Lefkoşa Kaza Mahkemesinde “dikkatsiz sürüş, KKTC’de geçerli ehliyeti olmadan araç kullanma ve karşıdan gelen ve düz gitmekte olan araçlara öncelik hakkı vermeden dönüşe geçerek, bir trafik kazasına neden olma” davalarından yargılanan sanık hakkındaki karar dün açıklandı.
Kararı okuyan Yargıç Bilgeç, öncelikle olguları aktardı. Yargıç, kazanın 27 Mart 2024 tarihinde, saat 17:15 sıralarında, Lefkoşa’da Bedrettin Demirel Caddesi üzerinde meydana geldiğini belirtti. Yargıç, Lefkoşa’da Bedrettin Demirel Caddesi üzerinde, Doğukan Yiğit Ünlü’nün yönetimindeki MC 594 plakalı araç ile batı istikametine doğru seyrettiği sırada, karşıdan gelen ve düz gitmekte olan araçlara öncelik hakkı vermeden dikkatsizce Yzb. Tekin Yurdabak Caddesine dönüşe geçmesi sonucu o esnada Bedrettin Demirel Caddesi üzerinde doğu istikametine doğru kavşağa geldiğinde süratini salim raddeye indirmeden dikkatsizce seyreden Sami Sevinç yönetimindeki VL 213 plakalı motosikletin önünü tıkaması sonucu çarpıştıklarını söyledi. Yargıç, kaza sonucu Sevinç’in ağır yaralandığını ve motorunda hasar oluştuğunu belirtti.
Sanığın 3 davadan mahkum edildiğini kaydeden Yargıç, özellikle dikkatsiz sürüş suçlarının giderek, yaygınlaştığına ve ölümle sonuçlanan kazaların arttığına değindi. Sanığın KKTC ehliyeti olmadan araç kullandığını ve diğer araçlara öncelik hakkı vermeden sürüş yaparak, kazaya neden olduğunu belirtti. Yargıç, kaza sonucu Sevinç’in ağır yaralanmasını, beyin kanaması geçirmesini, kırıklardan dolayı ameliyatlar geçirmesini sanık aleyhinde ağırlaştırıcı faktör olarak değerlendirdiğini ifade etti.
Yargıç, Sevinç’te kalıcı bir hasar kaldığına dair mahkemeye herhangi bir olgu sunulmadığını dile getirdi. Yargıç, sanığın genç ve sabıkasız olmasını, davalarını kabul etmesini, öğrenci olmasını, Sevinç’in kazada kat kısal kusurunun bulunmasını ve onun hakkında da ceza davası açılacak olmasını sanık lehine değerlendiğini açıkladı.
Yargıç, karşı tarafın zararının giderilmediğini ancak ileride giderilebilir olduğunu da kaydetti.
Sanığa ceza takdir ederken, tüm olguları bir bütün olarak değerlendirdiğini kaydeden yargıç, sanığa hapis cezası verilmesinin kamu yararı açısından elzem olmadığını dile getirdi.
Yargıç, sanığa hürriyeti bağlayıcı ceza yerine para cezası vermeyi uygun bulduğunu açıklayarak, sanığı 3 davadan 110 bin TL para cezası ödemesine emir verdi. Yargıç, sanığın 5 yıl süreyle sulh ve sükûneti koruyacağına dair bir milyon TL tutarında kefalet senedi imzalamasına da karar verdi.