Türk iş adamı tarafından rum sahiplerinden satın alındığı h
aberi büyük yankı uyandırdı söz konusu satın almalar için rum gazeteleri “Türk tarafının hareketlerini yanlış hesap eden” Rum yönetimini gafil avladığına dikkat çekti.
Güney Kıbrıs'ta yayımlanan gazeteler,
Kapalı Maraş’taki gelişmelerin Kıbrıs sorununu büyük ölçüde değiştirdiğine, bölgedeki üç otelin Kıbrıslı Türk iş insanı tarafından Rum sahiplerinden satın alındığı haberinin,
“Türk tarafının hareketlerini yanlış hesap eden” Rum yönetimini gafil avladığına dikkat çekti.
Gazeteler, Rum, yabancı, Türk ve Kıbrıslı Türk aracı kuruluşların bölgedeki gayrimenkullerin alım-satımı için sahiplerini aramakta olduğuna işaret ederek Rum yönetiminin bunu engellemek için yarın iki ayrı toplantı düzenleyeceğini haber verdi.
Haftalık Kathimerini, üç otelin satış haberinin “gafil avladığı” Rum yönetiminin, meseleyi araştıracağını açıkladığını ancak İçişleri Bakanlığı’nın, işlemde Rum yönetiminin hiçbir alakası olmadığını taraflar arasında özel anlaşma yapıldığını üç günde açıklayabildiğini yazdı.
Halkın Partisi (HP) Başkanı
Kudret Özersay’ın 2015’te, bölgeyi Kıbrıs Türk idaresi altında yerleşime açacağını açıklamasının ardından 2019’da yeni somut hareketler geldiği hatırlatılan haberde,
Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in Dışişleri Bakanı olduğu o dönemde “etki yaratma hareketi ve seçim maytabı” nitelemesiyle “tehlikeyi” küçümsediği ve Rum Müzakereci Andreas Mavroyannis ile aralarında görüş ayrılığı yaşandığı hatırlatıldı.
Habere göre Rum yönetimi, önümüzdeki dönemde uluslararası unsuru diyaloğa yeniden başlamaya hazır olduğuna ikna etmek ve AB yetkilisi atanması önerisi ile AB’yi Kıbrıs sorununa müdahil etme çabasına odaklanacak.
“2023’ÜN GERİYE KALAN KISMI MARAŞ’LA İLGİLİ AYDINLATMA YILI HALİNE GETİRİLECEK”
Hristodulidis’in, sözde “Maraş Belediye Başkanı” ile yaptığı görüşmede “2023 yılının (geri kalan kısmının) Maraş’la ilgili aydınlatma yılı” haline getirilmesine karar verildiği, Dışişleri Bakanlığı’nın sözde belediyeden, “geriye kalan süre için fikir ve yardım talep ettiği” kaydedildi.
Gazete başka bir haberinde, AB içerisindeki güçlerin Türkiye’nin, AB üyelik sürecinin ikame edilmesini kabul etmesi Gümrük Birliği’nin yükseltilmesi veya bir Serbest Ticaret Anlaşması vasıtasıyla Türkiye ile bir “özel ilişki” önerdiğini ancak bunun, Hristodulidis’in çabalarına yeni bir komplikasyon yarattığını yazdı.
Habere göre Rum yönetimi, AB’deki güçlü çevrelerin bu planlamasından farklı olarak Gümrük Birliği’nin yükseltilmesi perspektifini Kıbrıs sorununun çözümüne, Maraş’ın BM’ye verilmesine ve genel olarak Türkiye’nin “Güney Kıbrıs’a yönelik yükümlülüklerini yerine getirmesine” bağlamak istiyor.
“RUM ARACILAR DA SATIŞ İÇİN MAL SAHİBİ ARIYOR”
Fileleftheros ise “Maraş’taki Mülkler İçin Çığırtkanlar… Kıbrıslı Rumlar, Yabancı Kuruluşlar vb. Alım-Satımlar İçin Kapalı Maraş’ta Mal Sahipleri Arıyor” başlık ve spotuyla manşete çektiği haberinde, üç otelin satılmasının münferit olmasına karşın emsal teşkil ettiğini, Rum mallarını hedef alan çeşitli unsurların faaliyet gösterdiğini yazdı.
Gazete, Türk ve Kıbrıslı Türk şirketlerin Rum mal sahiplerini bularak mallarını satmaları için para teklif ettiğini, yabancı kuruluşların Maraş’ta malı olan Rumlar aradığını, Rum aracıların da oyuna dâhil olduğunu yazdı. Rum tarafında emlakçılık da yapan bazı ofislerin, satış için mal sahiplerinin nabzını yoklamakta olduğunu ve mal sahiplerine, İsrail ve Rusya’dan satın alımla ilgilenen alıcılar da sunduğunu ekledi.
“SATIŞLARA NASIL TEPKİ GÖSTERİLECEĞİ VE NASIL ÖNLENECEĞİ KONUSUNDA İKİ TOPLANTI”
Habere göre yarın (pazartesi) Rum tarafında kapalı Maraş konusuyla ilgili iki toplantı gerçekleştirilecek. Dışişleri Bakanı, Başsavcı ve her iki kurumun teknokratlarının katılımıyla yapılacak ilk toplantıda, kapalı Maraş’taki mülkler konusunda nasıl tepki gösterileceği ve satışların nasıl engelleneceği ele alınacak.
İkinci toplantıyı Kıbrıs Rum Otelciler Birliği (PASİKSE) düzenleyecek. PASİKSE üst düzey yetkilileri konuyu görüşmek üzere kapalı Maraş’ta otel sahibi olan Rumları davet etti. PASİKSE’nin, meselenin göğüslenmesi ve yönetilmesi için Dışişleri Bakanlığı ile direkt işletişim halinde olduğu bilgisi de verildi.
“BÖLGENİN STATÜSÜYLE İLGİLİ DEHŞET VERİCİ KARAR BEKLENİYOR”
Gazete başka bir haberinde, otel alım satımlarının, Kıbrıs sorununda bir “test case” olduğunu çünkü meselenin alacağı halin bir dizi gelişmede önemli rol oynayacağını yazdı.
Bireysel anlaşma olarak görülse de meselenin plaj yolu düzenlemesinden çok daha ciddi olduğuna dikkat çekerek Türkiye’deki seçimlerden sonra Türk tarafının Kıbrıs sorununda atacağı adımlar için zemin hazırlanmakta olduğunu savunan gazete, bu adımların, Rum yönetiminin umduğu gibi müzakere masasında değil, Maraş’ta olacağını ve önümüzdeki günlerde bölgenin statüsüyle ilgili “dehşet verici” karar alınmasının beklendiğini ekledi.
Alithia ise
“Maraş Bireysel Mesele mi?” sorusunu sorduğu haberinde, toprak-mülkiyet meselesinin günbegün alım-satımlarla çözülmekte olduğunu, Maraş’ın Türkler tarafından satın alınmakta, bunun mal sahiplerinin imzasıyla meşrulaştırılmakta olduğunu, Rum yönetiminin ise bireysel mesele olarak yaklaştığı konuya müdahale etmediğini yazdı.