbirisi yapılmadı, alınması gereken santraller alınmadı, bakım onarım bilerek isteyerek ihmal edildi. Kıb-Tek’in son yıllarda bir bakanlıktan diğerine futbol topu gibi aktarıldığını gördük. Artık toplum da Kıb-Tek’in nereye bağlı olduğunu unutur hale geldi. Kıb-Tek Yönetim Kuruluna liyakatsiz atamalar partizanca yapıldı ama hükümet partileri değişmediği halde yönetim kurulunda sürekli değiş-tokuş yapıldı. Kurum tamamen başıboş kalmış ve batma noktasına gelmiştir. İhale yasasını ihlal ederek veya ihaleyi iptal ederek kaç kez yakıt alımına gidildi? Direkt alımlarla alınan ve kullanılan yakıt halk sağlığını ciddi anlamda tehdit ediyor. Geçmiş dönemlere bakarsak bizim hükümette olduğumuz dönemde kalitesiz yakıt getiren firmaya yüklü cezalar da verilmişti. Son yıllarda en kötü kalite yakıtı fahiş fiyatlara direkt alımla alıp hem kamu maliyesine zarar veriliyor hem halk sağlığı tehdit ediliyor.” Dünya iklim değişikliği, yenilenebilir enerji, karbon ayak izini azaltma gibi konuları konuşurken, hükümetin söz konusu yasa ile ülkeyi 15 yıl daha fuel oile mahkum etmeye çalıştığını söyleyen Rogers, son yıllarda yakıt ihalelerinin iptal edilmesi, "standardı belli olmayan yakıt kullanılması" ve yaşanan arızalarla ülkenin karanlıkta kalması ile ilgili eleştirilerde bulundu. “İki yanlış bir doğru etmiyor” Kamu İhale (Değişiklik) Yasa Tasarısı ile hükümetin gerçek niyetinin ortaya çıktığını da ifade eden Bağımsız milletvekili Jale Refik Rogers, sözlerini şöyle sürdürdü: “Enerji Üst Kurulu Yasası Mecliste bekliyor, ancak uzmanlardan oluşacak kurul kurup fizibilite raporu hazırlamak yerine adrese teslim yasa hazırlanıyor. Herhangi bir bilimsel akla danışılmamış durumdadır. Ülkenin gelecek yıllar için enerji politikası, yapılacak yatırım maliyetleri, yenilenebilir enerji ve daha birçok konu cevapsız kalmıştır. Her zamanki gibi ‘biz önce yasayı yapalım, sonrasında gerekeni yapacağız’ deniliyor. İki ay önce büyük bir deprem felaketi yaşandı ve bu felaketten sonra Başbakan ‘Biz, bilimi takip edeceğiz’ dedi. Bugüne kadar bilimi takip etmeyen UBP, belki bu kadar kayıp ve acıdan sonra gerçekten bir ortak akıl oluşmasının önünü açar da bundan sonraki adımlarda gerçekten bilim takip edilir diye düşünmüştüm. Ancak bir kez daha bunun lafta kaldığını gördük, yine ortada bilimsel bir rapor, bir fizibilite çalışması yok. Bilimsel gerçeğe dayalı olmayan adrese teslim bir yasa yapılıyor. Dünya artık fuel oil kullanmayı yasaklamaya gidiyor. Gelişmiş ülkelerin hepsi yenilenebilir enerjiyi, karbon ayak izini silmeyi konuşuyor. ‘İklim değişikliğine karşı ne yapılabilire kafa yoran bir dünya varken bu iktidar hala adrese teslim yasalar yapıp, hiçbir bilimsel çalışma yapılmadan ülkenin enerji arz güvenliğini bir özel şirkete ihalesiz vermeyi planlıyor. Yılın 330 günü güneşli olan ülkemizde yenilenebilir enerjiyi depolamak için yatırım yapmak konuşulmuyor. Enterkonnekte sisteme yapılacak yatırım maliyetini bile net olarak söyleyemiyorlar. Geçmişte yapılanı eleştirip kendilerini haklı çıkarmaya çalışıyorlar. Geçmişte AKSA ile yapılan sözleşmede sorunlar var diye bunu yapanları suçlayıp daha kötüsünü yapmak akıl işi değil. İki yanlış bir doğru etmiyor. Kıb-Tek kimsenin malı değildir, devletin malıdır, bu şekilde kamu kurumları çarçur edilemez.”