“Sayın Arıklı’dan siyasette namusun ve şerefin ne zaman değinilecek unsurlar olduğunu öğrenmek isterim”
Erkut Şahali “Bürokraside yap-boz manevraları Mağusa Limanı’na Ercan Havaalanı ile aynı akıbeti yaşatır mı?” başlıklı konuşma yaptı.
Kamu kaynakları konusunda çok talihsiz bir dönemden geçildiğini dile getiren Şahali, “Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz” dedi.
“Şu an giriştiğiniz işleri hangi referansla yaptığınıza bakmak için bu söz talebini yaptım” diyen Şahali, Ercan Havaalanı özelleştirme ihalesini “KKTC tarihinin en büyük peşkeşi” olarak belirtti.
Bu süreçte yaşananların kayda değer olduğunu söyleyen Şahali, bu süreçte yatırımcının “KKTC siyaseti benim cebimdedir” deme cesaretini kendinde bulduğunu kaydetti.
“Siz böyle bir sicille Mağusa ve Girne Limanı’nı özelleştirmeye kalkıyorsunuz” diyen Şahali, “Sayın Arıklı’dan siyasette namusun ve şerefin ne zaman değinilecek unsurlar olduğunu öğrenmek isterim” ifadelerini kullandı.
Geçtiğimiz günlerde bir gazetede Mağusa ve Girne limanlarının işletilmesine dair bir ihale ilanı çıktığını belirten Şahali, daha önce mevzuatın böyle bir ihaleye olanak vermemesi nedeniyle ihaleye çıkılamadığını belirterek bu sefer de Liman İşçileri Şirketi tasfiye memurunun ihale makamı haline getirildiğini anlattı. "Devlet, bakanlık, tasfiye memuru tasfiye edilecek bir şirketin sahipliğine mi soyunuyor?" diye soran Şahali yapılması gerekenin devletin bu şirkete el koyması gerektiğini ifade etti.
Ercan Havaalanı işletmecisinin "KKTC’de 300 bin Euroluk yatırım yaptım" dediğini ancak bu süreçte 2017 yolcu rakamlarıyla 400 milyon Euro kazancı olduğunu kaydeden Şahali, bunu her bir yolcudan 20 euro gelir elde ettiği bilgisine dayanarak hesaplandığını ifade etti.
Kamu kaynağını gözetmeye dair soruların ve bu konudaki iddiaların son derece önemli olduğunu dile getiren Şahali, namus gibi subjektif kavramlarla bu konuların karartılmaması gerektiğini ifade etti.
“Mağusa ve Girne Limanlarında ne yapmaya çalışıyorsunuz” diye soran Şahali, “Yargı sizi durdurmadan siz bu duruma son verin” dedi.
Şahali, limanların bir bürokratın ihale makamı haline getirildiği görüşünü ortaya koydu.
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı’nın da içinde olduğu hükümet döneminde dört ayda KIB-TEK’te 150 milyonluk kamu kaynağının "iç edildiğini" iddia eden Şahali, “senin üyesi olduğun bu kabine nasıl iç etti bu parayı” sorusunu sordu.
Arıklı da yerinden konuşarak, KIB-TEK’in kablo ile elektrik getirilmesine kendilerinin engel olduğunu söyledi.
Şahali, enterkonnekte kablo ile ilgili bir projeye karşı olmadığını dile getirerek, kablonun sadece Türkiye’deki bir santralden satılacak olmasına karşı olduğunu kaydetti.
Şahali, sekron paralel bir yapının nasıl olduğunu anlatarak, Mağusa ve Girne limanında yapılan ihalelerin de şaibeli olduğunu ileri sürdü.
Bunlar da ilginizi çekebilir