TÜRKİYE

RTÜK'ten gündüz kuşağı programları açıklaması

RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin "Gelişmiş, demokratik ülkelerde hiçbir alan düzensiz ve denetimsiz olamaz. Yayıncılık alanı da. Özellikle internet üzerinden, sosyal mecralardan yapılan yayıncılık da düzen içinde olmalı. Eline her mikrofon alanın kendini gazeteci muhabir zannettiği bir ortam olamaz" dedi

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, yaptığı yazılı açıklamada, şiddet içeren yapımlarla alakalı tedbirler aldıklarını belirterek, "RTÜK, dizilerde toplumsal gerginliği artırabilecek sahnelere karşı son derece duyarlı. Özellikle çocuk ve gençlerimizin ruhsal ve fiziksel gelişimlerine olumsuz etki edebilecek içeriklerin dizilerde bulunmaması için kararlar alıyoruz. Ekranlarda şiddetin her türlüsüne karşıyız. Kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında Üst Kurulumuzda tüm üyelerimizin desteğiyle ilke kararları aldık. Bu kararlar uygulanıyor. Yeni yayın döneminde daha sıkı takip edeceğiz. İzleme uzmanlarımız şiddeti özendiren, kanıksatan, sanki normalmiş gibi bir algı oluşturan sahnelere karşı gereken raporları hazırlayarak Üst Kurula sunuyor. Üst Kurul toplantımızda şiddet içeriklerine karşı sert yaptırımlar uyguluyoruz. Üst sınırdan verdiğimiz müeyyideleri gevşetmeden önümüzdeki dönemde de şiddetle mücadelemizi sürdüreceğiz. Taviz yok. Reyting uğruna hiçbir yayıncı şiddeti olağanlaştıramaz, normalleştiremez" ifadelerini kullandı.

"Cinsiyet ayrımcılığı yapılan yayınlara şahit oluyoruz"

Şahin, sosyal medya yayınlarına ilişkin de "Gelişmiş, demokratik ülkelerde hiçbir alan düzensiz ve denetimsiz olamaz. Yayıncılık alanı da. Özellikle internet üzerinden, sosyal mecralardan yapılan yayıncılık da düzen içinde olmalı. Gelişigüzel eline her mikrofon alanın kendini gazeteci, muhabir zannettiği bir ortam olamaz. Bu önce mesleğini hakkıyla yapan gazeteci dostlarımıza hakarettir. Bakın, sokak röportajlarıyla ilgili açıklama yaptım. Ardından İzmir'deki olay gerçekleşti. Bizle ilişkilendirseler de o olay RTÜK dışı bir tasarruftur. Denk geldi. Ama millete o hakareti yapan kim olursa olsun gözaltına alınırdı zaten. Zannettiler ki RTÜK, muhalif seslere tahammül edemiyor. Alakası yok. Biz sadece siyasi veya ideolojik içeriklerden bahsetmiyoruz. Sokak röportajı adı altında ahlaksız, saçma sapan soruların vatandaşa yönlendirildiğini, insanların verdikleri cevaplardan dolayı aşağılandığı, kadınlarımızı hedef alarak cinsiyet ayrımcılığı yapılan yayınlara şahit oluyoruz" dedi.

"Rezaletin bini bir para"

Youtube'da şiddet içerikli yayınların yer aldığını kaydeden RTÜK Başkanı Şahin, "Bunlarla mücadele etmek şart. İşin ahlak boyutu da var. Bazı Youtube yayıncıları, çok özür dileyerek söylüyorum, hayat kadınlarını yayınlarına, yarı çıplak kıyafetlerle konuk alarak terbiye yoksunu sohbetler edebiliyor. Youtube çocukların ağırlıklı olarak kullandığı bir mecra. Burada neredeyse iç çamaşırlarını göreceğimiz şekilde giyinen insanlar Youtube’da yayına alınıyor, bir başka örneğe bakıyoruz bir kadının ayakkabısından içki içiliyor. Rezaletin bini bir para. Konu sadece hükümet, muhalefet meselesi değil. Toplumun ahlaki temellerine kastediliyor. İnanç, toplumsal ve kültürel değerlerimize sahip çıkmak zorundayız. Aile kurumunu muhafaza etmek şart. Geleneksel yayıncılık alanı nasıl bir düzen ve denetime tabi ise internet üzerinden yapılan, sosyal medya kaynaklı yayınlarda bir tertibe tabi olmak zorunda" değerlendirmesinde bulundu.

"Medyamız beni hayal kırıklığına uğrattı"

Şahin, Diyarbakır'daki Narin Güran cinayetine ilişkin ise "Narin kızımızın vahşice katledilmesi olayında medyamız bizi üzdü. Ne mahkemenin getirdiği yayın yasağını taktılar ne de soruşturmanın veya yargılamanın gizliliği ilkesini dikkate aldılar. Minik bir kız çocuğunun cinayetinden reyting devşirmeye kalkan medyamız beni hayal kırıklığına uğrattı. Radyo ve televizyon yayınlarını düzenleyen ve denetleyen otoritenin başı olarak çok üzüldüğümü belirteyim. Sorumlu yayıncılık yapmak, hassasiyetleri gözetmek, mahremiyete saygı bu kadar zor değil ama medyamız hiçbir kural, kaide gözetmeden vicdanları sızlatan bu olayı amatörce ekranlara taşıdı. Sabahtan geceye kadar en ince detayına kadar bu konu konuşuldu. Çocukların ekran başında olduğu saatlerde minicik bir yavrunun cinayeti bu denli fütursuzca verilmemeliydi. Olayın kendi zaten facia. Medyada yansıtılış biçimi de büyük facia. Herkesin psikolojini olumsuz etkileyecek şekilde yapılan yayınlar olmamalıydı. Söz konusu aile üzerinden genel olarak aile ve akrabalık ilişkileri zedelendi. İzleyicide travma oluştu" dedi.

"Sorumsuz yayın yapan medyaya tahammülümüz yok"

Bu konuda öncelikle kural tanımaz yayıncıları Üst Kurul gündemine getireceklerini vurgulayan Şahin, "Kurulda yaptıkları yayıncılık ilkeleri ihlallerini değerlendireceğiz. Bununla yetinmeyeceğiz. Sonrasında ise çocukların ekran başında olduğu saatlerde şiddet içeren haberlerin veriliş şekillerine ilişkin bilimsel bir çalışmayı hayata geçireceğiz. Sorumsuz, bilinçsiz ve vicdani olmayan yayınlar yapan medyaya tahammülümüz yok. Akademisyenleri, STK temsilcilerini, uzmanları bir araya getireceğiz. Şiddet içerikli konuların haberleştirilmesinin bir standardı olacak. Üzerinde çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.

"Kantarın topuzu iyice kaçtı"

RTÜK Başkanı Şahin, gündüz kuşağı programlarıyla ilgili de "Artık kantarın topuzu iyice kaçtı. Yapıcı ikazlarımız görmezden gelindi. Kuşak programı yayınlayan kanalların üst düzey yöneticileriyle İstanbul’da çok kez ve en son Ankara’da yaptığımız toplantı düzelme yönünde sonuç vermedi. Yeni yayın dönemi başladı. Artık son aşamaya geçiyoruz. Yasakçı RTÜK eleştirilerine aldırmadan bu programlarla ilgili sert ilke kararları belirledik. Çok yakında Üst Kurula sunarak uygulamaya alacağız. Amacına hizmet etmeyen, kalitesiz gündüz kuşağı yayınları için son önlemimiz olan ilke kararlarını alıp kararlı bir şekilde gerekli adımları en sert şekilde atacağız" değerlendirmesinde bulundu.